Türkiye’ye gelişini Anıtkabir Ziyareti ile başlatan Elon Musk gönülleri fethetti. Instagram’da Anıtkabir önünde ve Atatürk’ün mozolesinin fotoğraflarını paylaşması ile de Türkiye’nin gündeminde bir numaraya yükseldi. Tanıyan tanımayan herkesin gönüllerini fetheden Elon Musk’ın sıradışı hikayesi ve yaşamından detayları sizler için hazırladık.
Gönülleri Fetheden Elon Musk Kimdir?
Her gelen nesilde dünyayı önemli ölçüde değiştiren insanlar olur. Yaptıkları her ne ise, diğerlerinden daha farklı biçimde yaparlar. Elon Musk da bunlardan biri. Kendini tümüyle uzay ve alternatif enerji teknolojilerine adamış. Elektrikli araba ve uzay gemilerinin tasarımını bizzat yapıyor. Los Angeles ile San Fransisco arasını yarım saatte kat edecek yüksek hızdaki toplu taşıma sistemi Hyperloop’u tasarladı. Bu adamın her konuda çok fazla bilgisi ve hep bir fikri var! Hayallerinin peşinde koşan ve büyük riskler alarak yatırım yapmaktan korkmayan biri. Peki bu hayaller ne mi? Gezegeni iyileştirmek ve kurtarmak. İnsan ırkının devamını garanti altına almak için başka gezegenlerin kolonileştirilmesi; ki bu amaçla Mars’a ayak basan ve orada yaşayan ilk insan olmak. Musk insanlığa iyi bir gelecek sağlayabilecek en acil hedefler üzerine çalıştığına derinden inanıyor.
Bu sebeple, otomotiv, uzay ve havacılık, güneş enerjisi, enerji depolama, uydu sistemleri, yüksek hızlı kara taşımacılığı, gezegenlerarası seyahat ve yerleşim gibi konuların tamamına el atmış durumda. İnsanları birer bilgisayar olarak görüyor: Vücut ve beyin donanımı; düşünme tarzı, değerler sistemi, alışkanlıkları ve kişiliği ise yazılımı… İşin tuhafı her daim etrafındakileri zorlayan, ısrarcı ve paranoyak yapısını ve herkesten çok çalıştığını görenler “biz sadece insanız, o ise bir makina” diyorlar. Her tiran kadar faşist bir tarafının olduğu kendisine yöneltilen en başlıca eleştirilerden biri… Epey uzun ve iri kıyım olduğundan fotoğrafının çekilmesi pek kolay değil. Bir hamburgeri 10 saniye gibi bir sürede mideye indirebiliyor. Iron Man’deki Tony Stark karakterinin kanlı canlı ilham kaynağı olması bir tarafa; tanrı Zeus’a benzetenler de hiç azınlıkta değil. Gerçekten abartıldığı kadar var mı? Servetini yoktan yarattığını söyleseler de, hiç şüphesiz ki pek çoğumuz hayallerini gerçekleştirmek konusunda aynı imkanlara, donanım ve yazılıma sahip değiliz 😀 İşte, kendisinden çok, kurduğu vizyonla ve yaptığı işlerle ön planda olmayı seven Elon Musk hakkında bilmemiz gerekenler…
1. “Yapılamaz” denen her şeyi yapıyor
350’den fazla şirketi bulunan Virgin şirketler grubunun CEO’su Richard Branson onun için; “Şüphecilerin ‘yapılamaz’ dediği ne varsa Elon gitti ve yaptı. …Elon’un bir taraftan gezegeni iyileştirmek için çalışırken, diğer taraftan gezegeni terk etmemiz için uzay gemileri inşa etmesi bir paradoks” diye konuşuyor.
2. Peki Elon yaptıklarını nasıl başarıyor?
2013 TED Konferansı’nda Chris Anderson’un ona sorduğu “Bunu nasıl yaptın? PayPal, SolarCity, Tesla, SpaceX ; bu projelerin her biri birbirinden çok farklı. Hepsi çok iddialı ve çapları çok büyük. Bir insan nasıl işleri bu kadar değiştirebilir? Senin olayın nedir? Gizli sosundan biraz da biz alabilir miyiz?” Onunla yapılan pek çok röportajın farklı varyasyonlardaki ortak merak konusu. Musk’ın düşünme biçimi, problemlerle uğraşma yöntemleri ve hayata bakışı yani kendi deyimiyle “yazılım”ı farklı diyebiliriz.
3. “Kabul edilemez derecede düşük download hızı” nedeniyle geleneksel eğitimi reddedip, Britannica Ansiklopedisi’ne gömülmek…
Kanadalı bir anne ve İngiliz bir babanın üç çocuğundan en büyüğü olarak 1971’de Pretoria/Güney Afrika’da dünyaya geldi. Sıkıntılı bir aile yaşamı varmış ve okul ortamına hiç bir zaman uyum sağlayamamış. Fakat çok küçük yaşlardan beri tutkulu bir şekilde kendi kendine öğrenen biriymiş. Kardeşi Kimbal onun çoğu zaman günde 10 saat okuduğunu söylüyor. Bilim ve elektroniğe merakından ötürü genellikle bilim kurgu ve pek çok güncel kitabın dışında hayal gücünü besleyen envai çeşit çizgi roman… Onun için öğrenmek demek; aynı Matrix’teki gibi basitçe “beyne veri ve algoritma download etme” süreci. Geleneksel sınıf eğitimi Elon’u hayal kırıklığına uğratmış. Sebebi: Sınıfta oturup öğretmeni dinleme eyleminin kabul edilemez biçimde yavaş olması. Bugüne kadar öğrendiği çoğu şeyi kendi kendine okuyarak öğrendiğini söylüyor.
4. 12 yaşındayken ilk bilgisayar oyununu programladı ve 500 Dolar’a sattı
Dokuz yaşındayken ailesi ilk bilgisayarını (Commodore VIC-20) aldığında okumaktan başka bir takıntıyla tanışıyor. 5 kilobyte’lık hafızaya sahip bilgisayarının yanında “Programlama Nasıl Yapılır?” kitapçığı vardır ve bitirilmesi genelde altı ay süren kitapçığı Elon üç günde okur. 12 yaşına geldiğinde “basit bir oyun fakat Flappy Bird’den daha iyi” dediği ve “Blastar” adını verdiği oyunu tasarlar ve 1983 yılının 500 Amerikan Doları’na bir bilgisayar dergisine satarak hem ilk parasını kazanır hem de teknoloji sektörüne adım atmış olur.
5. Kuş, yuvadan “muhteşem şeylerin mümkün olduğu yer”e doğru uçuyor
Güney Afrika’ya hiçbir zaman güçlü bir bağlılık hissetmeyen Elon, sporu aşırı önemseyen, beyaz Afrikalı kültürüne pek uymuyordu ve ülkeyi girişimciler için bir kabus olarak görüyordu. 1988’de henüz 17 yaşındayken askerlik yapmamak için evinden ayrıldı. “Askerlik yapmakla ilgili bir sorunum yok ancak Güney Afrika ordusunda askerlik yapıp siyahi insanları bastırmaya çalışmak bana vakit geçirmek için iyi bir yol gibi görünmedi.” ABD’ye taşınmak istiyor ve şöyle diyordu: “Orası muhteşem şeylerin mümkün olduğu yer.” Ama ABD’ye hemen gitmedi. Önce, annesinin vatandaşlığıyla sağlanan vize kolaylığından faydalanarak Kanada’ya gitti.
6. “Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi”yle aşılan depresyon ve zor sorular…
Başta düşük maaşlı işlerde çalıştı ve bir sene kadar fakirliğin sınırında yaşadı. Yetişkinlik depresyonunun da etkisiyle hayatta ne yapmak istediğini düşünmeye başlamış ve insanlığın bilincin sınırlarını genişletmek zorunda olduğu, bunun için de doğru soruları sorması gerektiği kanısına varıp en değerli derslerini aldığı Douglas Adams’ın kitabı “Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi”nin ilhamıyla kendi sorusunu buldu ve bunu başlangıç noktası olarak kabul etti.
7. “İnsanlığın geleceğini en çok etkileyecek sorunlar nelerdir?”
Cevap altı maddelik bir liste: “internet, sürdürülebilir enerji, uzayın keşfi, dünya dışında kalıcı yaşam alanları, yapay zeka ve insan geninin tekrar programlanması.” Tüm bu birbirinden bağımsız ve alakasız gibi duran konularda dünyaya katkı sağlamak istediğine karar verdi. Ontario’daki Queen’s Üniversitesi’nde iki yıl geçirdikten sonra 1992’de Pennsylvania Üniversitesi’nden işletme ve fizik alanlarında burs alarak Kanada’dan ABD’ye geçiş yaptı. Daha sonra “Uygulamalı Fizik ve Malzeme Bilimi” alanında doktora yapmak için Silikon Vadisi’ne taşındı. Ancak doktorayı tamamlamadı. Geleneksel pillerden daha kullanışlı biçimde enerji depolama teknolojisi olan yüksek enerji yoğunluklu kapasitörler üzerine çalışmak için Stanford’da bir doktora programına kabul edildi.
8. İki günde fikir değiştirip şirket kurmak: Zip2
Lisansüstü programının ikinci gününde programı bıraktı. Yıl 1995’ti ve “internetin gözleri önünde geçip gitmesini izleyemezdi.” Yanına gelen kardeşi Kimbal Musk’la birlikte IT şirketi Zip2’yu kurdu. Hedef, işyerlerini sarı sayfaların artık işlemediğine ve online bir rehberde yer almanın iyi bir fikir olduğuna ikna etmekti. Bir çoğu internette reklam vermenin ”duydukları en salakça şey” olduğunu söylüyordu. Sabahtan akşamın geç saatlerine kadar çalıştı. Ofis olarak kiraladıkları depoda yaşadı ve duş almaya ihtiyacı olduğu zaman yakındaki bir yerel stadyumun soyunma odalarını kullandı. Karşılığında maddi birikim yapıp ilk iki yılda şirketi ayakta tuttu. 1999’da Compaq, Zip2’yu 307 milyon nakit ve 34 milyon dolar değerinde menkul kıymetler karşılığında satın aldığında 27 yaşındaki Musk bu satıştan 22 milyon dolar kazandı. Musk’ın ilk yaptığı bunun 20 milyonunu McLaren F1 ve Dassault 900 özel jet satın almak gibi lükslere harcamak. Kendini ödüllendirmek diye buna denir.
9. 31 yaşındaydı, Jüstine’le birlikteydi ve 180 milyon doları vardı
1999’da Musk o dönemde popülerlik kazanmaya başlayan elektronik ödeme sistemleri üzerinde çalışmaya başladı. X.com yeni işi oldu ve 2000’de Peter Thiel ile Max Levchin tarafından yönetilen rakip firma Cofinity ile birleşti. Cofinity ilk dijital cüzdanı yaratmıştı. 2001’deki birleşmeden sonra X.com’un adı PayPal oldu. Yeni takımlar arasında strateji ve yönetim konusunda anlaşmazlıklar vardı ama şirketin dinamiklerini ya da büyümesini hiç etkilemedi. 2002’de eBay, PayPal’i 1.5 milyar dolara satın aldı. Elon Musk PayPal’deki hissesinden 180 milyon dolar kazandı. Diğer ilgi alanlarına yönelmek için yeterli parası vardı: Uzay mühendisliği ve alternatif enerji kaynakları…
10. Musk durmuyor, sınır gökyüzü ve onun roket hızındaki şirketi SpaceX
PayPal’ın satışı gerçekleşmeden önce Musk durup dinlenmez bir şekilde roket teknolojisi hakkında okumaya başlamış bile. 2002’nin sonlarına doğru; 100 milyon dolar sermayeyle inanılmaz bir atılım yapıyor. Uzay seyahatinin maliyetini devrimsel bir şekilde düşürüp, gelecek yüzyılda Mars’a en az bir milyon kişi yollayarak insanlığı birden çok gezegende yaşayan bir tür haline getirmeyi amaçlayan bir uzay şirketi: SpaceX.
11. Fetiş hale gelen Tesla’ya vefa: Tesla Motors
Tesla Motors adını elektrik ve fizik mühendisi Nikola Tesla’dan alır. 2003’te Martin Eberhard ve Marc Tarpenning’in kurduğu Tesla Motors’a Musk, 2004’te kaltıldı. Şirket en başından beri kendini elektrikli arabaların ilk seri üreticisi olarak konumlandırdı ve müşterileri petrol yükünden kurtarmayı hayal etti. Sadece ismi değil, motorlarda Tesla’nın tasarımları kullanılıyor ve onun misyonu takip ediliyor. 100 yıl önce yapılması gerekenleri bugün yapıyorlar. Musk şirketin ilk yatırımlarına liderlik yaparak PayPal’ın satışından kalan 70 milyon dolarını da buraya akıttı. Yönetim kurulunun başkanı oldu. İlk elektrikli arabaların dizaynında aktif rol aldı. Bu sayede Global Green 2006 ödüllerinde Tesla Roadster dizaynı için tasarım ödülü aldı. Yaptığı elektrikli araba yatırımları sayesinde Ford ve GM’in gelecek planlarını değiştirecek başarılara ulaştılar. Google’ın kurucuları Larry Page ile Sergey Brin gibi birçok yatırımcı topladılar. Larry Page şöyle demiş; “Servetimi bir hayır kurumuna bırakacağıma Elon Musk’a veririm. Adam Mars’a gitmek istiyor. Geleceği değiştirecek!”
12. Düşük maaliyetli sürdürülebilir enerji: SolarCity
PayPal’ın satışından sonraki dört yıl içinde hem Space X hem Tesla’da iki işte birden çalışan Elon, kalan 10 milyon dolarlık sermayesini de kuzenleriyle birlikte 2006’da kurduğu SolarCity’e yatırdı. Şirket, konutlara kurulacak güneş panelleriyle enerji üretimini kökünden değiştirmeyi, fosil yakıt kaynaklı elektrik üretimini, çok daha düşük maliyetli bir yöntemle değiştirmeyi ve sürdürülebilir enerjinin kitlelerce benimsenmesini hızlandırmayı amaçlıyor.
13. Üretim yapamayan şirketler, yönetim hataları, masraflar, kriz, kriz, kriz…
2007’den itibaren Musk için ardı ardına gelen hatalarla birleşen şanssızlıklar silsilesi hayat… Tüm yatırımını yaptığı üç şirketten ikincisi olan Tesla Motors, bazı yönetim hataları yaparak Tesla Roastar’ın reklamı yapılan 92 bin dolarlık satış fiyatını iki katına çıkarıyor. Üstüne Martin Eberhard’ın araba için yaptığı konsept şanzıman işe yaramaz çıkıyor ve arabanın teslim tarihinin bir yıldan fazla ertelenmesine sebep oluyor. O güne kadar yönetime müdahale etmeyen Musk, bu kriz esnasında Eberhard ve birkaç kilit insan dahil projenin gelişmesini engelleyen herkesi kovuyor. Ardından yönetimi devralıyor. Çalışan sayısını azaltarak, tedarikçilerden daha düşük fiyatlar isteyerek, bazı ofisleri tümüyle kapatarak masrafları kısıyor. Sonuç olarak Tesla Roadster 2008’de sadece 20 bin dolarlık bir fiyat artışıyla piyasaya sürülüyor.
14. Roketleri çalışmayan uzay şirketi mi olur?
SpaceX roket inşa etme işini çözmüştü çözmesine ama; çalışan roket inşa etme işini çözememişlerdi. Üç fırlatma denemesi yapıldı. Denemeler, roketlerin yörüngeye ulaşamadan parçalanmasıyla sonuçlandı. Küresel krizin tam ortasındayken dışarıdan aşırı iddialı görünen projeye yatırım çekmek ve uydu fırlatma, Uluslararası Uzay İstasyonu’na yük ve insan taşıma gibi ihaleleri alabilmek için yörüngeye başarıyla ulaşabildiklerini göstermeleri gerekiyordu. Musk kalan parasının sadece bir denemeyi daha finanse edebileceğini söyledi. Eğer dördüncü deneme de başarısız olursa, SpaceX hikayesi sona erecekti. PayPal onu zengin etmişti fakat iki şirketi uzunca süre fonlayacak kadar değil. Dışarıdan gelen yatırım olmadan hem SpaceX, hem de Tesla’nın çok az bir zamanı vardı. Bunun sebebi SpaceX ve Tesla’nın yetersiz şirketler olması değil, başarılı olmaları için daha uzun bir “kalkış pistine“ ihtiyaç duymalarıydı.
15. İşin özel hayata etkisi: Çatırdayan evlilik
Kariyerindeki bu çifte hengame esnasında Musk’ın hayatını çekilebilir kılacak tek şey sekiz yıllık evliliği… Ama o evlilik de her iki tarafın ruhunu bunaltan çetrefilli bir boşanmayla paramparça. 2008’de Elon en zor zamanlarını yaşarken eşi Jüstine onu “ilgi eksikligi ve tiranlık”la suçluyor ve boşanmaya karar veriyorlar. 2004’te ve 2006’da olan ikiz ve üçüzleri Damian, Xavier, Kai, Saxon, Griffin, Nevada Alexander adlı beş çocukları var. Elon için en zorlu dönemler… Bu dönemi “karanlık” olarak tarif ediyor.
16. Kriz stratejisi olarak şirketlerin “kalkış pistini uzatmak”
Tam bu noktada, en dehşetli günlerde her şey tersine dönmeye başlamış. Önce Eylül 2008’de, SpaceX dördüncü ve yörüngeye ulaşamaması halinde son denemesini yaptı ve kusursuz biçimde başarılı oldu. Bu sayede NASA, SpaceX’e 1,6 milyar dolarlık ve 12 adet fırlatma projesi kapsyan bir bir kontrat önerdi. “Kalkış pisti“ uzatılmış, SpaceX kurtulmuştu. 2008’in sonunda Musk ana hissedarı olduğu yazılım şirketi Everdream’in, Dell’e 120 milyona satılmasından aldığı fazladan ve son 20 milyonunu Tesla Motors’a yatırıyor veeeeeee en sevdiği McLaren F1 arabasını da satıyor. Musk müşterilerine, şirketin batması halinde şahsi para iade garantisi vermiş. Yatırımcılar Musk’ın yatırdığı kadar parayı Tesla’ya yatırmayı kabul etmişler. Tesla Motors’un da “kalkış pisti” böylelikle uzuyor. Beş ay sonra, Daimler Chrysler 50 milyon dolar yatırdığında şirket tümüyle düze çıkıyor.
17. Tarihe yazılan ilklerle SpaceX sınırları değiştiriyor
Bundan sonraki yedi yıla az çok hepimiz tanıklık ettik sayılır. SpaceX, 20 fırlatma daha yaptı ve tamamı başarılı oldu. NASA artık bir çok devamlı müşteriden biri. SpaceX’in ortaya koyduğu inovasyonlar ve yarattığı rekabet ortamı sayesinde uzay tarihinin en düşük bütçeli projeleri gerçekleştiriliyor. Bu 20 fırlatma esnasında her türden bir çok “ilk” yaşandı. Tarihte dünyanın yörüngesine bir uzay aracı yollayıp dünyaya geri döndürmeyi başarabilmiş sadece dört kuruluş bulunuyor: ABD, Rusya, Çin, ve SpaceX. Şirket şu sıralar insanları uzaya taşıyabilecek bir uzay aracını test ediyor. Ayrıca tek seferde Mars’a 100 kişi götürebilecek bir roket üzerine çalışıyorlar. Google ve Fidelity’den gelen yatırımlardan sonra şirketin değeri 12 milyar dolara ulaşmış durumda.
18. Tesla Motors dünyayı sallıyor
Tesla Model S inanılmaz bir başarı yakaladı. 2013, 2014 ve 2015’de Consumer Reports üst üste Model S’i dünyadaki en iyi araba seçti. 99/100 ile tarihin en yüksek notlarını alarak otomotiv endüstrisini sarstılar. Şimdi GM, Ford Mercedes ve Volkswagen gibi diğer markalar Tesla‘nın başarısını taklit etmeye çalışıyor. 2010’da Tesla halka arzını başlattı. ABD tarihinde Ford’dan sonra halka açılan ikinci araba şirketiydi. 5 Şubat 2015 itibariyle Tesla Motors’un piyasa değeri 27.44 milyar dolara ulaşmış. Elon Musk, şirketin yüzde 30’unun sahibi fakat onun için sadece bir iş değil bu. Dünyanın petrole bağımlı hale geldiğine inanıyor. Bu bağımlılık iklim değişikliklerine ve sürekli jeopolitik gerginliklere sebep oluyor. İçten yanmalı motorların yerine elektrikli motorlar alternatif çözüm ve bunun fark yaratacağını düşünüyor. Yaşanabilecek olası bir 3. Dünya Savaşı’nın en çok bilim ve teknolojiye sekte vuracağını, dünya ülkelerinin mevcut tutumlarından endişe ettiğini dile getiriyor.
19. Kayınpederin bodrum katına taşınmayı düşünürken bugün geldiği nokta Steve Jobs’la karşılaştırılıyor
2008’de neredeyse iflasın eşiğinde olup kendini bir arkadaşına, eşiyle birlikte kayınpederinin bodrumuna taşınabileceğini söylerken bulan Musk’ın, şu anki kişisel serveti 13 milyar dolar civarında. Tam da bu sebepten kurucusu, mühendisi olduğu şirketlerden yıllık maaş olarak 1 dolar alıyor. Bir kaç yıl içinde, Musk’ın fabrikaları 30 bin kişiyi çalıştırıyor olacak. 2012’de halka açılan ve mevcut değeri 6 milyar doların hemen altındaki SolarCity, ABD’deki en büyük güneş paneli şirketi. Tesla ile yeni tanıtılan ev bataryası Powerwall ile ürünlerini kombinleyerek bir partnerliğe başlayacaklar. Tüm bunlar Musk’ı bir tür yaşayan efsane haline getirdi bu yüzden en çok Steve Jobs ile karşılaştırılıyor.
20. Iron Man’in yaşayan karakter modeli
“Yaşayan Iron Man” yakıştırması boş ve alakasız değil. Filmin yönetmeni Jon Favreau, ilk filmin öncesinde başrol oyuncusu Robert Downey Jr.’ı oynayacağı karakteri Musk üzerinden modellemesi için SpaceX fabrikasına göndermiş. Musk’ın The Simpsons’ta da gözükmüşlüğü var, hem de birkaç defa… Şu an 44 yaşında, ikinci eşi İngiliz aktrist Talulah Riley ile boşandılar. Kısa bir ayrılık yaşadıktan sonra 2013’te ikinci kez evlendiler fakat 2016’da bu ilişkiye son noktayı koydular ve yine boşandılar. Boş zamanlarda Hyperloop’un devreye alınmasıyla uğraşıyor. Sadece teknoloji değil bu teknolojileri kendisinden sonra devam ettirecek bir nesli de yetiştirmeyi kafaya takmış görünüyor.
21. Son projesi OpenAI hiçbir kar amacı gütmeden sadece yapay zekanın gelişimi üzerine çalışacak
En azından onun hedefi bu. Bu projeyle dünyayı kurtarmaktan daha fazlasını yapmayı planlıyor. Yapay zeka hakkında son derece paranoyak olan Elon, daha kapsamlı araştırmalar yapılabilmesi için OpenAI’ı kurduklarını açıkladı. Yaklaşık 1 milyon dolarlık bir bütçeyle kurulan OpenAI; Ilya Sutskever, Elon Musk ve Sam Altman tarafından yönetilecek. Amazon ve Infosys gibi büyük firmaların desteğini almış durumda. Yapay zeka güvenliği konusu “bunun üzerine çalışarak şeytan çağırıyoruz” demesine rağmen sürdürülebilir enerji ve insanı birden çok gezegende yaşayan bir türe dönüştürme konularıyla birlikte Elon’un üzerine en çok düşündüğü üç konudan biri…
22. Fermi Paradoksu ve Büyük Filtre
Fermi Paradoksu bir diğer endişesi. Bir “Büyük Filtre”den dolayı başka bir zeki yaşam formu olmadığını düşünenler ve bir çok zeki yaşam formu olduğunu fakat bizim onların izlerini bir şekilde göremediğimizi düşünenler iki kampa ayrılmış durumda. Musk hangi fikrin daha olası olduğu konusunda emin değil. Fakat bir “Büyük Filtre” durumunun olabileceğinden şüpheleniyor. Paradoksun çok mantıklı olmadığını ve gün geçtikçe daha da endişe verici bir hal aldığını düşünüyor. Büyük Filtre’yi geçmiş ender bir medeniyet olabileceğimiz ihtimali, Musk’ın SpaceX’in misyonuna olan inancını daha da artırıyor: “Eğer gerçekten çok nadirsek, hızlı bir şekilde birden fazla gezegene ulaşmamız lazım. Çünkü medeniyetimiz güçlü değilse, zayıf olan hayatta kalma şansımızı artırmak için elimizden geleni yapmamız gerekiyor” diyor.
23. Elon’la bilincin doğası, yaşlanma ve ölüm üzerine…
Bilinç olarak deneyimlediğimiz, insan seviyesinde bir zekaya sahip olmanın verdiği his midir? Şempanzeden daha akıllıyız ve o da bir tavuktan daha akıllı… Bizden daha zeki bir uzaylı karşısında, bir şempanze bizim için neyse; biz de onun için aynen öyle olabiliriz. Elon’a göre; insan bilinci, evrim sürecinde bir noktada aktif hale gelen ve diğer hayvanlarda bulunmayan bir özellik gibi. İnsanların zayıf birer bilgisayar olduğunu, insandan daha akıllı bir şeyin daha güçlü bir bilgisayar olabileceğini düşünüyor; varlığını dahi algılayamadığımız herhangi bir yaratık değil. Yaşlanmayı önleyici teknoloji üzerine yapılan çalışmaların verimli olacağını düşünmüyor çünkü insanların bir son kullanım tarihi var ve ona göre kimse de bunu değiştiremez. “90’lı yaşlarında, çok hızlı koşabilen fakat gözleri çok iyi görmeyen biri yoktur. Sistem bir bütün olarak kapanıyor. Bu durumu ciddi bir şekilde değiştirmek için, genetiği tekrar programlamalı ya da vücuttaki tüm hücrelerin yerine yenilerini koymalısınız” diyor. İnsan DNA’sını tekrar programlamak konusunda genetikçilerin hemfikir olduklarını o yüzden teknik değil ahlaki bir mücadele söz konusu olduğunu vurguluyor.
24. Onun için çalışmak nasıl bir şey?
SpaceX’de çalışanlardan gelen bazı cevaplar şöyle: “Yapacağınız hiç bir şey, yeteri kadar iyi değildir. O yüzden 80 saat çalıştığınız ve görünüşe göre yetersiz olan haftaları çekilebilir hale getirebilecek övgülere değil, kendi katacağınız değere odaklanmalısınız. ”, “Onunla çalışmak kesinlikle huzur veren bir tecrübe değil. Kendisinden hiç bir zaman tatmin olmuyor dolayısıyla etrafındaki hiç kimse de onu tatmin edemiyor” ya da “Elon her zaman bilmek ister: ‘Neden daha hızlı ilerlemiyoruz?’ Her zaman daha iyisini, daha büyüğünü, daha hızlısını ister.” Musk için çalışmak, büyük bir hayranlık ile hiddeti bir arada barındırıyor. Bariz cehennem gibi bir tempoyu devam ettirmek adına ortaya konan “hınç dolu bir irade” ve “kült haline gelmiş bir yaltaklanma tavrı” temelde duyulan hayranlık dolu saygıda birleşiyor. Musk için çalışan insanlar, sert ve acımasız yönetim tarzıyla ilgili düşündüklerinden bağımsız olarak, onun zekasına, çalışma etiğine, cesaretine, kendine biçtiği ve geriye kalan tüm çabaları ve inisiyatifleri önemsiz hale getiren misyonların ağırlığına saygı duyuyorlar.
25. Doğruluğa olan takıntısı: Ne düşünüyorsa acımasızca ve tümüyle aynısını söylüyor
Verdiği tüm röportajlarda çoğu zaman aynı cümlelerle aynı şeyleri söylüyor. Durum ne olursa olsun; neyi düşünüyorsa o. Musk’ın doğruluğa olan takıntısına atıfta bulunanlar; “eğer söylenenlerin doğru olduğuna inanıyorsa, negatif eleştirilerle alakalı herhangi bir sıkıntısı olmuyor hatta bunu memnuniyetle karşılıyor” diyorlar. Genellikle akıl vermeyi amaçlayan; “araştırmalara göre”, “bilim adamlarının karşı çıktığı … ” gibi belirsiz ifadelerden nefret ediyor. Diğer otomotiv şirketlerinin asla anlayamayacağı biçimde Tesla Motors’un reklamını yapmaya şiddetle karşı çıkıyor çünkü reklamların manipülatif ve aldatıcı olduğunu düşünüyor. Çalışanlarına yönelik zalimce isteklerinde bu dürüstlüğü daha da açıkça ortaya çıkıyormuş. Onu bir tiran olarak görenler kesinlikle ikiyüzlü olmadığını söylüyorlar. Haftada 80 saat çalışmaya zorlanan çalışanlar, CEO’nun 100 saat çalıştığını görünce şikayet etme eğilimleri azalıyormuş. Şirketlerinde “No asshole” prensibini uygulayan Elon Musk’a tavsiyemiz hepimize kötü örnek olmaması açısından acilen çalışma saatlerini azaltması… 😀
BONUS 1: The Big Bang Theory’nin son bombası…
En son The Big Bang Theory’nin 9. sezonunun 9. bölümüne konuk oyuncu olarak katılan Elon Musk, boş vakitlerinde ast-üst demeden hayır kurumlarında çalışmanın önemine vurgu yapıyor… İngilizce bilenlere özel videoların Türkçe altyazılısının olmayışı ülkemizde kendisine yeterince önem verilmediğinin de bir başka göstergesi.
BONUS 2: Kendisini daha yakından tanımak isteyenler için Elon Musk’un gelecek vizyonu
BONUS 3: Elon Musk’tan başarının 10 kuralı
Kaynaklar: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10