Pek çok edebi metin bünyesinde çeşitli hayal kurgularına yer verir. Doğası gereği edebiyat, bu durumu sağlamak ve sürdürmek durumundadır. Geçmiş dönemlerde yazılmış metinlere baktığımız zaman temel hikâye içerisinde okuru dünyadan biraz daha uzağa çeken, aynı zamanda mevcut uzaklıkları da metnin iç dinamiğine yerleştiren kurgularla karşılaşmamız mümkündür. Zaten yazınsal metinlerin tamamındaki matematik bu şekilde işler.
Şeytan, bir karakter olarak birçok edebi metinde karşımıza çıkar. Bir isim olarak ya da esinlenme olarak kendi içerisinde çeşitlendirilebilir. Asıl amaç saptırmak ya da ezber bozmaktır.
1. Faust – Gothe
Faust, Alman oyun yazarı Gothe tarafından kaleme alınan şiirsel bir metindir. Faust’un yazım süreci ise Gothe’nin yaşamı boyunca üzerinde çalıştığı bir disiplinle ilerletilmiştir. Eser, aynı zamanda Gothe’nin bütün yapıtlarının toplamı olarak nitelendirilmektedir. Şeytan karakteri olarak kaleme alınan Mefistofeles, temelde Şeytan’a yenilmeyen bir insan karakterini, yani Gothe’yi temellendirmek istemiştir. Yazarın bu hikâyeyi İncil’deki Eyüp meselesine dayandırdığı ve oradan hareketle kaleme aldığı düşünülmektedir.
2. Aşık Şeytan – Jacques Cazotte
Eser, 1719-1792 yılları arasında Fransa’da yaşamış olan fantastik öykü yazarı Jacques Cazotte tarafından kaleme alınmıştır. 1772 yılında yayımlanan eser, bir adama aşık olan Şeytan’ın kadın kılığına girerek onu cezbetmeye çalışmasını işlemiştir. Yazar Cazotte, Fransız devrimine karşı çıktığı gerekçesiyle giyotinde idam edilmiştir.
3. Şeytan’a Dualar – Charles Baudelaire
Şeytan’a Dualar, Baudelaire tarafından kaleme alınmış bir tür şiirdir. Fillen şiirde yer almasa bile dolaylı olarak hemen hemen her anlam kıvrımında kendisiyle karşılaşmak mümkündür.
Ey bütün Meleklerin en bilge, güzeli, sen,
Yazgısı dönük tanrı, yoksun tüm övgülerden,
Sen,ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
Ey sürgünler prensi,haksızlığa uğrayan,
Yenildiğinde bile,güçlü, doğrulup kalkan,
Sen,ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
Her şeyi bilirsin sen ve tüm yeraltılarının
Kralı,sıkıntıyı dindiren otacısın,
Sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
Bütün cüzamlılara, lanetli paryalara
Şifayı öğretirsin sen,cennetin aşkıyla,
Sen,ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
Ölüm adlı o eski ve güçlü sevgilinden
Umudu, çılgın kızı sen doğurtacaksın, sen!
Sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
İdamlık, ölümünü görmeye gelenlere
Sakin, tepeden bakar senden aldığı güçle,
Sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
Toprağın altındaki o değerli taşları
sen bilirsin, nereye sakladı kıskanç tanrı,
sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
kefenlenip uyuyan madenler nerededir,
derinlikleri gören keskin gözlerin bilir,
sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
atların çiğnediği sabahçı bir ayyaşın
yaşlı kemiklerini korur, yumuşatırsın,
sen,ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
sen öğrettin dindirmek için sızılarımı
kükürt, güherçileyi karıp melhem yapmayı,
Sen,ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
Kurnaz ortak, damganı ustalıkla sen vurdun
alnına o acımasız ve alçak karun’un.
Sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
kızların gözlerine, kalbine sokmadın mı
yıkımdan zevk almayı, paçavralar aşkını,
Sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
sürüngenlerin değneği, mucitlerin lambası
asılıp ölenlerin, suçluların papazı,
Sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
baba tanrının, kızıp yeryüzü cennetinden
kovduğu insanların o üvey babası, sen,
Sen, ey şeytan bu uzun sefaletime acı!
4. Gizemli Yabancı – Mark Twain
Mart Twain’in diğer eserlerinden farklı bir üslup ve anlatımla kaleme aldığı Gizemli Yabancı, kimilerine göre yazarın ölümünden önceki buhran dönemini hissettiren bir metindir. Yazımı 1910 yılında tamamlanan eser Mark Twain’in ölümünden sonra yayımlanabilmiştir. Kitaptaki Şeytan karakteri, yazarın incelikle işlediği bir karakter olarak karşımıza çıkar.
“Hiçbir zaman haklı bir savaş, onurlu bir savaş olmadı -savaşı başlatan taraf açısından… O bağırgan bir avuç insan -her zaman olduğu gibi- savaş çığlıkları atacaktır. Vaiz kürsüsü de -isteksiz ve tedbirli bir tutumla- buna itiraz edecektir – başlangıçta; ulusun o büyük, kocaman, aptal çoğunluğundan oluşan kesim, uykulu gözlerini ovuşturacak, neden savaş olması gerektiğini anlamaya çalışacaktır; ciddi ve içerlemiş bir havayla, ‘bu haksız ve onursuz bir şey, üstelik bunun için zorunluluk da yok.’ diyecektir.”
5. Usta ile Margarita – Mihail Bulgakov
Bulgakov tarafından kaleme alınan eser, 20. yüzyılın en önemli yapıtları arasında gösterilmektedir. Fantastik kurguyu toplumsal eleştiriyi gerçekleştirmek ve geliştirmek için kullanan yazar, 1966-1967 yılları arasında SSCB’de tefrika olarak yayımlanmıştır. Kitaptaki Şeytan karakteri, insanların iki yüzlülüklerini gözler önüne sermekte ve bunu göstermekten geri durmamaktadır. Kitap, Stalin’in baskıcı politikaları sonucunda yasaklanmıştır.
6. Sandman – Neil Gaiman
Sandman, 1988 ile 1996 yılları arasında yayımlanan ve 10 ciltten oluşan bir çizgi roman serisidir. Eser, aynı zamanda gelmiş geçmiş en büyük çizgi romanlar arasında gösterilmektedir. Kitapta karşımıza çıkan Şeytan ise pek çok Şeytan karakterinden oldukça farklı ve ezber bozan bir tavır içerisinde işlenmiş.
7. Mahşer, Stephen King
Stephen King tarafından ilk olarak 1978 yılında yayımlanmıştır. Randall Flag karakteri, yazarının şimdiye kadar herhangi bir açıklama yapmamış olmasına rağmen insanlık yok olduktan sonra iyilikle savaşan bir Şeytan’ın kişileştirilerek karaktere dönüştürülmüş hali olarak kabul edilmektedir.
8. Şeytan – William Peter Blatty
Aynı zamanda filme de uyarlanan eserin hikâyesinin 1949 yılında yaşanan gerçek bir olaya dayandığı söylenmektedir. Hikâyenin başlangıcı Şeytan’ın dört kişinin yaşadığı evi ziyaret etmesiyle birlikte başlar ve mevcut düzen bir anda başkalaşır. Filme uyarlandığı sırada set çalışanlarının başına da benzer şeyler geldiği söylentiler arasındadır.
9. Kayıp Cennet – John Milton
Kayıp Cennet, 17. yüzyılda İngiliz şair John Milton tarafından kaleme alınmış epik şiirdir. Eserdeki Şeytan karakteri, klasik anlamda dini anlatılarda da geçen Şeytan’ın Adem ve Havva’yı kandırmasını ve Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasını anlatmaktadır.
10. İlahi Komedya – Dante
İlahi Komedya, Dante tarafından 14. yüzyılın ilk yarısında kaleme alınmış epik bir şiirdir. Aynı zamanda dünya edebiyatının başyapıtları arasında gösterilmektedir. Hikâye, ölüm sonrasında sırasıyla Cehennem, Araf ve Cennette geçen seyahati konu almaktadır ve yazarın kendi ağzından dile getirilmektedir. Dante, bu şiirinde Şeytan karakterini buzun içerisine hapsedilmiş vaziyette resmetmiştir.
Kaynak: 1