İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, geçtiğimiz günlerde 2019 yılında yaptığı bir konuşma nedeniyle mahkeme önüne çıkmış ve 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme ayrıca İmamoğlu’na dair TCK’nın “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” konusunu içeren 53. maddesinin de uygulanmasına hükmetmişti. “İmamoğlu Davası” Türkiye gündeminde bomba etkisi yaratmış, mahkeme kararı milyonlarca vatandaş tarafından büyük bir tepkiyle karşılanmıştı…
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, şimdi de başka bir dava ile karşı karşıya! İmamoğlu’nun 2015 yılındaki Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemine ilişkin İçişleri Bakanlığı ihbarı üzerine “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasıyla yeni bir dava açıldı! Detaylara birlikte bakalım…
Beylikdüzü Belediyesi 2015 yılında bir ihale düzenledi
29 Aralık 2015 tarihinde gerçekleştirilen “Kültür Merkezlerinde Personel Çalıştırılması ve Kültür Sanat Organizasyonları Hizmet Alım İşi” hakkındaki ihaleye katılan şirketlerden biri, ihaleyi kazanan şirketin yeterliliği olmadığını ileri sürerek itirazda bulunmuş ancak itiraz belediye yetkililerince reddedilmişti…
İmamoğlu’nun Beylikdüzü Belediye Başkanlığı dönemindeki ilgili ihale, ilerleyen dönemde İçişleri Bakanlığına intikal etti
Bakanlık ihale hakkında inceleme başlattı. İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından gerçekleştirilen inceleme tamamlandı ve hazırlanan rapor Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Başsavcılık, dönemin Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ihalede sorumlu olduğu belirtilen isimler hakkında soruşturma izni istedi. İçişleri Bakanlığı soruşturma iznini verdiyse de yapılan itiraz üzerine süreç Danıştay’a taşındı. Danıştay, 20 Ekim 2020’de soruşturma izni verilmesini yerinde bulundu…
Soruşturma sürecinde Savcılık tarafından talep edilen bilirkişi raporunda söz konusu firmanın ihale şartlarını taşımadığı belirtildi. Bunun üzerine İmamoğlu ile birlikte 7 isim ifadeye çağrıldı
Ekrem İmamoğlu’nun avukatı aracılığıyla verdiği yazılı ifadede İmamoğlu’nun söz konusu ihale sürecinin hiçbir aşamasına dâhil olmadığı ve talimat veya yönlendirme yapmadığı belirtildi. Savcılığı sunulan ifadede, “Müvekkilim Belediye Başkanı olarak gerek 5393 sayılı Belediye Kanunu, gerek 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ve gerekse 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre ‘Harcama Yetkilisi’ ve ‘İhale Yetkilisi’ olmadığı gibi üst yönetici olarak ihale iş ve işlemlerini onaylama yetkisini de haiz değildir. Müvekkile cezai sorumluluk yüklenemeyeceği açıktır.” cümlelerine yer verildi.
Soruşturmanın tamamlanmasının ardından Ekrem İmamoğlu’nun da aralarında olduğu 7 isim hakkında “ihaleye fesat karıştırma” suçlamasıyla üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenlendi
Ayrıca Savcılık, İmamoğlu ve 7 isim hakkında Türk Ceza Kanunu’nun “Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma” başlıklı 53. maddenin uygulanmasını da talep etti.
Savcılık iddianamesinde “şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde hareket etmek suretiyle üzerlerine atılı ihaleye fesat karıştırma suçunu işledikleri anlaşılmıştır.” ifadeleri kullanıldı
Ayrıca Ekrem İmamoğlu ve beraberindeki isimlerin, ihale alıcısı şirket lehine ancak kamu zararına neden olacak şekilde, ihaleye katılma yeterliliğine veya koşullarına sahip olmayan kişilerin ihaleye katılmasını sağladığı belirtildi. Bununla birlikte teklif edilen malların, şartnamede yazılı niteliklere sahip olmamasına rağmen değerlendirmeye alınarak Beylikdüzü Belediyesinin 250.086,50-TL zarara uğratıldığı iddia edildi.
Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen ihaleye fesat karıştırma suçlamasına yönelik dava 2023’ün haziran ayında görülecek
İmamoğlu ve beraberindeki isimler 15 Haziran’da Büyükçekmece Asliye Ceza Mahkemesinde ihaleye fesat karıştırma suçlaması ile hâkim karşısına çıkacak.
Ekrem İmamoğlu, ihaleye fesat karıştırma suçlaması hakkında “Bu kötülüklerin nerelerde planlandığını artık 86 milyon çok iyi biliyor.” ifadesini kullandı
Ekrem İmamoğlu sosyal medya hesabı üzerinden “Yaklaşık 8 yıl evvel Beylikdüzü Belediyesi’nde gerçekleşmiş bir ihale nedeniyle yeni bir yargı süreci başladığını öğrendim. Oysa bu dosya yıllar önce müfettişlerce incelenmiş ve Danıştay’a gönderilmişti. Danıştay idari açıdan incelemesini tamamladı ve sorun görmedi. İhale işlemlerinde imzam dahi mevcut değil. Ayrıca gerek İçişleri Bakanlığı gerek Danıştay 1. Dairesi kararında hakkımda herhangi bir tespit, suçlama ya da değerlendirme yapılmadı. Buna rağmen, zorlama bir suç yaratılmaya çalışılmakta. Hakkımızda illa bir şey bulmak isteyenler şimdi konuyu yargıya taşımış.” şeklinde bir açıklama yaptı.
Kaynak: 1