Herhangi bir yere seyahate gittiğimizde oranın kültürü, alışkanlıkları, tarihi, yemekleri vb. gibi birçok şeyi keşfederek ve öğrenerek döneriz. Bunlar bize birçok şey kattığı gibi aynı zamanda ülkeler hakkında daha detaylı bilgiye sahip olmak onlar hakkında değişik bilgiler edinmemizi de sağlar. Bunların içine yasaklar da dahil. Bazı ülkeler belli konularda oldukça hassaslardır ve birtakım davranışlarımız gerek yasal olarak gerekse toplumsal olarak kabul görmez. Bu tarz durumlarla karşılaşmamak için de oraya gitmeden önce araştırmamızı doğru yapmak bize oldukça fayda sağlar. Listemizde dünyanın farklı ülkelerinden 13 tuhaf yasak size başlangıç için yeterince yardımcı olacaktır.
1. Sakız çiğnemek – Singapur
Ayağımıza yapışan sakızlar ve onları zorla çıkarma çabamız hepimizi bir raddeye kadar oldukça sinir etmiştir. Yerlere sürtmeler, peçeteyle çıkartmalar, ıslatmalar derken hep bir parça sakız orada kalmıştır. Bu durumu fark eden Singapur ise, önlem olarak sakız çiğnemeyi tamamen yasadışı hale getirmeye karar vererek almış. 1992’den beri Singapur’da yaşayan hiç kimse sakız çiğneyemiyor ve çiğneyemediği gibi satamıyor da. Bu sebeple, yolunuz Singapur’a düşerse sakızlarınızı evde bırakmayı unutmayın.
2. Ketçap yemek – Fransa
Fransa’da okul kantinlerinde ketçap tüketmek yasaklanmıştır. Bunun başlıca sebepleri arasında ise, gençlerin yemeklerde bolca ketçap kullanması üzerine Fransız mutfağının özünü bozması gösterilmiştir. Yemekleri konusunda oldukça titiz olan Fransa, mutfaklarının orijinalliğini koruması adına böyle bir karar almıştır. Kuralın ise tek bir istisnası vardır; eğer öğrenciler yemeklerinde patates kızartması yemeyi tercih ederlerse, o zaman yemeğin yanında ketçap da servis edilmektedir. Ancak bir restorana gittiğinizde bu konuya dikkat ederseniz Fransızları mutlu edersiniz.
3. Bebeğinize dilediğiniz ismi koymak – Danimarka
Oldukça enteresan bir karar olan bebeğinize dilediğiniz ismi koyma yasağı ise, Danimarka tarafından yürürlüğe alınmıştır. Eğer bebeğinize yaratıcı bir isim koymak isterseniz, bu konuda büyük engellerle karşılaşabilirsiniz. Çünkü Danimarka hükümeti sadece ön onaylı 24 bin isimden herhangi birini seçmenize izin vermektedir. Bu sebeple, bebeğinize isim koyarken çok yaratıcı olamayacağınızı belirtmek zorundayız ama eğer inatla belirlediğiniz ismi istiyorsanız, o zaman bunun için özel bir başvuruda bulunmanız gerekecektir.
4. Sarı kıyafetler giymek – Malezya
Güneşin rengi sarıda ne gibi bir problem olabilir ki, değil mi? Gayet masum görünen bu renk, 2011 yılında Malezya’da aynı etkiyi yaratmamış gibi duruyor anlaşılan. O dönemin karşıt görüşlü grupları tarafından bir sembol haline gelmiş olan sarı renk, tam olarak bu sebeple giyilmesi yasaklanmış bir renk olarak karşımıza çıkıyor. Oldukça pozitif bir renk olmasının yanında Malezya’da asil bir renk olarak kabul edilen sarının yasaklanması da oldukça enteresan bir olay olarak tarihe geçmişti. Diyeceğimiz o ki, tatil için Malezya’yı seçerseniz kıyafetlerinizi başka renklerden seçmeniz gerekecektir.
5. Yasemin çiçeği yetiştirmek – Çin
Güzel kokusu, bembeyaz rengi ile içimizi açan bu güzel çiçeğin Çin’de yetiştirilmesi tamamen yasaklanmış durumda. Neden mi? Tıpkı Malezya’daki gibi Tunus’ta dönemin protestocuları tarafından totalitarizmi yok etmek amacıyla başlanan gösterilerde yasemin çiçeği kullanıldı. Bu durum Çin’de de aynı ilhamı yarattı ve protestocular yasemin çiçeğini kullandılar. Bunun sonucunda da, bu narin çiçeğin hazin sonu tamamen yasaklanmak oldu. Hatta bırakın yetiştirmeyi, konuşmalarda ya da mesajlarda “yasemin” kelimesini bile geçirmek yasak oldu. Yolunuz Çin’e düşerse, bu konuya özellikle özen göstermenizi mutlaka tavsiye ederiz.
6. Video oyunları oynamak – Yunanistan
Günümüz teknolojisinde bu nasıl bir yasak diye düşünebilirsiniz. Haksız da sayılmazsınız. Ancak Yunanistan bu kararı tamamen bilmeden almış durumda. Evet, yanlış duymadınız. Bu yasa çıkarken ana amaç online iddiaları ve internet üzerinden kumarı engellemekti ancak hükümet kumar oyunları ve zararsız video oyunlar arasındaki farkı iyice açıklamadığı için yasada bir açık oluşmuş. Bunun sonucunda da, internet kafede video oynayan biri kendisini bir anda hapishanede buldu. Bu hata fark edilmiş olsa da, henüz düzeltilmiş durumda değil. O sebeple, eğer bir gamersanız, Yunanistan’da bu huyunuza elveda diyebilirsiniz.
7. Sevgililer Günü’nü kutlamak – Suudi Arabistan
Bunun arkasındaki nedeni az çok hepimiz tahmin edebiliyoruz diye tahmin ediyoruz. Suudi Arabistan, İslam’a uygun olmaması sebebiyle Sevgililer Günü’nün kutlanmasını tamamen yasaklamış durumda. Yasağın kapsamında kırmızı güller, mumlar, çiçekler ve kırmızı dekorlar da dahil üstelik. Ancak bu yasak farklı bir şeye vesile olmuş durumda Suudi Arabistan’da ve kendisine yasa dışı bir pazar yaratmış durumda. Orada yaşayan halk, Sevgililer Günü’nde gizli saklı bir şekilde kutlamaları yapmaya devam ediyor. Siz yine de Sevgililer Gününüzü kutlamak isterseniz, Suudi Arabistan’ı listenizden çıkararak doğru bir karar vermiş olursunuz.
8. Ses çıkaran terlikler – İtalya
Oldukça egzotik bir havaya sahip olan İtalya’nın Capri Adası, tüm bu sezonsal özellikleriyle özellikle yaz sezonlarında turistleri çekmeyi çok iyi biliyor. Buna rağmen, ada halkının şikâyetleri sonucunda fazlasıyla ses çıkaran plaj terlikleri giymek adada tamamen yasaklanmış durumda. Ardında yatan sebepler ise, ses kirliliğine neden olmasından kaynaklı. Bunun yanında, tıpkı terlik gibi ses çıkaran sandaletleri de giymek Capri Adası’nda yasak. Eğer Capri’ye tatile gidecekseniz ya tam ayağınıza oturan ayakkabılar seçeceksiniz ya da ben rahatlığımdan taviz vermem diyorsanız Capri’yi listenizden çıkarmak zorunda kalacaksınız.
9. Ampul değiştirmek – Avustralya
Avustralya’nın en popüler eyaletlerinden biri olan Victoria’da ise eğer lisanslı bir elektrikçi değilseniz, sakın ampul değiştirmeye kalkmayın. Profesyoneller dışında ampul değiştirmenin tamamen yasak olduğu eyalette kurallara uymadığınız takdirde 10 Avustralya Doları cezaya çarptırılabilirsiniz. Bu durumda ampulünüz patladıysa ve etrafta elektrikçi yoksa bir süre mumlarla idare etmeniz gerektiğini söyleyebiliriz. Tabii bu işlemi gerçekleştirenleri nasıl tespit ediyorlar ve cezalandırılıyorlar, o kısmı biz de bilmiyoruz.
10. Kaşlarınızı çatmak – İtalya
Eğer Milano’da tatil yapmaya karar verirseniz, pozitif modunuz olduğundan emin olmalısınız. Çünkü burada kaşlarınızı çatmak yasal olarak tamamen yasaklanmış durumda. Şehir yönetimi toplumun her zaman gülmesini bir yasa olarak karşımıza sunuyor. Milano’ya gittiğinizde buna ekstra özen göstermezseniz eğer, bir para cezasına çarptırılmanız oldukça mümkün. Tabii ki, hastane ziyaretleri ya da cenazeler kapsamında bu kural geçerliliğini yitiriyor.
11. Pis arabayla gezmek – Rusya
Rusya’da tatile gittiğinizde eğer araba kiralamaya karar verirseniz, aracınızın daima temiz olduğundan emin olun. Aksine, hiç beklemediğiniz bir şekilde para cezasına çarptırılabilirsiniz. Çünkü Rusya’da temiz olmayan arabalar yasadışı aktivitelerde kullanılmakla özdeşleştiriliyor ve şüpheleri oldukça üstüne çekiyor. Hatta öyle ki kirli arabaya sahip olan bireyler toplum tarafından fazlasıyla eleştiriliyor ve yeri geliyor, görmezden geliniyorlar. O sebeple siz siz olun, Rusya’da aracınızın daima temiz göründüğünden emin olun.
12. Yüksek sesle şarkı söylemek – Havai
Gelelim dünyanın en eğlenceli ve egzotik yerlerinden biri sayılan Havai’ye. Eğlencesi ve mevsimsel bilinirliğiyle oldukça popüler olan Havai’de ise geceleri yüksek sesle şarkı söylemek pek de hoş karşılanmıyor. Eyaletin başkenti Honolulu’da özellikle dikkat edilen kuralda, gün battıktan sonra desibelinizi iyi ayarlamanız gerekiyor. Bu durumda gece performansları konusunda nasıl önlemler alıyorlar bilmiyoruz ama Havai’ye tatile gittiğinizde günün beklediğinizden daha da erken bittiğine şahit olabilirsiniz.
13. Otorite onayı olmadan reenkarne olmak – Çin
Başlığa güldüğünüzü hayal edebiliyoruz. Evet, açıkçası biz de duyduğumuzda oldukça şaşırmıştık. Ancak bu yasak tamamıyla gerçek. Tabii ki, gezinizde herhangi bir sorun yaratmayacaktır ancak Budist keşişlerin bu konudan oldukça muzdarip olduğunu bilmeniz size farklı bir bilgi katacaktır. Budist keşişleri kontrol altında tutmak amacıyla çıkarılan yasa, nihai olarak Dalai Lama’nın etkilerini yıkmayı hedefliyordu. Bunun sonucunda da, Çin hükümetinin onayı olmadan reenkarne olmayı tamamen yasakladı. Bu durumu nasıl kontrol ettiklerini bilmesek de, bir bildikleri vardır herhalde deyip geçiyoruz biz de.