Tiyatro kelimesinin kökeni Yunancaya dayanıyor. Bu kelime; “görme yeri” anlamına geliyor. Tiyatro; oyuncuların yazılan senaryoyu, canlı sahne performansı göstererek seyircisine sunmasına dayanan bir sanat. Yani insanı insana anlatma sanatı. Tiyatronun aynı zamanda oldukça köklü geçmişe sahip bir sanat olduğunu söylememiz mümkün. Tiyatronun ilk kıvılcımları Antik Çağ’da, bağ bozumu tanrısı Dionysos için yapılan törenlerde atıldı. Kısaca tarihinden bahsetmek gerekirse; ilk tiyatro şenlikleri MÖ 534 senesinde, Atina’da yapıldı. Şenliklerde tanrı adına yarışmalar yapılır ve kazanan da ödüllendirilirdi. Bu dönemlerde oynanan tiyatro oyunlarında dekor ve kostüm kullanılmazken, sahnede sadece oyuncular bulunmaktaydı. Bunun yanında tiyatro, üst kesime hitap eden bir oyun türü olduğu için de oyuncular kentin ileri gelenleri arasından seçilmekteydi. Jean Cocteau’nun ilk bildiriyi yayınladığı, günümüzde her yıl 27 Mart tarihinde kutlanan Dünya Tiyatro Günü ne anlatıyor detaylarıyla yazımızda.
“Yeryüzünde tiyatronun bin bir derde deva olduğuna inandım” diyerek tiyatroya olan bağlılığını her defasında dile getiren ve Türk Tiyatrosu’na büyük emek veren usta sanatçı Muhsin Ertuğrul’un hayat hikayesini merak ediyorsanız Türk Tiyatrosunun Mihenk Taşlarından Muhsin Ertuğrul içeriğimize göz atabilirsiniz.
Dünya Tiyatro Günü, 1961’de Uluslararası Tiyatro Enstitüsü ITI tarafından kutlanmaya başlandı
O Dönemin ITI başkanı görevinde bulunan Arvi Kivimaa tarafından önce Helsinki, devamında Viyana’da yapılan 9. ITI Konferansında ortaya atılan ‘tiyatrolar günü’ fikri, İskandinav ülkelerinin desteğiyle birlikte hayata geçirildi. Devamında kabul edildikten sonra her sene, Paris’te 1962 tarihli Uluslar Tiyatrosu’nun (Theatre of Nations) da açılış günü olan 27 Mart günü, ITI’nin şu an sayısı 100’ü bulan dünya genelinde merkezlerinde birçok etkinliklerle kutlanmaya başlandı.
Bu özel gün her yıl 27 Mart’ta ITI Merkezleri ve uluslararası tiyatro toplulukları tarafından kutlanıyor
Dünya Tiyatro Günü, tiyatro dünyasındaki insanlar için sahne sanatlarının insanları bir araya getirici gücünü kutlama amacı taşıyor
Bu vesileyle çeşitli ulusal ve uluslararası tiyatro etkinlikleri düzenleniyor
Düzenlenen etkinliklerin yanı sıra aynı gün başarılı bir oyuncu, yönetmen veya yazarın yazmış olduğu evrensel bir bildirge yayınlanıyor
Tiyatro tarihinde ilk bildirge 1962’de Jean Cocteau tarafından yazıldı
Jean Cocteau’nun 27 Mart 1962’de kaleme aldığı ilk Dünya Tiyatro Günü Bildirisi’nin üzerinden tam 59 yıl geçmiş olsa bile Fransız yönetmenin sözleri hala tesirini koruyor.
“Ne tuhaftır, tarih zamanla şeklini kaybeder, buna karşılık, efsane zamanla kuvvetlenir. Bunu en iyi tiyatro sahnesinde anlarız.”
Bu yıl ise bildiri ünlü İngiliz tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu Helen Mirren tarafından kaleme alındı
“Geride bıraktığımız dönem canlı performans dünyası için çok zor geçti; birçok sanatçı, teknisyen ve zanaatkâr zaten belirsizliklerle dolu bu meslekte hayatlarını güçlükle idame ettirebildiler. Belki de sektörün içinde barındırdığı bu daimi belirsizlik, onları pandemi sürecini daha akılcı ve cesur bir biçimde atlatmaya hazırlamıştı. Hayal güçlerini günün koşullarına uydurarak, tabii ki büyük ölçüde internet sayesinde, yenilikçi, keyifli ve dinamik etkileşim yolları buldular bile. İnsanlar dünya üzerinde var oldukları günden beri birbirlerine hikâyeler anlattılar. Ve güzelim tiyatro kültürü biz insanlar burada olduğumuz sürece yaşamaya devam edecek. Yazarların, tasarımcıların, dansçıların, ses sanatçılarının, oyuncuların, müzisyenlerin, yönetmenlerin yaratma güdüsü asla bastırılamayacak ve çok yakın bir gelecekte yeni bir enerjiyle, hepimizin paylaştığı bu dünyaya dair yeni bir anlayışla yine meyvelerini verecek. Sabırsızlanıyorum!”
Ülkemizde ise tiyatro ile ilgili ilk ulusal bildiriyi, yaşamını Türk tiyatrosuna derinden adamış olan değerli Muhsin Ertuğrul yazmıştır
Öte yandan ülkemizde sahnelenen ilk tiyatro eseri: Namık Kemal’in “Vatan Yahut Silistre” adlı eseridir. Vatan yahut Silistre, Türk Edebiyatı’nın batılı anlamda yazılıp oynanan ilk tiyatro yapıtıdır.