Uluslararası Çocuk Günü fikri, 1925 yılında Cenevre’de yapılan Çocukların Refahı için Dünya Konferansı’nın ardından ortaya atılmıştı. 54 ülke katılımıyla gerçekleşen Konferans’ta Çocukların Korunmasına Dair Cenevre Bildirgesi kabul ederek Dünya Çocuk Günü adıyla çocuklar arasında ortak duygular oluşmasını, ulusların barış içinde yaşama özlemlerini paylaşmalarını hedefledi.
Fakat dünyada yaşanan çocuk hakları ihlallerinin çoğalmasıyla 20 Kasım, 1989 yılından bu yana Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak kutlanılmasında karar kılındı.
Dünya Çocuk Hakları Günü, 1940’larda ortaya çıkan “çocuk haklarını savunma, öğretme ve bilinçlendirme” hareketinden esinlenerek oluşturuldu. Evrensel olarak her 20 Kasım tüm dünya ülkelerinde kutlanmakta ve çocuk haklarına yönelik çeşitli etkinlikler, sempozyumlar ve konferanslar düzenleniyor.
İstatistiklere bakıldığında dünyanın yanı sıra Türkiye’de ortaya çıkan tablo her geçen gün daha kötüye gidiyor. Diyarbakır Barosu ve 10 bölge barosu 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla ortak açıklama yaptı. Açıklamada, çeşitli rakamlar da paylaşılırken açıklamayı yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, “Nazlı, sıcacık uykularında bir gece ansızın düşlerinde yitip gidiyor çocuklarımız.” diyor…
Ortaya çıkan tabloya bakınca Çocuk Hakları Günü’nün var olduğunu fakat çocuklarımızın hakları olmadığını net şekilde görebiliyoruz. Aşağıda yer alan bilgiler baro başkanının açıklamalarından derlenmiştir. Haberin tamamına Evrensel‘den ulaşabilirsiniz.
(Kapak Fotoğraf: Nazım Daştan/MA)
“Evet son bir yıl içinde de ölümün hiç yakışmadığı;
Şehirlere yağan bombalardan,
Oyuncak diye oynadıkları savaş artıklarından,
Küçücük bedenlerin dayanamadığı salgınlardan,
Güvenli yerlere göç etme telaşıyla azgın dalgalarda,
Küçücük ellerin nasırlaştığı kapkara fabrikalarda,
Sabah koşarak gittikleri bakımsız ve denetimsiz eğitim yuvalarında
Koruma altındayken bile ebeveynleri tarafından katledilerek kaybettiklerimiz yine çocuklarımızdı”
1. Cinsel istismar vakalarının son on yılda yüzde 700’lük bir oranda artış gösterirken sadece 2016 yılı içerisinde çocuğun cinsel istismarı suçundan 15 bin 51 dava açıldı. Gerçekleşen cinsel istismar vakalarının sadece yüzde 15 ile 20’si adli makamlara yansıdı.
2.2016 yılında evlenen her yüz kişiden 18’i çocuktu. Son on yılda evlendirilen kız çocuğu sayısı ise 482 bin 908’a ulaşırken, yine 15-17 yaş arası 17 bin 789, 15 yaş altı 244 kız çocuğu doğum yaptı.
“Oyun oynuyordum meğer düğünüm varmış”