Birazdan yazacaklarımıza yalan demek çok doğru bir ifade değil aslında, bir kısmı sizin iyiliğiniz, bir kısmı ebeveynlerinizin iyiliği için ortaya atılmış söylemler. Her ne şekilde olursa olsun işe yarayan, etkisini uzun süre devam ettiren ve sizin de çocuklarınız üzerinde kullanmayı düşünebileceğiniz, yıllar süren deneyimlerden süzülmüş birikimler bunlar.
Mesela belki de arkanızdan ağlamasın diye tabağınızdaki yemeğin hepsini bitirdiğiniz için bugün böylesine sağlıklı ve akıllısınız. Aksini kim iddia edebilir?
1. “Afrika’da neden bu kadar çok kahve içiliyor acaba?” diye düşündüren “kahve içersen kararırsın” yalanı.
Çocukları akılları başlarına gelene kadar kahveden uzak tutan, ebeveynlerin keyif içinde kahvelerini yudumlamasını sağlayan saygı duyulması gereken zekanın ürünü bir yalan.
2. “Nasıl oluyor da evcil hayvanlarım bensiz seyahate çıkıyor?” dedirten “bıcırık gezmeye gitti” yalanı.
Çocuklara ölüm kavramını açıklamak bir hayli zor. Böylesine soyut ve üzüntü verici bir kavramı hayatlarına sokmak yerine, balıkları, kuşları, kaplumbağaları, kedileri, vs. sürekli seyahate, gezmeye, akrabalarının yanına, vs. gönderen, onları evlendirip ayrı eve çıkaran ebeveyn zekası der susarım.
3. “Neden hiç geri dönmüyoruz ki?” diye sorduran “dönüşte alırız” kolaycılığı.
Çocuğun kısa süreli hafıza yetmezliğinden isitfade eden, istediği bir oyuncak, yiyecek, vs. için “alamayız” demek yerine olumlu bir olumsuzluk yaratan felsefi bir yalan: “dönüşte alalım”
4. “Annemin kaç gözü, kaç kulağı var acaba?” diye düşündüren, mutantvari “benim kafamın arkasında da gözüm var” yalanı.
Kafasının arkasındaki göze ilaveten “odada kulağını unutup” her söylediğimizi duyma becerisine de sahiptir bu anne. Çocuk yalnız kaldığında tehlikeli işlere bulaşmasın diye uydurulan, iş gören ancak ürkütücü bir yalan.
5. “Neden okullar açılınca TV bozuluyor, internet gidiyor ki?”
Çocuğunun ders çalışmasını, erkenden uyumasını sağlamaya yönelik efsane yalanlardan.
6. “Neden melekler, kuşlar hep anneme çalışıyor?” diye sordurtan, “bana melekler & kuşlar söyledi” yalanı.
Muhbirini açık etmek istemeyen polis tadını yakalayan klasikleşmiş bir anne yalanı. Günümüzde artık daha çok özellikle anaokulu öğretmenleri tarafından kullanıldığı düşünülüyor.
7. “Daha gözü bile açılmamış sabi bana nasıl oyuncak almış acaba, üstelik en çok istediğimi?” diye düşündürten “bunu sana kardeşin almış” yalanı.
Yeni doğmuş kardeşi kıskanmanın önüne geçmeye yönelik dahiyane bir yalan. Bırak kıskanmayı sana o en çok istediğin oyuncağı alan keratayı seviyorsun bile.
8. “Çingenelerin bütün işi gücü çocukları korkutmak mı?” diye düşündürten “çingeneli” yalanlar.
Neden böyle bir tercih yapılmış, bir halk neden bu kadar lekelenmiş bilmiyoruz, ama uyumayan, yaramazlık yapan, söz dinlemeyen çocuklara kafayı takmış bir çingene güruhu vardı biz çocukken.
9. “Madem bu kadar acı ve mideyi deliyor siz neden içiyorsunuz?” dedirten kola yalanları.
Kola başlığı altında tüm asitli içecekleri bünyesinde barındıran, son derece sağlık odaklı güzel bir yalan.
10. Benzer şekilde “çok da güzel değil neden içiyorlar ki bunu?” düşüncesine sevk eden “pekmez kola” yalanı.
Renk benzerliğinden istifade ederek çocuğun istediği bir içeceğin yerine başkasını ikame etme yaratıcılığı bu toprakların gördüğü en iyi yalanlardandır. Kola yerine sulandırılmış pekmez içirmek, sütün içine yumurta koyup sarı gazoz diye yutturmak klasiklerden.
11. “Pirinç pilavının dibini sıyırma” hissiyatı uyandıran “kalan pirinç tanesi kadar çocuk” yalanı.
Tabağında yemek bırakırsan arkandan ağlar yalanını anlıyoruz, tüm yemekleri kapsıyor. Ancak neden pirinç pilavına özgü ayrı bir yalan geliştirilmiş onu bilemiyoruz.
12. “Eve nasıl köpek girip benim yüzümü yalıyor ya?” diye düşündüren yaratıcı “uykunda yüzünü köpek yalıyor, onun için uyanınca yüzünü yıkamalısın” yalanı.
Bu ebeveynlerden korkulur yemin ediyorum, bu ne yaratıcı bir yalandır yarabbim, yiğidim beni bul! Bunun bir de şeytanlı versiyonu var ki… Neden yahu?!
13. “Hastanede neden çocuk satılıyor?” sorusunu sordurtan “seni hastaneden aldık” yalanı.
Ben nasıl oldum sorusuna cevap olarak ebeveynler adeta döktürmüş, en büyük ve en dahiyane yalanlar hep bu sorunun cevabı olarak söylenmiş. İşte bunlardan biri de hastaneye gidip çocuk almak.
14. “Belediyede çocukların uyku vaktini bilen biri var kesin!” dedirten “yatma vaktinde elektriklerin kesildiği” yalanı.
Tam da benim uyku saatim gelince nasıl da bilip kesiyorlar elektriği… Ah safım benim.
15. “Masallar ne güzel, hepsi çok mutlu bitiyor” diye düşündürten “revize edilmiş masallar” yalanı.
Mesela kurt kırmızı başlıklı kız ve ninesinden özür diler ve onları yemek istemesinin ne kadar büyük bir hata olduğunu itiraf eder, sonra avcı da gelir hepsi birlikte akşam yemeği yer… Çocukları masalların umutsuz havasına maruz bırakmak istemeyen ebeveyn güzelliği.
16. “Annemin yememi istemediği her şey neden kurt oluyor?” diye düşündüren “yeme, karnında kurt çıkar” yalanı.
Klasiklerden, yemenizi istemedikleri her şey için annelerin en güvenilir silahı. Onu yersen karnında kurt çıkar dendi mi konu kapanırdı.
17. “Balıkların bizimle derdi ne yahu?” dedirten “balıklı” yalanlar.
Balık yiyince balık gibi yüzeceğine, yemek yemezse karnındaki balıkların açlıktan öleceğine inanmak… Bazen çok acayip oluyor bu ebeveyn tayfası.
18. “Sonsuzluğa yolculuk yapıldığı” hissi veren “az kaldı, geldik” yalanı.
2.5 saat süren az kalma eylemi.
19. “Neden hep benim sevmediğim yerlere gidiyor bunlar?” diye hüzünlendiren “doktora, hamama, iğneciye, vs. gidiyoruz” yalanı.
Çocuksuz zaman geçirmek isteyen ebeveynlerin en tatlı ve romantik yalanı. Başbaşa geçirilecek bir gece için bence kabul edilebilir bir uygulama.
20. “E aynısı değil ki bu?!” diye isyan ettiren “ben evde sana aynısından yaparım” yalanı.
Hiçbir zaman aynısı olmaz, olamaz… Gerçi büyüyünce de evde yapılmışını arıyorsun. Siz de dengesizsiniz anacım.
21. “Babam neden her şeye kızıyor?” diye düşündüren “baban kızar” yalanı.
Aslında babanın sürekli günahının alınması durumudur, hiçbir şeyden haberi olmadan işine gücüne bakan adamın sürekli bir şeylere kızıyor olduğuna inandırılmaktır.
22. “Vitaminsiz kalmamalıyım” diye panik yaptıran “uzun saç vücudundaki tüm vitamini alır” yalanı.
En acemi, ancak alıcısı çok olan bir yalan. Ergenliğin yarı delilik olduğunun da bir göstergesi.
23. Kendine güveni tavan yaptıran “güzel kızım / yakışıklı oğlum” yalanı.
El mahkum baya bir süre bile isteye inanıyor insan. Sonra gerçekler bir tokat gibi çarpıyor surata surata.
Bonus – Üniversiteyi kazan ondan sonra rahat edersin.
Anne babaların 18 yaşındaki insanı bile rahatlıkla kandırabildiklerinin göstergesidir. Ellerinden öpüyoruz hepsinin.