Duygusal olgunlaşma, insanların çocukluk arzularından ve davranışlarından vazgeçemedikleri bir durum olarak tanımlanabilir. Her yaşın insanlara yüklediği bazı sorumluluklar vardır. Bu sorumlulukların bilincine varıp hareket etmek kişisel gelişimimiz için oldukça önemlidir. Ancak duygusal olarak olgunlaşamayan kişiler, bazı davranışlardan soyutlanamaz ve aslında bu durum yaşamlarını zorlaştırır. Kişinin duygusal olarak olgunlaşmadığını gösteren 5 davranışı listeledik.
1. Kendilerini dünyanın merkezi gibi görürler, bencildirler
İnsanların olgunlaşma sürecinin bir kısmı dünyanın ve işleyişinin farkına varmaktır. Yetişkinleri bebeklerden ayıran özelliklerden biri de budur. Küçük bir bebek gece 2’de yemek için ağladığında anne ve babasının uykusunu böleceğini düşünemez bunun bilincinde değildir. Ancak büyüdükçe bu bilinç gelişir ve bencil davranışlardan kaçınılır. Duygusal olgunluğa erişmemiş kişiler ise hayatın akışındaki dinamiği anlamadıkları için bencildirler. Kendilerini dünyanın merkezi gibi görürler ve kendi isteklerinin başkalarının hayatlarından üstün tutarlar.
2. Hatalarının farkına varamazlar, başkalarını suçlama eğilimindedirler
Çocukken, davranışlarımız anne ve babamız tarafından kontrol edilir. Onların yönlendirmeleriyle hareket ederiz. Büyüme sürecinde, toplumun bir parçası olurken, yaptığımız hataların sonuçlarına katlanmayı da ceza yöntemiyle öğreniriz. Ancak uzun bir süre hata yapmamayı değil, cezanın şiddetini düşünürüz. Büyümek, davranışlarının yol açabileceklerini görüp kaçınmaktır. Cezaya neden olanı düşünmektir. Olgunlaşma sürecinde, yaptığımız eylemlerin sorumluluğunu almak vardır. Hatalarımızı gözden geçirip onları telafi etmek bu sürecin bir parçasıdır. Ancak bu olgunluğa erişmemiş insanlar, kendi hatalarının farkına varmaz ve başkalarını suçlarlar. Yaptıkları davranışların sorumluluğunu üstlenmezler.
3. Eylemlerinin sonuçlarını analiz edemezler
Olgunlaşmamışlığın kesin bir işareti kararsızlıktır. Küçük bir çocuk bir kararın geleceğini etkileyeceğini tahmin edemez ya da o anda yapılan kısıtlamaların daha iyi bir sonuç doğuracağının farkına varamaz. Yetişkinler ise, zaman zaman hedeflerinin daha ilerisine ulaşmak için fedakarlıklar yaparlar. Olgunlaşmamış kişiler, eylemlerini analiz etmekte zorlanırlar ve sonuçlarını kestiremezler. Kimi zaman gerekli olan bir fedakârlık onlara kısıtlama gibi gelebilir.
4. Para idaresi konusunda sorumsuzdurlar
Dürtüsellik, olgunlaşmamış insanların en göze çarpan özelliklerinden biridir. Çoğu zaman, bu dürtüsellik, para gibi kaynakları yönetme biçimi olarak ifade edilir. Yalnızca arzularını yerine getirmekle ilgilendikleri için, maddi sınırlarının da ötesinde gereksiz harcamalar yaparlar, ihtiyaç duymadıkları şeyleri almaktan çekinmezler.
5. Başkalarına ihtiyaç duyarlar, bağımlı ilişkiler kurarlar
Olgunlaşmamış insanlar için, diğer insanlar bir araçtır. İlişkilerini yüzeysellik ve çıkar odaklı kurarlar. Onlara ihtiyaçları olduğu sürece yanlarında tutarlar. Eylemleri için sorumluluk alma zamanı geldiğinde, sorumluluğu paylaşmak veya hafifletmek için başkalarına ihtiyaçları vardır. Bu nedenle de bağımlı ilişkiler kurma eğilimindedirler.
Kaynak: 1