“Yurtta sulh cihanda sulh” anlayışının bir başka anlatımı olan “Zorunlu olmadıkça savaş bir cinayettir” söylemi de samimi olduğu kadar haklı bir tespiti beraberinde getiriyor. Çünkü dünyanın kanlı tarihinde çok kısa aralıklarda süren barış, kalıcı olmadığı müddetçe her coğrafyada gözyaşına ve yasa neden olan savaşlara tanık olmamıza sebep oluyor.
İnsanlığın insanları yok ettiği, “en kanlı” şeklinde sunmak zorunda olduğumuz ve hatırlamamız gereken savaşlara birlikte bakalım…
1. İkinci Dünya Savaşı
Hakkında yazılan çizilen ve o karanlık günlere şahit olan kuşakların ebeveynlerimizle doğrudan veya dolaylı iletişim kurmasından dolayı en fazla bilinen savaşlardan biridir. Popüler olduğu kadar da vahşi sonuçları olan 6 yıllık bu savaş yeni egemen bir düzen yaratırken eski egemen diktatörleri yok edip, özgürlük getireceğini söyleyerek kökleşti.
Savaşın en önemli yanı, insani yönden kaybı resmi verilere göre 60 milyondan fazla. Böylesine muallak bir aralık olması, savaşın detaylarında yer alıyor.
2. Moğol İstilaları
On yıllarca süren Moğol istilaları sırasında tam anlamıyla kan gövdeyi götürdü. Cengiz Han’ın kurduğu devlet “yok et” anlayışıyla ve kana susamış savaşçılarının gözü dönmüşlüğü nedeniyle milyonlarca insanın katledilmesine yol açtı. İstilanın olduğu yerdeki anlayış basitti: “Kılıçtan geçir ve yak…”
Cengiz Han ve onun ardından devleti paylaşan oğulları ile yöneticilerin sürdürdüğü istilalar 160 yıldan fazla sürerken arkasında bazı kaynaklara göre yaklaşık 30 milyon (hatta bazı kaynaklar bu sayının yaklaşık 40 milyon olduğunu iddia ediyor) insanın canına mal oldu. Olayın hazin yönünün daha iyi anlaşılması için bu istilaların coğrafi sınırlarına göz gezdirmek faydalı olabilir; Japonya’dan Kore’ye, Çin’den Rusya’ya, İran’dan Anadolu’ya, Polonya’dan İtalya’ya kadar dünyanın büyük çoğunluğunda Moğol katliamı yaşandı. Bu, o dönemin dünyasının büyük çoğunluğuna işaret eden bir coğrafi yelpaze.
3. Çin Hanedan Savaşı
Tarihin hazinli öykülerinin ciddi bir bölümünü hanedan savaşları oluşturuyor. Bu türden hadiselerin yaşandığı coğrafyaların başında da Çin geliyor. Kökü oldukça eskilere dayanan bu devletin Orta Asya’daki Türk devletleriyle olan mücadelesi yakından bildiğimiz bir konu. Bir de kendi içinde yaşadığı iç savaşlar var ki; vahşetin sahnesinde çok daha fazla kanlı mücadelelerin sahnelendiği biliniyor.
Genel olarak Mançu Hanedanı olarak bildiğimiz Qing Hanedanı, Çin’de hüküm süren Ming Hanedan güçlerinin uğraşmak zorunda olduğu köylü ayaklanmalarını fırsat bilip savaş davullarını çalıyor ve kocaman ülkeyi parsel parsel sahipleniyor. Bu sahiplenme süreci uzun sürdükçe kan oluk oluk akıyor ve sonucunda yaklaşık 25 milyon insanın canı bir hiç oluyor.
4. Taiping İsyanı
Sömürü düzeninin eleştirilmesi demek feodal sistemleri mercek altına almayı gerektirir. Tabii, söz konusu kavramın etimolojik kökenine ya da tarihçesine bu yazıda inmek konu dışına kalacağından Çin’in geçmişinin karanlığında kalan Taiping İsyanı’na yüzeysel değinelim.
Bir varmış, bir yokmuş… Tarım toplumunun başat rol oynadığı zamanlarda o büyük tarım ülkesi Çin’de vergiler çiftçiyi ezmiş, yöneticiler kişisel çıkarları üzerinden halka hizmet etmek yerine halkı hizmetkarı yapmış…
Çiftçilerin bu başkaldırısı o kadar sert bir şekilde bastırılmış ki; sonucunda 20 milyon insan hayatını kaybetmiş. Bugünün kıyaslamasıyla İstanbul’un nüfusundan daha fazla insan öldürülmüş.
5. Birinci Dünya Savaşı
Gavrilo Princip isimli bir Sırp milliyetçisinin Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Veliahtı Franz Ferdinand ve Ferdinand’ın eşi Sophie’ye düzenlediği suikast, sömürge yarışındaki tüm devletleri harekete geçirdi. Bulunan bu bahaneyle salyalarını akıtacak yer bulmak için saldıran başta Avrupa devletleri olmak üzere tüm dünya birbirine girdi. Sonuç, dört yıllık bir savaş, egemenlerin arzusuna tabii değişen sınırlar ve 17 milyondan fazla insanın öldürülmesinin yanında yukarıda yer verdiğimiz İkinci Dünya Savaşı’nın sebeplerinin var edilmesi oldu.
6. Timur’un ölüm kusan harekatları
Akademik çalışmalarda yer bulacak kadar merak uyandıran ve istisnai tarihi kişiliklerden biri olarak dikkat çeken Timur, çoğumuzun vahşi olarak nitelemesiyle birlikte kabul edilmelidir ki, benimsediği ve izlediği stratejilerle devletinin kurumsallaşarak büyümesine kaktı sundu. Ancak bunu pek de masum bir şekilde yapmadığını görmek gerek. Bugünün koşullarında değerlendirerek yargıladığımız bu tarihi kişilik, ne yazık ki genişlemek için yürüttüğü askeri strateji ve politikalarla yaklaşık 15 milyon insanın celladı olarak görülüyor.
7. An-Lu Şan İsyanı
Orta Asya Türklerini ilgilendiren iç savaşlardan biridir An-lu Şan İsyanı. Çünkü bu başkaldırının lideri olan An-lu Şan’ın annesinin bir Türk olduğu düşünülmekle birlikte yaklaşık 14 yıl süren bu karışık dönem Göktürkleri ve Uygurları da rol sahibi yaptı. Sonuç olarak bu süreçte 13 milyon insanın hayatını kaybettiği düşünülüyor. Belçika’nın bugünkü nüfusundan 2 milyon daha fazla insana denk düşen bir veri.
8. Dungan İsyanı
Çin topraklarındaki Arap-Çin melezi olan Müslüman topluluk Dunganlar, 19. yy’ın İpek Yolu’nu kanla sulayan bir iç savaşın aktörleri oldu. Dini nitelikli bu isyanın neticesinde 9 milyon civarında insan öldü.
9. Napolyon Savaşları
Fiziksel özelliklerine dair “boyu da kısaymış” gibi şehir efsaneleri bir yana hakkında söylenenlerin büyük çoğunluğu doğru. Daha net bir ifadeyle, Napolyon, genç yaşında elde ettiği askeri başarıların tamamını stratejik düşünmeye borçlu. Tarihin gördüğü büyük savaş dehalarından biri olan Fransız komutan, bu savaşlarda çok kan döktü.
Başlangıç tarihi konusunda konunun uzmanlarının bir türlü uzlaşamadığı Napolyon Savaşları dünyanın en kanlı savaşlarından biri olarak tarihin sayfalarına not olarak düşüldü. Yaklaşık 15 yıl sürdüğü ifade edilen savaş 1815 yılında sona erdiğinde arkasında 3.5-6.5 milyon civarında ölü bıraktı.
10. Rusya Sivil Savaşı ve Beyaz Terör
Çarlık Rusya’nın tarih sahnesinden silinmesi gerektiğine inanan Bolşevikler ile monarşi yanlısı Beyaz Ordu arasında yıllara yayılan bir iç savaş ve faturasını yaklaşık 6 milyon insanın canıyla ödediği bir leke daha… Kızıl ile Beyaz arasında geçen bu savaşın haklı tarafı olmadığı gibi hiçbir taraf 6 milyon insanın canını iade edemedi ama son sözü Bolşevikler söyledi ve SSCB kuruldu.
11. İkinci Kongo Savaşı
Küresel pişmanlığın simgelerinden biri olan Afrika’yı sömürgeleştirme çabaları uzun yıllar önce başladı. Avrupa’nın buradaki iştahı sönmek bir yana yıllar yılı masum insanların üzerine kara bulut gibi çökmeye devam ediyor. Sinemaya da konu olan bu durumlardan biri Tütsüler’in başkaldırısyla başlayan Kongo iç savaşı ve bu süreçte doruğa ulaşan tecavüzler, cinayetler… Hiç unutulmayacak ancak buna karşın ders alınmayacak bir utanç kaynağı…
1998-2003 arasındaki 5 senede 5 buçuk milyon civarında insan namluların hedefi oldu ve yaşamdan koparıldı.