Sinema, senaryo, kitap, reklam… İyi bir metinle karşı karşıyaysak bundan etkileniriz. Daha da ötesi; edebi olsun olmasın, iyi bir cümleler bütünü ilgi duyduğumuz bir konu olmasa dahi dikkatimizi çeker. Sadece bu da değil, editör bir metnin noktasından virgülüne değin hatalarını tespit eden bir cümle dedektifidir. İşte editörün görevleri dediğimiz kısma ulaştık. Her editörün kendine özgü yöntemleri olmakla birlikte, ortak özellikleri nelerdir? Yayın hayatının gizli kahramanlarına bir bakalım.
1. İyi bir dil bilgisine sahip olmak
Editörün işi, çok çeşitli editör türleri ve görevleri olsa da temel olarak kelimelerledir. Bu nedenle tamir edeceği metnin bağlı olduğu dile hâkim olmalı ve o dilin gramer yapısını çok iyi bilmelidir. Bu sayede metnin yazarının gözden kaçırabileceği teknik sorunları zorlanmadan bulur ve onarır. Bu özelliği ise elbette sıkı bir okuyucu olmakla kazanır.
2. Yazar ve yayıncıyla iyi iletişim kurmak
Yazar ile yayıncı arasındaki önemli bağlardan biri şüphesiz editörlerdir. Bir editör, bu ikili arasında zaman zaman gidip gelir, alışverişte bulunur. Hatta bunlara okuru da eklemek gerekir. Bir editör yazarın istekleri, yayıncının politikası ve okurun beklentilerini dengeler. Ayrıca, yazarla yayıncı arasında yaşanabilecek olası sorunlar karşısında çözüm odaklı ve barışçıl bir yol izlemelidir.
3. Tarafsızlığını korumak
Objektif bir bakış açısının editör olmakla ne ilgisi olduğunu soruyorsanız; bu iş biraz da yorumlama işidir. Makaleleri ele alan bilimsel editörler başta olmak üzere, bir editörün metindeki anlam düşüklükleri, gereksiz detaylar, tutarsız parçaları nesnel bir dille algılaması ve yönlendirmesi gerekir.
4. Yönlendirici olmak
Her tür editör; alanındaki güncel gelişmeleri takip etmek durumunda olduğu için yeniliklerden de haberdardır. Bu da onların yazar adayları ve genç yazarlara tecrübelerinden bir şeyler aktarabilecekleri anlamına gelir. Bir yazarın, yazarlığa devam etmesi gerektiğine yönelik yüreklendirici şeyler de söyleyebilir. Bu bakımdan editör, potansiyeli teşvik edicidir.
5. Çevirmen özelliklere sahip olmak
Önüne gelen metnin bir tercüme metin olması dahilinde, editör gerektiği durumda çevirinin sağlamasını yapmalıdır. Bu vasfı gereği çokluk İngilizce olmak üzere bir yabancı dille yakınlığı olmalıdır.
6. Metindeki bilgilerin doğruluğunu saptamak
Öykü olsun haber olsun fark etmez; metindeki verilerin doğruluğu ve yanlışlığını da tespit etmesi gerekir. Söz gelimi; metinde geçen bir tarihi olayın geçtiği zaman, yaşanan hadiseler gibi nesnel bilgilerde hataları tespit etmeli ve düzeltmelidir.
7. Kitap ismi ve arka kapak yazısını belirlemek
Kitabın ismine yönelik de bir editörden yardım almak avantaj sağlar. İlgi çekici ve içeriği iyi özetleyen bir kitap ismi, okurun rafları karıştırırken dikkatini çeken ilk unsurlardan biridir. Rafları karıştırıp eline bir kitabı alan okurun ikinci evresiyse elbette kitabın arkasındaki yazıya bakmaktır. Arka kapaktaki yazının da, metni iyi anlatan, güçlü bir kısa yazı olması önemlidir.
8. Son okuma yapmak
Daha onlarca detaylandıracağımız bu görevler son bulduğunda, editörün bir son okuması vardır. Bu aşamada metni bütünsel olarak tekrar inceleyen editör, hataları en aza indirerek ortaya başarılı bir iş çıkarır.
9. William Golding ve editör Charles Monteith
Editörlük mesleğinden söz açıldığında verilen en popüler örneklerden biri Nobel ödüllü yazar William Golding ile editör Charles Monteith arasındaki ilişkidir. Bu da bonusumuz olsun: Golding, ilk kitabı “Sineklerin Tanrısı”nı yıllarca arasa dahi yayımlayacak bir yer bulamaz. Yirmiden fazla reddedilişinin ardından son kez kapısını çaldığı Faber&Faber tarafından da reddedilir, ancak firmanın kıymetli editörlerinden Charles Monteith romanın kapsamlı bir elden geçirilişinden sonra onun yayımlanmasını sağlar. Romanda düzeltilen bölümse kitabın giriş kısmındaki uzun epizoddur. Bugün dünya edebiyatında önemli bir yere sahip bu romanın yayımlanması işte böyle bir hikâyeye kaynaklık eder.