Kadın ve çocuk haklarının fazlasıyla konuşulduğu şu günlerde kendimize sormamız gereken bir soru var. “Masum ve savunmasız çocukları, yani geleceğimizi koruyabiliyor muyuz?” Bu soru maalesef her anlamda korunmaya muhtaç çocuklar için oldukça büyük bir anlam ifade ediyor.
O masum çocuklar bazen her şeyi kendileri hallediyor ve yaşın hiçbir anlamı olmadığını hepimize gösteriyorlar. Cesaretleriyle, başarılarıyla ve zekalarıyla hep bir kenara atılan “kız çocuklarının gücü”nü herkese kanıtlıyorlar…
1. Ruby Bridges
1960 yılında henüz 6 yaşında olan Ruby Bridges, hükümetin aldığı kararla o yıl beyazlarla birlikte okuyacağı karma bir okula gidecekti. Sivil giyinmiş polisler, anne ve babası eşliğinde okula gitti ancak onu kötü bir sürpriz bekliyordu. Okulun önünde büyük bir kalabalık küçük Ruby’i protesto etmek için bekliyordu. Onu aşağılayan cümleler ve pankartlar arasında, polisler eşliğinde okula girdi Ruby. O gün okula hiçbir öğrenci gitmedi, hiçbir öğretmen de Ruby’nin öğretmeni olmak istemedi. Ruby tüm gününü bomboş okulda müdürün odasında oturarak geçirdi ve polisler eşliğinde evine döndü. Ailesi işlerinden oldu, Ruby birçok hakarete maruz kaldı ama asla okula gitmekten vazgeçmedi. Her gün hakaretler arasından annesinin tembihlediği gibi dua ederek geçiyordu. Tüm bu cesaretiyle Sivil Haklar Hareketi’nin ikonu haline geldi…
2. Malala Yousafzai
Yeni şeyler öğrenmeyi seven Malala, Pakistan’ın kuzey batısında bulunan Swat bölgesinde bulunan Mingora adlı bir kasabada büyüdü. Ne yazık ki dünyada okula gitmeyen ve eğitim hakkının neredeyse olmadığı 2. ülkeydi Pakistan. Malala, genç yaşta hırslı bir eğitim savunucusu olarak tanındı. Okulların saldırıya uğraması ve askeri hareketlilikle ilgili BBC’de takma isimle bir blog yazmaya başladı. Babasıyla birlikte ölüm tehditleri almaya başladılar ama eğitim hakkını savunmaktan vazgeçmediler. Bu sırada, Malala’ya The New York Times için yapılan bir belgeselde yer verildi ve BBC blogunun yazarı olarak ifşa edildi. Ardından 2012 yılında, 2 arkadaşıyla okuldan dönerken silahlı saldırıya uğradı ve kafası boynu ve omzundan tek bir kurşun girdi. Birleşik Krallık’da bulunan bir hastaneye kaldırıldı. Taliban’ın bu teşebbüsü ise tüm dünyada kınandı. Saldırının ardından 2 milyon kişi eğitim hakkı için dilekçe imzaladı ve meclis Pakistan’ın ilk Ücretsiz ve Zorunlu eğitim kanun tasarısını hızla onayladı.
3. Anne Frank
Almanya’da doğan ve Yahudi bir ailenin kızı olan Anne, Nazi rejimi sırasında ailesiyle Hollanda’ya taşınmak zorunda kaldı. Yaşadığı tüm acıları, umutlarını ve hayallerini bir günlüğe yazıyordu. 2 yıl boyunca çatı katında küçük, gizli bir odada yaşamak zorunda kalmıştı. Kimliği belirsiz bir Hollandalının ihbari üzerine o odada yakalandılar. Anne, ablasıyla birlikte henüz çalışabilecek durumda olduğu için bir toplama kampına gönderildi. Her iki kız kardeş de 1945 Mart’ında İngiliz birliklerin kampı özgürlüğe kavuşturmasından sadece birkaç hafta önce tifodan öldü. Anne, o zaman tam 15 yaşındaydı. Ailesinden geriye sadece babası kalmıştı. Anne’nin günlüğünü yayınlamaya karar verdi, kitap milyonlarca basıldı. Anne, hayatını kaybeden çocukların kayıp geleceğinin simgesi haline gelmişti…
4. Alexandra Scott
Alexandra, henüz birinci yaş doğum gününü yeni kutladığı sıralarda nöroblastom adı verilen ve çocuklarda görülen bir kanser türüne yakalandı. 4 yaşına geldiğinde ise evinin arka bahçesinde çocuk kanserleri araştırmalarına katkı sağlayacak bağışı toplayabilmek için ilk limonata standını açtı. Hikayesinden etkilenen dünyanın dört bir yanından insanlar, Alexandra’ya destek olmak için limonata satarak bağış toplamaya başladılar. 2004 yılında hayatını kaybettiğinde tam 1 milyon dolar toplamıştı. Ailesi Alex’i kaybettikten sonra onun mirasını “Alex’in Limonata Standı Vakfı” nı kurarak devam ettirdi ve şimdi birçok çocuk bu vakıftan yardım alıyor.
5. Claudette Colvin
Otobüste bir beyaza yer vermediği için tutuklanan Rosa Parks’tan tam 9 ay önce Claudette, otobüste bir beyaza yer vermeyerek ırkçılığa karşı tepki gösterdi. Henüz 15 yaşındaydı ve o otobüste tutuklandı. Tam 1 yıl sonra Browder v. Gayle davasının ilk davacılarından biri oldu.
6. Bana Alabed
2016’da kuşatılan Halep’te yaşayan Bana, açtığı Twitter hesabından savaş sırasında yaşadığı dehşet dolu anları paylaşıyordu. Tüm dünya Bana’nın yazdıklarını okuyordu ancak hesap biraz zaman sonra silindi. Twitter kullanıcıları “Bana nerede?” diye sordukları tweetler attılar ve sonunda Bana’nın güvende olduğu öğrenildi. 1 yıl sonra ise Oscar ödül törenine katılarak sahnede “Stand Up For Something” adlı şarkıyı söyledi. Ardından onu dinleyenlere şöyle seslendi: “Sevgili Oscarlar bu gece Suriye’de ölen çocuklar için ayağa kalkmalıyız. Bir çocuk ister Amerika’da ister Suriye’de olsun sonuçta çocuktur”
7. Jazz Jennings
Jazz, sadece 6 yaşındayken Barbara Walters’a verdiği bir röportajda transseksüel bir çocuk olduğuyla ilgili sözleriyle tanındı. O günden beri LGBTİ aktivisti ve tüm dünyayı transseksüellikle ilgili eğitiyor. Şimdi 17 yaşında olan Jazz, dünyanın en genç cinsiyet değiştirenlerinden biri. Bir Youtube şovu ve bir de kitabı var.
8. Capri Everitt
Kanadalı Capri, 11 yaşında öksüz kalmış ve terk edilmiş çocuklar için bağış toplamaya başladı. Ailesiyle birlikte 80 ülke dolaştı ve gittiği her ülkenin ulusal marşını söyledi. Toplanan bağışlar SOS Children’s Villages’a bağışlandı.
9. Mary Shelley
Ünlü yazar Mary Shelley, 18 yaşındayken yazdığı Frankenstein adlı romanıyla bilim kurgu romanlarının temelini attı. Böylece “bilim kurguyu icat eden genç kız” olarak anılmaya başlandı. Ayrıca kendi döneminin etkili kadın hakları savunucularından biriydi.
10. Yusra Mardini
Suriyeli Hristiyan bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Yusra, Suriye Olimpiyat Komitesi’nin desteğiyle yüzme eğitimi aldı. Suriye İç Savaşı sırasında kız kardeşi ile birlikte ülkeyi terk etmeye karar verdi. İzmir’den Midilli Adası’na geçerken bot arızalanınca denizin ortasında kaldılar. Orada mültecilerin hayatını kurtarmaya yardım etti, kız kardeşiyle birlikte tam 4 saat boyunca yüzerek botu Midilli Adası’na sürüklediler. 1 ayın sonunda Almanya’ya varan Yusra 2020 olimpiyatlarına hazırlanıyor.
11. Margaret E. Knight
12 yaşındayken bir pamuk fabrikasında mekanik dokuma tezgahında yaşanan korkunç bir kazaya şahitlik etti Margaret. Bu olaydan çok etkilendi ve kazaları engellemek için bir güvenlik cihazı icat etti. Bu cihaz o makineyi kullanan neredeyse tüm fabrikalar tarafından kabul gördü.
12. Amariyanna Copeny
Amariyanna, 8 yaşındayken Obama’ya Flint Nehri’nden alınan ve filtrelen su nedeniyle bir mektup yazdı. O dönem 12 bin çocuk tedavi altına alınmıştı. Mektup üzerine Obama, Flint kentine gitti ve kameralar karşısında filtrelenmiş suyu içti. Obama, Amariyann ile ilgili ise “Onunla Washington’da görüşmekten büyük bir mutluluk duyardım. Ama böyle bir olay yaşandığı zaman genç bir kız sesini duyurmak için başkente gitmemeli, Başkan onunla görüşmek üzere Flint’e gelmeli. Bende bu yüzden size doğrudan ‘arkanızdayım’ demeye geldim” dedi.
13. Sylvia Mendez
Sylvia, henüz 8 yaşındayken 1946’da yaşanan ırkçılık vakasında etkili bir isimdi. Bu da gelecekteki bütünleşme ve insan hakları konularının önünü açtı. Sylvia, Meksika ve Porto Riko’lu öğrencilerin sadece beyazların gittiği okullara gidememesi politikasına meydan okudu. Ayrıca sadece beyazlar için olan bir okula giden ilk Latin çocuk oldu. Şimdilerde ise takdir toplayan bir insan hakları aktivisti.
Kaynak; 1