Tuz, tarih boyunca dünyanın en çok aranan ürünlerinden biri olmuştur. Tuz üretiminin ilk belirtileri MÖ 6.000’e kadar uzanıyor. Bu değerli ve çok önemli maden, tuzlu suyu buharlaştırma ve madencilik yollarıyla elde edilebiliyor. Sanayi Devrimi’ne kadar tuz madenciliği pahalı ve çok tehlikeliydi. Öyle ki bir tuz madencisinin ortalama ömrü diğer insanlara kıyasla çok daha düşüktü. Bunun sebebi, havadaki yüksek tuz seviyelerinin neden olduğu sürekli dehidrasyon ve iyot zehirlenmesiydi. Bu nedenle, tarihte tuz madencileri genel olarak köle veya mahkumlardı. Modern üretim yöntemleri ile süreç çok daha güvenli hale geldi ve günümüzde, geçmişe oranla daha yüksek miktarlarda tuz elde edilebiliyor.
Muhteşem tuz mağaraları ve yeraltı tuz madenlerinden bazılarını sizler için derledik. Gelin, hayranlık uyandıran bu yapıları birlikte inceleyelim.
1. Berchtesgaden Tuz Madeni – Almanya
Berchtesgaden Tuz Madeni, Almanya’nın Bavyera eyaletinin güneyinde yer almaktadır. 1517 yılında kurulan tuz madeni, o dönemden beri bölgeye zenginlik getirmeye devam ediyor. Ziyaretçilere ve araştırmacı tur gruplarına açık olan madenin yakınlarında çok fazla otel bulunuyor.
2. Khewra Tuz Madenleri – Pakistan
Pakistan’ın Khewra kentindeki tuz yataklarının, Büyük İskender’in ordusu tarafından keşfedildiği iddia ediliyor. Bölgede, MS 1200’den beri yoğun madencilik yapıldığı düşünülüyor. Buradaki yataklar, dünyanın en büyük ikinci madenidir. Yüzyıllar boyunca bu bölgeden, yaklaşık 200 milyon ton tuz çıkarılmıştır. Khewra tuz madeninde bulunan en çarpıcı yapılardan biri, bir tuz minaresi ile tamamlanmış küçük bir camidir.
3. Slanic Madeni – Romanya
Romanya’daki Slanic Tuz Madeni’nin inşaatı 1938’de başladı ve 1943’te tamamen işlevsel hale geldi. 200 metre derinliğe sahip Slanic Madeni, iddiaya göre en saf havaya sahiptir. Ayrıca, Avrupa’nın en büyük tuz madeni olarak kabul edilmektedir. Slanic Tuz Madeni, bugün hâlâ binlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor ve etrafındaki oteller de ziyaretçilere konaklama imkânı sunuyor.
4. Wieliczka Tuz Madeni – Polonya
Polonya’daki Wieliczka Tuz Madeni, yaklaşık 700 yıldır faal bir maden olarak kullanılıyor. 13. yüzyılda tesadüfen keşfedilen bu maden, bölge için bir zenginlik ve gelişme dönemi başlattı. Öyle ki madencilikten elde edilen gelir, Polonya’nın güçlü bir Orta Çağ devletine dönüşmesinde rol oynadı. Hatta Avrupa’nın en eski üniversitelerinden biri olan Jagiellonian Üniversitesi, tuz ticaretinden elde edilen paralarla kuruldu. Wieliczka Tuz Madeni, 18. yüzyılda ziyaretçilere açıldı. Maden; duvarlarda avizeler, heykeller ve zengin oymalar ile süslenmiş harika odaları ile ziyaretçilerde hayranlık uyandırıyor.
5. Ocnele Mari Tuz Madeni – Romanya
Güney Romanya’da bulunan Ocnele Mari Tuz Madeni, bazı bölümleri ziyaretçilere açık olmasına rağmen hâlâ faal olarak kullanılıyor. Bölgenin zengin tarihini gözler önüne seren madende çalışmalar oldukça eski zamanlarda başladı. Bu madenin en çarpıcı özelliklerden biri, madencilerin koruyucu azizi olan Aziz Varvara’ya adanmış bir kilisedir.
6. Zipaquirá Tuz Katedrali – Kolombiya
Kolombiya’daki Zipaquirá Tuz Katedrali, yerin 200 metre altında bulunan ve eski bir tuz madeninin tünellerine inşa edilmiş büyüleyici bir Roma Katolik Kilisesi’dir. Katedral “modern mimarinin mücevheri” olarak tanımlanıyor ve her pazar günü 3.000 kadar insan tarafından ziyaret ediliyor. Bununla birlikte, aktif bir piskoposu olmadığı için katedral olarak resmi bir statüsü yok. Madendeki ilk kilise 1930’larda madencilerin koruyucu azizi olan Guasá Tespih Bakiresi için kurulmuştur. Sığınak, yapısal sorunlar nedeniyle 1990’larda kapatılmak zorunda kaldı ve sonrasında günümüzdeki halini alacak şekilde geliştirildi. Kolombiya Kongresi, Tuz Katedrali’ni “Kolombiya’nın ilk harikası” ilan etti.
7. Salina Turda – Romanya
Çarpıcı Salina Turda Tuz Madeni, Romanya’nın kuzeybatısındaki Cluj County bölgesinde yer alıyor. Bu iddiayı destekleyecek çok az kanıt olsa da, bölgedeki tuz madenciliğinin Roma döneminde başladığı söyleniyor. Bazı teorilere göre de, madenin ilk olarak 11. ila 13. yüzyıllar arasında ortaya çıktığı ve en net tarihin 1271 olduğu söyleniyor. 1932 yılına kadar, bu madenden düzenli olarak tuz elde edilmiştir. Salina Turda Tuz Madeni, İkinci Dünya Savaşı sırasında yerel halk tarafından bir hava saldırısı sığınağı olarak kullanılmıştır. 1992 yılında ziyarete açılan maden, bölge için önemli bir turizm merkezi haline geldi.
Kaynak 1