Romanları, eserleriyle dünyayı titreten edebiyatçılar; sözleri, cümleleri, dizelerine sığındığımız şairler… Yapıtlarını sevdiğimiz sayısız yazarın yanı sıra onlar hakkında bir şeyi daha çok merak ederiz: özel hayatlarında nasıl insanlar olduklarını. Okuyucunun yazarla yaşadığı bu kitabî tanışıklıklar kimi için hayal kırıklığı oluyor kimi için de sevgisini üçe beşe katlamak için bir sebep. Bakalım en çok hangi yazarları merak ediyorsunuz? İşte Dostoyevski, Kafka, Oğuz Atay, Ahmet Hamdi Tanpınar ve daha nice yazarı anlatan 14 biyografik kitap!
1. Üç Büyük Usta (Stefan Zweig)
20. yüzyılın en önemli aydınlarından Stefan Zweig ‘’Dünya Fikir Mimarları’’ dizisiyle bize muhteşem biyografik çalışmalar bıraktı. Bu üçlemenin ikinci kitabı olan Üç Büyük Usta’da Balzac, Dickens ve Dostoyevski’nin hayatı önemli kesitleriyle Zweig’in titiz çalışması sayesinde gözler önüne seriliyor. Dünya edebiyatının en seçkin yazarlarını tanıyabileceğiniz kitap hem yazarların kişisel tarihleri hem de edebiyat tarihi okuması yapmak açısından oldukça gerekli. Stefan Zweig’in öyküsel anlatımla harmanladığı bu biyografilerden öğreneceğimiz çok şey var: ‘’Stefan Zweig, Üç Büyük Usta’da üç büyük yazarın yaşam öyküleri üzerinden, okurlarını edebiyat tarihine, edebi dehanın sınırlarına doğru bir yolculuğa çıkarıyor. ‘Toplumun romanını yazan’ ve kendi gücünü dünyaya kabul ettirmek isteyen Balzac, ‘ailenin romanını yazan’ ve döneminin İngiliz kültürüyle özdeşleşen Dickens, ‘bireyin romanını yazan’ ve yaşamla ölüm, dehayla çılgınlık arasında gidip gelen Dostoyevski hem birer yazar, hem de gerçek birer kişilik olarak Zweig’ın bu eserinde karşımıza çıkıyor.
2. Charles Bukowski – Çılgın Bir Yaşamın Kollarında (Howard Sounes)
Sounes bu biyografik çalışmasıyla birkaç ilke bir arada imza atmayı başardı: yirminci yüzyıl yer altı dünyasının en ‘’pis’’ tanıklarından biri olan Bukowski’nin hayatını özel mektupları, daha önce yayımlanmamış yazı ve fotoğraflarıyla burada görebilirsiniz. Yazar ayrıca daha da ileriye gidip adeta bir gazeteci gibi Bukowski’nin akraba, arkadaş ve sevgilileriyle de görüşerek onlardan önemli bilgileri de burada derlemiş: ‘’Yıllarını adadığı ve sonuçta ortaya Bukowski’nin bu kadar kapsamlı ilk biyografisinin çıktığı bu çalışmasında Howard Sounes ünlü yazarın neredeyse bütün akrabaları, arkadaşları ve sevgilileriyle görüşmüş, ayrıca daha önce kimsenin yapamadığını yapıp özel mektuplarına ve yayınlanmamış yazılarına ulaşmayı başarmış ve bu sayede Amerikan edebiyatının Pis Moruğu’nun şaşırtıcı ama gerçek yaşam öyküsünü kaleme almış.’’
3. Kişisel Edebiyat Atlası (Ali Lidar)
Z Raporu, Alengirli Şiirler gibi kitaplarıyla bilinen Ali Lidar, bu çalışmasında çeşitli edebî sorulara cevap mahiyetinde listeler yapıyor. En sevdiği yazarlar, o yazarlardan en sevdiği kitaplar ve bunların nedenlerini sıraladığı bu derlemede dünyaca ünlü yirmi yazarı bulabilirsiniz: “Bugüne kadar yayımlanan kitaplarımdan çok daha farklı oldu Atlas. Temel amacım da şuydu: Özellikle öğrencilerimden ve genç arkadaşlardan sık sık kimleri okuyalım, hangi kitabı tavsiye edersiniz gibi sorular aldım ve almaktayım. İşte bu kitap tüm bu sorulara toplu bir cevap mahiyetinde değerlendirilebilir. Hangi yazarları sevdiğimi, hatta o yazarların özellikle hangi kitaplarını sevdiğimi ve bunun nedenlerini aklımın ve dilimin yettiğince anlatmaya çalıştım.”
4. Yazdıklarıyla Yaşayanlar (Hasan Saraç)
Pek çok yazar, ressam ve bestekârın hayatlarını işlediği bir web sitesi kuran yazar Hasan Saraç, incelediği birçok edebiyatçıyı bu çalışmasıyla basılı hale getirdi. Kitabın kapağından da anlaşılacağı üzere yirminci asrın yerli yabancı en fevkalade yazarları Saraç tarafından okuyucusuna aktarılıyor: ‘’Öldükten sonra tüm yazdıklarının yakılmasını isteyen Kafka, en büyük zaafı kumardan kaçıp Kumarbaz’ı yazan Dostoyevski, varlığına delil ararken elinde kalem bulan Camus, bir savaşın ortasında tüm coşkusuyla yurtsuz kalan Stefan Zweig ve daha birçok yazarın o bilmek istediğimiz hikâyeleri… Yazdıklarıyla Yaşayanlar ruhunuza dokunan büyük yazarların eserleriyle iç içe geçmiş hayatlarını anlatıyor. Hasan Saraç, okuma serüveninde yazarlarla kurduğu dostluğa okurlarını da dahil ediyor.’’
5. Filiz Hiç Üzülmesin (Filiz Ali)
Nâzım Hikmet’in de dediği gibi; ‘’Türk edebiyatının büyük şehidi’’ Sabahattin Ali, bu kitapta kızı Filiz Ali’nin derlemeleriyle muazzam bir şekilde anlatılıyor. Kitapta, yazarla ilgili internet ortamında bulamayacağınız onlarca görsel olduğu gibi anılar, mektuplar, hüzünlü yaşanmışlıklar da var. Bir yazar olarak sevip saydığımız Sabahattin Ali’nin baba, eş yanlarını da görmek için birinci elden şahane bir kaynak: ‘’Filiz Ali’nin anılarını, babasının eserleri ve mektuplarıyla harmanlayarak kitaplaştırdığı ‘Filiz Hiç Üzülmesin’, sadece bir hayata odaklanmakla kalmıyor, Sabahattin Ali’nin usta fotoğrafçılığına da tanıklık ediyor.
6. Divan Şiirinde Üç Büyükler – Fuzuli Baki Nedim (Cevdet Kudret)
Özellikle edebiyat hocaları ve öğrencilerinin ve tabii ki meraklılarının edinip okumaları gereken başlı başına bir tarih kitabı. Tanzimat’la beraber açıldığımız yeni yazı serüvenimizden önce edebiyat sahamızın temel alanlarından olan Divan şiiri ve onun en büyük temsilcileri bu kitapta. Divan şiiri önyargılı olunan bir alan olsa da okuması, zengin hayal dünyasına adım atılması zevk veren bir alan. Cevdet Kudret ise yirminci yüzyılın yetiştirdiği önemli yazar ve edebiyat tarihçilerimizden biri: ‘’Cevdet Kudret’in divan ve halk şairlerini incelediği ‘Üç Büyükler’ serisinin Fuzuli, Baki ve Nedim’in hayat ve sanatlarını ele aldığı bölümü Divan Edebiyatında Üç Büyükler, ilk kez tek cilt hâlinde okuyucuyla buluşuyor. Üç büyük şaire dair kapsamlı birer inceleme yazısına ve devamında günümüz Türkçesindeki karşılıklarıyla seçme parçalara yer verilen Kudret’in eseri, anlamayı kolaylaştıran açıklama ve notlarıyla hem öğrenciler hem de edebiyatseverler için temel bir başvuru kitabı niteliği taşıyor.’’
7. Mehmet Akif Hayatı ve Toplu Şiirleri (Refik Durbaş)
Toplum için sanat anlayışını benimsemiş ve şiirlerinde çarpık düzeni eleştirmekten geri durmamış milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy üzerinde durulması gerekilen büyük bir yazar. Kuvvetli inancının yanı sıra bağnazlığa ve buna bağlı olarak aptallığa tahammülü olmayan Ersoy’un hayatı adeta ‘’bir lokma bir hırka’’ gibi dünya malından da bir o kadar ırak geçiyor: ‘’Refik Durbaş’ın hazırladığı bu kitapta kendi kaleminde hayatı, sanat görüşü, kişiliğinin kimi özellikleri yanında İstiklal Marşı’nı nasıl yazdığı, Tevfik Fikret ile tartışması, anıları yer almakta… Ve ‘Safahat’ adı altında topladığı yedi şiir kitabıyla birlikte kitaplarında yer almayan şiirlerinin yine Durbaş’ın günümüz Türkçesine aktardığı çevirileri…”
8. Nâzım Hikmet (Memet Fuat)
Nâzım Hikmet’in üvey, şairin büyük aşkı Piraye’nin öz oğlu olan Memet Fuat, genellikle edebiyatımızda eleştiri yazılarıyla bilinir. Diğer alanlara göre her daim bakir kalan eleştiri sahasında Memet Fuat ölçülü, tutarlı ve bilgili eleştirileriyle her zaman önemli bir isim olmuştur. Üvey babası, dünya şairi Nâzım Hikmet’i de belki en iyi anlatacak olan kişi bu nedenle odur. Öyle de yapar. Fuat bu eserinde büyük şairin nelerden geçtiğini, hangi maceralara atıldığını ama en önemlisi de tüm bunların başına niçin geldiğini anlatır. Ona göre Nâzım Hikmet’in başına ne geldiyse iyiliğinden gelmiştir: ‘’Büyük şairle yıllarca baba oğul gibi yaşamış, daha sonra ise bütün eserlerini yayımlamış olmanın verdiği bir duyarlıkla kişiliğini derinliğine kavramış olan Memet Fuat, ‘Nâzım Hikmet’i anlamak isteyenler, öncelikle ‘iyilik’ konusu üstünde durmalıdırlar’ diyordu, ‘Yakınları, ‘Nâzım’ın başına ne geldiyse iyiliğinden gelmiştir’ derlerdi. Toplumsal alandaki davranışları da, inancı da, kavgası da, arkadaşlarıyla, kadınlarıyla ilişkileri de hep kişiliğinin en belirgin özelliğinin, ‘iyiliği’nin etkisinde biçimlenmiş olan şair, yaşamının en büyük acılarını da bu yüzden çekmişti.”
9. Bob Dylan – Nobel Konuşması (Bob Dylan)
2016 Nobel Edebiyat Ödülü Bob Dylan’a verildiğinde ardı arkası kesilmeyen tartışmalar başlamıştı. Romanları, eserleriyle pek çok yazar dururken Bob Dylan’a verilen bu ödülü birçok kişi anlamlandıramamış, buna öfke duymuştu. Yine de müzik kariyeri boyunca yazdığı sözler, bir şarkı olmanın yanı sıra gerçek şiirler olarak da kabul gördü. Öyle ki ne zaman Bob Dylan konusu açılsa, müzisyenliğinin yanı sıra onun gerçek bir şair olduğu da konuşulur edilir. Birçok kişiye ilham verecek, o çılgın rock and roll döneminden de pareler görebileceğiniz bu konuşma ne mutlu ki dilimize de kazandırıldı: ”Bob Dylan’a ‘Amerikan müzik geleneğinde yeni şiirsel anlatımlar yarattığı’ gerekçesiyle, 2016 Nobel Edebiyat Ödülü verildiğinde büyük tartışma çıkmıştı… Bob Dylan’ın şarkıları gibi doğal, içten, bütün yaşamsal ve edebi ‘köklerini’ açık eden konuşma metni, herkese gerekli cevabı veriyor!”
10. Yaşar Kemal – Bir Ömür Edebiyat (Feridun Andaç)
Çukurova’da doğup büyüyüp Nobel adaylığına uzanan mücadeleci ve barışçıl hayatına tanıklık edebilmemizi sağlayan şey romanları oldu. Hiçbir şey olmasa bile edebiyat sırf bu yüzden sevdirebilir insana kendini. Dört sene önce kaybettiğimiz Yaşar Kemal’i daha yakından tanımak, hayatının dönüm noktaları, kişisel tarihini öğrenmek elbette birçoğumuzun hayır diyemeyeceği bir şey: ‘’Feridun Andaç, Yaşar Kemal’in anlatı evrenini bir kazıcı gibi ortaya çıkarmaya, görmeye, anlatmaya devam ediyor. Üç kitaplık dizisinin ikinci kitabı yazarımızın Yaşar Kemal’le farklı zamanlarda yaptığı söyleşileri içeriyor. Bir yazarı anlamak, onun anlatı evrenini kavramak için farklı bakışları/yorumları içeren; üstelik kendi sözlerinde yaşamına/yazarlığına dair süreçleri tanımaya dönük bir belgesel kitap elinizdeki Yaşar Kemal: Bir Ömür Edebiyat.’’
11. Tevfik Fikret (Öner Yağcı)
Servet-i Fünûn topluluğunun lideri, Galatasaray Lisesi’nde öğretmen, dağılmaya yüz tutan bir Osmanlı zamanında yetişen büyük şair, büyük öğretmen Tevfik Fikret hemen her türden şiir okuyucusunu kendine çeken bir isim. Gerek özgün kişiliği, fikirleri gerekse şiirlerinde dile getirdiği ve devri için oldukça yeni, çarpıcı olan temalar onu o yapan özelliklerden yalnızca birkaçı. Bitmeyecek, bugün açıp okusanız günümüze uyarlanacak şiirler yazmış bir şair. Türk edebiyatının böylesi bir ismini bilmemek, tanımamak da edebiyatseverlerin yapacağı bir iş değil: ‘’Öner Yağcı, Cumhuriyetimizin temeline düşünceleriyle silinmez izler bırakan büyük şairimiz Tevfik Fikret’i mercek altına alıyor bu kez. Onun hayatından, eserlerinden, düşünce dünyasından dersler sunarken; ölümsüz şiirlerini bir kez daha, güncel dille okurlarla buluşturuyor.’’
12. Kafka: Utanç ve Suçluluğun Şairi (Saul Friedlander)
Çağdaş dünya edebiyatının bir ismi olsa da adeta klasikleşen romanların yazarı Franz Kafka, yaşadığı Prag’ın havası gibi karanlık ve yoğun bir iç dünyaya sahipti. Peki eden utanç, neden suçluluk? Babası, bulunduğu çevre, inanç anlayışı gibi birçok faktörü sıralayabiliriz: ‘’2008’de Pulitzer Ödülü kazanan ünlü tarihçi/yazar Saul Friedländer, bu kitabında Franz Kafka’nın gençliğini, gönül ilişkilerini, hastalık yıllarını utanç ve suçluluk duygularının etrafında ele alıyor ve uzun zamandır Max Brod’un sansürleriyle gizlenen Kafka’nın gerçek portresini, yazarın hem kurgu eserlerinden hem de mektuplarından ve günlüklerinden hareketle dürüst bir şekilde resmediyor.’’
13. Büyük Yazarların Gizli Hayatları (Robert Schnakenberg)
Bu kitapla birlikte sanatkârlar olarak yazarların da özel yaşamlarında sayısız sıra dışı vaka olduğunu görebilirsiniz. Kimi bugünün, hatta kendi döneminin ahlakıyla çelişir, kiminin ürpertici bir hayal âlemi vardır, kimi de bir macera filminden çıkmış gibi onlarca mücadele vermiştir. Sanatçıların, daha da özelinde yazarların kafaları farklı çalışan insanlar olduğu, belki bu nedenle de biraz daha farklı yaşayan kimseler olduklarını fark etmeniz için oldukça güzel bir kitap: ‘’Nedir Lewis Carroll’un şu küçük kızlarla meselesi? J. D. Salinger gerçekten kendi idrarını mı içerdi? Lord Byron kaç kadınla -ve erkekle- yattı? Ayn Rand neden Charlie’nin Melekleri’ne bayılırdı? Klasik edebiyat okulda hiç bu kadar eğlenceli olmamıştı!’’
14. Halide Edip – Türk Modernleşmesi ve Feminizm (Ayşe Durakbaşa)
Oldukça etkin bir mücadele hayatı, üretken bir edebî kalem, devrin siyasi anlayışıyla yaşadığı çıkmazlar… Halide Edip edebiyatımızın, tarihimizi anlamamız açısından okunacak önemli yazarlarından biri. Aynı zamanda bir akademisyen, öğretmen ve usta bir hatip. Anıları, yaşadığı çalkantılar, verdiği mücadele ve tüm bunlar bağlamında feminizm kitabın iskeletini oluşturuyor: ‘’Cumhuriyet’in asi kızı Halide Edib’in eserlerini, özellikle de anılarını, sözkonusu modernleşmenin feminist bir bakış açısından eleştirisini yapmak üzere okuyor. Modernleşme, milliyetçilik, Türk Aydınlanması, modernist kadın kimliğinin oluşumunda sosyal sınıfın etkisi, uluslaşma sürecinin bir parçası olarak feminizm ve Batılı feministlerle ‘kültürel karşılaşmalar’, Ayşe Durakbaşa’nın Halide Edib araştırmasını oturttuğu genel çerçevenin bileşenleri. Bu kitapta hem kadınların modernleşme sürecinde pasif aktörler olmadıkları gösteriliyor, hem de onların ‘modernlik’ ile ‘gelenek’ arasında yaşadıkları gerilimleri kendilerinin nasıl gördükleri ortaya konuyor.’’