İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2019 yılında yaptığı bir konuşmada, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği suçlamasıyla karşı karşıya kalmıştı. YSK, İmamoğlu’nun açıklamaları üzerine suç duyurusunda bulunmuş ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı konuyla ilgili soruşturma başlatmıştı. İlerleyen süreçte Ekrem İmamoğlu’na “zincirleme şekilde kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret” suçlaması atfedilmiş ve bir dava açılmıştı. Ekrem İmamoğlu’nun kendisine atfedilen suç nedeniyle hapis cezasına çarptırılması ayrıca siyasi yasak uygulanması talep ediliyordu. İşte tüm Türkiye’nin yakından takip ettiği dava, dün gerçekleştirilen dördüncü oturumda karara bağlandı. Ekrem İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi ve siyasi yasak getirildi. Türkiye gündemine bomba gibi düşen karar sonrası binlerce insan sosyal medyada Ekrem İmamoğlu’na destek mesajları paylaşmaya başladı. Öte yandan İmamoğlu’nun çağrısı üzerine İstanbul Saraçhane’de toplanan geniş kalabalık da Ekrem İmamoğlu ile bir araya geldi.
Öte yandan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın hapis cezasına çarptırılması ve siyasi olarak yasaklı hale gelmesi, dış basında da geniş bir yer buldu. Dünyanın önde gelen basın kuruluşlarından bazıları, kararı muhalefete yönelik artan baskının son adımı olarak değerlendirirken bazıları da kararın gelecek yıl yapılacak seçimleri önemli şekilde etkileyebileceğini yazdı. İşte Ekrem İmamoğlu davasının dış basındaki yansımaları…
İngiltere merkezli The Guardian gazetesi Ekrem İmamoğlu hakkında verilen kararı, seçimler öncesi muhalefete yönelik artan baskının son adımı olarak değerlendirdi
Öte yandan The Guaridan’ın İmamoğlu davası hakkındaki haberinde, Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun da “Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aşağılamak suçundan” 5 yıl hapis cezasıyla birlikte siyasi yasak aldığı hatırlatıldı.
İngiltere merkezli bir başka basın kuruluşu Financial Times, İmamoğlu’nun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan’ın en güçlü rakiplerinden biri olduğunu belirtti
Bununla birlikte Financial Times, uzun süredir devam eden ekonomik kriz nedeniyle 20 yıllık AKP iktidarına yönelik desteğin ciddi şekilde azaldığını yazdı. Ekrem İmamoğlu’nun biri iptal edilen iki seçimi kazanarak İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olduğunu hatırlatan gazete, hükümetin “İmamoğlu’nun elini kolunu bağladığını, belediye varlıklarını dondurduğunu, devlet bankalarından kredi almasını engellediğini ve yabancı tahvil piyasalarından borç almasının önünü tıkadığını” ifade etti.
Financial Times haberinde, İmamoğlu ile Erdoğan’ın siyasi yaşamları da karşılaştırıldı
Haberde “İmamoğlu’nun siyasi talihi bazen Erdoğan’ınkini yansıtıyor. Erdoğan 1994’te İstanbul belediye başkanı seçildikten sonra ünü ülke geneline yayılmıştı. Ardından 1998’de okuduğu bir şiirde halkı nefrete sevk etmekten suçlu bulunmuş, siyasetten men edilerek başkanlığı bırakmak zorunda kalmış ve dört ay hapis yatmıştı. Erdoğan’ın haksız yere mahkûm edildiği algısı seçmenleri ateşlemiş ve dört yıl sonraki seçimlerde Erdoğan’ın İslamcı köklere sahip partisi seçimi kolaylıkla kazanmıştı.” ifadelerine yer verildi.
The Independent, Ekrem İmamoğlu davasını “Erdoğan’ın en popüler siyasi rakibi hapse mahkûm edildi” başlığıyla duyurdu
Haberin detaylarında ise “Erdoğan’ın en korktuğu siyasi rakibinin gelecek yılki seçimlerden men edilebilecek olması öfke yarattı.” ifadeleri kullanıldı. Öte yandan Türkiye ekonomisinin sıkıntılı durumundan dolayı Erdoğan’a olan desteğin azaldığına yer verilen haberde, kamuoyu araştırmalarına göre İmamoğlu’nun Erdoğan’dan daha popüler olduğu belirtiliyor. Haberde son olarak, “İronik bir şekilde, Erdoğan’ın siyasi yükselişi de belediye başkanıyken tutuklanması ile hız kazanmıştı.” ifadeleri kullanılıyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin saygın gazetelerinden The New York Times, İmamoğlu davasıyla ilgili haberini “Erdoğan Türkiye’yi otoriterliğe itti” yorumuyla birlikte okuyucularına aktardı
New York Times gazetesindeki ilgili haberde, “Neredeyse 20 yıldır ülkeyi yöneten Erdoğan, devletin geniş alanları üzerindeki nüfuzunu kendi iktidarını güçlendirip rakiplerini baltalamak için kullanarak, Türkiye’yi daha fazla otoriterliğe itti.” ifadeleri kullanılıyor.
Kaynak: 1