Dünya her geçen gün iflas etmekte. Küresel ısınma, türlerin yok olması, radyasyon, her geçen gün daha fazla delinen atmosfer… Ancak bunların hiçbiri dünyanın sonunu getirmese bile yaklaşık olarak 2 milyar yıl sonra zaten güneş süpernova moduna geçerek bizleri tamamen dünya üzerindeki hayatı tamamen yok edecek. Bunu bilincinde olan NASA şimdiden dünyaya benzeyen başka gezegenler aramaya başladı. Daha doğrusu evreni gözlemleyerek hayatın devam ettirebilmesine uygun gezegenleri tahmin etmeye başladı diyelim. Zaten Uzaya çıkıp her gezegeni tek tek kontrol edebilecek teknoloji henüz yok. İşte NASA’nın evrende gözlemleyip dünyaya alternatif olarak gösterdiği gelecekteki evimiz olma ihtimalini barındıran o gezegenler.
51 PEGASİ B
Kendi güneşine olan uzaklığı Merkür’le benzer olan gezegen aynı zamanda jüpiter ile hemen hemen aynı büyüklüğe sahip. 1995’te keşfedilen bu gezegen Dünya’nın 150 katı büyüklüğe sahip ve yörünge süresi 4 gün olarak hesaplanmış. Ancak kendi güneşine yakınlığından ötürü sıcaklığı 1000 derecelere kadar çıkabiliyor. Hayat ihtimali düşük olsa da bulunduğunda büyük heyecan yaratmıştı.
GLİESE 876 B
1998 yılında keşfedilen gezegen Dünya’ya 15 ışık yılı uzaklıkta Samanyolu’nun en bilinen yıldızı Red Dwarf etrafında dönüyor. Yıldızına yakın olmasına rağmen yeryüzü sıcaklığının fazla olmaması burada hayatın devam ettirilebilirliğini birazcık imkansız kılmakta. Dünyanın 840 katı büyüklükte olan gezegenin yörünge süresi 61 gün olarak hesaplanmış.
GLİESE 876 D
2005 yılında keşfedilen, Dünya’nın 8 katı büyüklükte olan gezegenin yörünge süresi 2 gün. Dünya’ya en çok benzeyen ilk gezegen olma özelliğini taşıyan gezegende insan dışı varlıkların yaşayabileceği ihtimali üzerinde durulmakta. Ancak kontrol etmek imkansız çünkü 15 ışık yılı uzakta bulunuyor.
HD 189733 B
2007 yılında keşfedilen gezegen boyut olarak Jüpiter’den biraz daha büyük, Dünya’nın ise 360 katı kadar büyük. Gezegenin etrafında döndüğü ikiz yıldızlar sebebiyle yeryüzü sıcaklığı 800 derece olsa da; iyi haber şuki bu gezegende su buharı, metan ve karbondioksit bulunuyor.
GLİESE 581 D
Şu ana kadar üzerinde hayat bulunma olasılığı en fazla olan gezegen. 2007 yılında keşfedilen gezegen kendi güneşine Dünya iel benzer bir uzaklıkta bulunuyor. İnsan yaşamı için fazla sıcak olduğu düşünülsede gezegenin koşullarına uyum sağlamayı başarmış bazı bilinmeyen türlerin olabileceği ihtimaller arasında bulunuyor. Dünya’nın 8 katı büyüklüğe sahip gezegen 20 ışık yılı uzakta bulunuyor.
GJ 832 C
Dünya’dan 5 kat daha büyük olan gezegen bir cüce yıldızın etrafında dönüyor. Yıldıza Dünya’dan daha yakın bir konumda bulunsa da yıldızın sıcaklığı güneşin yarısı kadar olduğu için gezegende sıcaklığın dünya ile benzer olduğu düşünülmekte. GJ 832 kendi etrafındaki dönüşünü 36 günde tamamlıyor.
PROXİMA CENTAURİ B
Güneş sistemimizin en yakın komşusu Alfa Centauri yıldız sisteminde bulunan gezegenin yörüngesi yaşanılabilir bölge içerisinde yer alıyor. Dünya ile oldukça yakın boyutlarda bulunan gezegen Dünya’dan yalnızca 1.5 kat büyük. Gezegende en yüksek sıcaklığın -35 derece olması nedeniyle gezegenin atmosferinin Dünya’ya benzer olması ve sıvı halde su bulunması olasılığıda oldukça yüksek. Gezegen Dünya’ya 4.2 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor.
KEPLER 438 B
Dünya’dan 470 ışık yılı uzaklıkta Lyra adındaki bir takımyıldızında bulunan Kepler 438 isimli gezegen bir kızıl cüce yıldızın yörüngesinde bulunuyor. Benzerlik bakımından Dünya’ya en çok benzeyen gezegen olan Kepler 438 b Dünya’nın ikizi olarak gösteriliyor. Kepler 438 b atmosferik özelliklerinden ötürü çok güçlü rüzgarlara ev sahipliği yapıyor. Saatte 8500 km hıza ulaşabilen bu rüzgarlar gezegen üzerinde hayatın sürdürülebilmesi ihtimalini oldukça zayıflatıyor.
KEPLER 296 F
Dünya’nın 6 katı büyüklüğe gezegenin yüzey sıcaklığının 43 derece olduğu düşünülüyor. Yıldızının etrafında bir turunu 63 günde atan bu gezegen Dünya’ya oldukça benzemekte ancak hakkında yeterince bilgi sahibi olmadığımız gezegende yörünge hızının yüksek olması yüzünden hayatı imkansızlaştıran bir durum olup olmadığı bilinmiyor.
MARS
Hakkında geçmişten bu yana en çok bilgi sahibi olduğumuz gezegen olan Mars Dünya ile aynı güneş sisteminde olduğu için en çok gözlemlenen ve üzerinde en çok yaşam aranılan gezegen konumunda. İnce bir atmosfere sahip olan gezegende mevsim geçişleri ve yeryüzü özellikleri Dünya ile neredeyse aynı ancak gezegenin üzerinde herhangi bir yaşam belirtisi şu ana kadar bulunamadı. Kızıl gezegenin geçmişte üzerinde yaşam barındırdığı ancak sonradan sebebi bilinmeyen bir nedenden ötürü günümüzdeki haline geldiğine inanılıyor.
GLIESE 581 G
Yaşam koşulları açısından mükemmel olduğu düşünülen gezegen güneşin yarısından bile daha küçük olan bir cüce yıldızın etrafında dönüyor. Kendi güneşine oldukça yakın olan gezegende kütleçekim kilidi nedeniyle bir taraf süreli aydınlıkken bir taraf sürekli karanlık olarak kalıyor. GLİESE 581 G’nin yörüngesi sıvı halde suyun oluşabilmesi için oldukça elverişli. Yörüngesini 36 günde tamalayan gezegen Dünya’ya 20 ışık yılı uzaklıkta
KEPLER 62 E
2013 yılında keşfedilen gezegen Dünya’nın 4.5 katı kütleye sahip. Yüzey sıcaklığı 29 derece olan gezegen bize tam 1200 ışık yılı uzaklıkta. Güneşten biraz daha soğuk olan kendi yıldızının etrafındaki turunu ise 122 günde atıyor. Gezegenin yüzeyinin tamamen sıvı halde olması da ihtimaller arasında.
GJ 667 Cc
Bizden yaklaşık 23,6 ışık yılı uzaklıkta bir üçlü yldız sisteminin parçası olan gezegen Dünya ile oldukça benzer özelliklere sahip. Yüzey sıcaklığı 13 derece olan gezegen 3 tene yıldızın çekim alanında bulunduğu için kendi etrafındaki dönüşünü oldukça yavaş (28 gün) tamamlıyor. Yani gezegen adeta kilitlenmişçesine dönmüyor. GJ 667Cc Dünya’nın yaklaşık olarak 4 katı bir kütleye sahip. Etrafında döndüğü 3 yıldızın 2 sine yakın olan gezegende günbatımının 2 güneşle olacağı düşünülüyor.
KEPLER 283 C
Dünyamızdan kütlece 7, hacimce 6 kat daha büyük olan gezegende yerçekimi Dünya’nın 2 katından fazla. Yüzey sıcaklığı 18 derece olan gezegende bu sıcaklığı tüm yüzeye yayacak sera gazlarının olması durumunda yaşam için elverişli olabileceği düşünülüyor. KEPLER 283 C Bizden 1740 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor.
Her geçen gün biraz daha ölmekte olan dünyamıza benzer nitelikler taşıyan gezegenler 1992 yılından beri araştırılmakta. Ancak teknoloji geliştiğinde ve o gezegenlere ulaşılabildiğinde tahmin edilenden oldukça farklı çıkmalarıda ihtimal dahilinde. Bu gezegenlerin bize en yakın olanının Mars olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda ikinci en yakın gezegen 20 ışık yılı uzaklıkta ve ulaşabilmemiz günümüzde imkansız. Bu yüzden insanlık kendi dünyasına sahip çıkmak zorunda …