Futbol sadece futbol değildir sözünün gerçekten anlam kazandığı bazı anlar vardır tarihte. Öyle ki, bir futbol maçında atılan bir golün hikayesi bile aslında binlerce sayfalık dökümandan daha fazlasını bize anlatmak için yeterlidir.
Şili’de 1973 yılında yapılan darbe ve ardından yaşananlar tüm futbol dünyası için acı bir hatıra olarak zihnimizde yer etti. Şili ile Sovyetler Birliği maçında atılan gol, dünyanın en onursuz golü adını alarak literatüre geçti.
Gelin bu onursuz golün, onursuz hikayesine birlikte göz atalım.
1970 yılı Şili için bir dönüm noktası. “Allende” yönetimi meşru bir seçimle Şili’nin başına geçmişti. Allende yönetimi Şili halkını kalkındırmak için radikal kararlar vermişti ve bu kararların hepsi kendi ülkesinin iyiliği içindi
Unitad Popular partisinin sosyalist lideri Allende seçimi kazandı. Güzel ülkesi Şili için bağımsızlıktan yana bir kalkınma planı hazırladı. Bu plan içerisinde bakır ve kömür madenleri ile demir çelik ve demiryolları gibi stratejik öneme sahip milli değerlerini koruma altına ve bunlardan maksimum verim almaya çalışan bir politika benimsedi. Ford gibi uluslararası şirketlerin ülkede uyguladığı düşük ücret politikasını reddeder ve bunlara el koyar. Ücretler artırılır. Geniş kapsamlı bir sosyal yardım politikasını yürürlüğe koydu. Geniş kapsamlı bir toprak reformuyla topraksız köylülere arazi verdi. Tabii ki bu durum bazılarının hoşuna gitmedi.
Amerika’nın arka bahçesinde büyüyen bu başkaldırı elbette hoş karşılanmaz ve CIA desteğiyle Şili’de “Allende” yönetimine karşı bir darbe tertiplenir. Darbeyi yapan isim ise General Augusto Pinochet’tir
Subaylardan, bankacılardan, bürokratlardan oluşan bir koalisyon, Allende yönetimini baş kaldırır. General Augusto Pinochet liderliğindeki birlikler başkanlık sarayını kuşatır. Başkanlık sarayı kuşatma altındadır, mermilerin ve füzelerin hedefi olur. Allende teslim olmayı reddeden ve bu hain saldırır karşısında kendi yaşamına son vermeyi tercih eder.
11 Eylül 1973 gününden sonra Şili için hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Darbeciler, vatanseverlere insanlık dışı işkenceler yapmaya ve engizisyon mahkemeleri gibi acımasız hükümlerle eski hükümet yanlılarına cezalar verir
Santiago Stadyumu adeta hükümlülerin işkence edilmesi için tahsil edilen bir yer haline gelir
Şili’nin ilerici yurtseverleri, sendika liderleri Estadio Nacional’a yani Santiago Stadyumu’na hapsedilir ve türlü işkencelerden geçer. Her türlü insanlık dışı şiddet General Pinochet’in askerleri tarafından uygulanır. Bu yaşanan olaylar tüm dünyada yankı bulur
Darbeden yaklaşık iki buçuk ay sonra Sovyetler Birliği ile Şili, Dünya Kupası Elemeleri’nde karşılaşacaktır. Sovyetler Birliği’nin evinde oynanan ilk maç 0-0 eşitlikle sonuçlanır
Fakat ikinci maç Şili’de Santiago Stadyumu’nda oynanacaktır. Sovyetler Birliği bu stadyumda oynamayı reddeder. İnsanlık dışı işkencelerin gerçekleştirildiği bu stadyuma futbolcularını göndermemek ister ve FIFA’ya bir dilekçe yollar
Dilekçede şunlar yazıyordur:
“Şili’de faşist bir ayaklanma sonucunda yasal hükümetin devrilmiş olduğu ve ülkede kanlı bir terör ve baskı rejiminin hüküm sürdüğü herkesçe bilinmektedir. Santiago Stadyumu futbol müsabakası oynanabilecek bir mekan olmaktan çıkartılmış, Şili’li yurtseverlerin işkence gördüğü bir toplama kampına dönüştürülmüştür. Sovyet sporcuları Şili’li yurtseverlerin kanıyla bezenen bir stadyumda spor karşılaşmasına çıkmayı reddeder.”
Bu dilekçeden sonra FIFA olayı inceler fakat her ne hikmetse bu stadyumda maçın oynanmasına bir engel yoktur der. Sovyetler Birliği’ne cevap olarak akla mantığa sığmayacak bir cevap verir
“stadyumun çimlerinin futbol oynamaya elverişli; sahanın ölçülerinin teknik standartlara uygun; ve seyircilerin tribünlerinin düzenli ve temiz” olduğuna dair bir rapor verir ve Santiago stadyumunda “politik tutukluya rastlanmadığını, sadece hüviyetleri tespit edilememiş olan bazı şahısların alıkonulduğu” belirtirler.
Bu cevap karşısında Sovyetler Birliği futbolcularını Şili’ye göndermez
Maç hükmen Şili’nin galibiyetiyle sonuçlanacaktır fakat FIFA, sembolik olarak başlama vuruşu yapılmasını ve maçın aynı saatte oynanmasını ister
Bu durum karşısında maça çıkan Şili Milli Takımı, futbol literatürüne “en onursuz gol” olarak geçecek golü Sovyetler Birliği’nin boş kalesine yollar. Avusturalyalı hakem Erich Linemayr’ın başlama düdüğüyle maça başlayan Şilili futbolcular bomboş sahada paslaşarak kaleye doğru giderler
Fakat orada kaleye gitmeyi reddeden bir isim vardır: Carlos Caszely
Halk onu taparcasına sevmektedir. Darbedeye karşı çıkan futbolcu zorla maça çıkarılmıştır. Fakat o, o gün bu utancın parçası olmak yerine yerinde bekleyerek bu sahnede yerini almaz. Arkadaşı Veliz ile koşmayı reddeden ve santrada beklerler.
Tarihin en onursuz golüyle Dünya Kupası’na katılan Şili grup maçlarından sonra elenir. Golü atan isim Francisco Valdez’dir
Şili tarihi için kara günlerin sembolü olmuş bu, dünya tarihinde atılmış en onursuz gol diye tarihe geçer
Şilili ozan Victor Jara’nın işkenceler içinde ve ölmeden önce bestelediği Estadio Chile şarkısı insanın tüylerini diken diken eder. Şarkıyı söyleyen isim Pete Seeger
Kaynak: 1