“Türkiye’nin taşı toprağı altın” demiş büyüklerimiz, boşuna da dememişler. Tarih boyunca pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapan ülkemizde birçok doğa harikası bulunuyor. 7 bölgesindeki 7 farklı iklimle, her yeri başka cennet olan Türkiye’de keşfedilecek çok şey var. Bunlardan bazıları şüphesiz mağaralar. Görenleri kendine hayran bırakan mağaralar, Türkiye’nin hemen hemen her yerinde merak edenlerin ziyaretine açık. Ancak özellikle İstanbul’da yaşayanların çok da uzağında olmayan ve mutlaka görmeleri gereken bir başka mağaradan bahsedeceğiz; Dupnisa Mağarası.
Türkiye’nin turizm değerlerinden biri olan Dupnisa Mağarası, Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde Sarpdere Köyünün 5-6 km güneybatısında yer alıyor
Dupnisa Mağarası, Trakya’nın turizme açılan ilk ve tek mağarası olma özelliği taşıyor. Aynı zamanda Mağara literatüründe en çok bilinen mağaralardan biri
Dupnisa Mağarası, bulunduğu bölge itibariyle Türkiye-Bulgaristan sınırını oluşturan, Rezve Deresi’nin Istranca Dağları’nın derin vadileri arasında yer alıyor.
2003 yılında turizme açılan mağara ikinci jeolojik zamanda mermerler içerisinde birbirine bağlı iki kat ve üç mağaradan oluşuyor
Bu nedenle Dupnisa Mağarası; “Mağaralar sistemi” olarak biliniyor. Toplam uzunluğu 2 bin 720 metre olan sistemin üst katını, Kuru ve Kız Mağaraları oluşturuyor
Bu mağaralardan, 50-60 metre aşağıda ise Sulu Mağarası yer alıyor. İçinden bir yer altı nehri akan ve deniz düzeyinden 345 metre yukarıda giriş ağzı bulunan bu mağaranın toplam uzunluğu bin 977 metre. Dupnisa Mağarası’nın son noktası ise, girişten 61 metre yukarıda yer alıyor. Ayrıca mağaranın farklı bölümlerinde hava sıcaklığı değişiklik gösteriyor.
Dupnisa Mağarası, yaklaşık dört milyon yıldan beri oluşum ve gelişimini sürdürüyor. Dupnisa Mağarası, güzelliğiyle görenleri kendine hayran bırakıyor
Mağara, ziyaretçilerine daha kolay dolaşabilmeleri için yürüyüş iskelesi ve aydınlatma imkanı sunuyor.
Beyaz, kırmızı ve kahverengi tonlarındaki damla taşlar, devasa boyutlardaki sarkıt ve dikitler ve damla taş havuzları Dupnisa Mağarası’nı görülmeye değer kılan özellikler arasında
Bunun yanı sıra mağara, tam 16 tür yarasaya ev sahipliği yapıyor. 2 kat ve 3 bölümünden oluşan mağaranın sulu kısmı, yarasaların üremesi nedeniyle her yıl 6 ay süreyle ziyarete kapatılıyor
60 bin yarasaya ev sahipliği yapan mağara, genellikle Mayıs ve Kasım ayları arasında açık kalıyor.