Virginia Woolf’u daha çok melankolik yanıyla ve yaşadığı hayata uyum sağlayamayan yalnız biri olarak biliyorsunuzdur. Yazdığı eserlerde de bunun izini sürmek zor değil; fakat o da hepimiz gibi bir insandı ve arkadaşlarıyla şakalar yapmaktan hoşlanıyordu. Dreadnought Şakası, Woolf’un içinde bulunduğu en büyük şakalardan biriydi.
1. Fotoğrafta Virginia Woolf’u seçebildiniz mi?
En solda, divanda oturan sakallı kendisi. Peki ya sizce orada ne işi var? Tarihe Dreadnought Şakası (veya Aldatması) olarak geçen bu olayda Woolf ve arkadaşları kendilerini Habeş Kraliyet ailesinden biri gibi tanıtıp İngiliz kraliyet donanması gemilerinden HMS Dreadnought’a sızdılar.
2. Bu şaka fikri Woolf’un arkadaşı Horace de Vere Cole’a aitti
Cole, bu tarz şakalarıyla tanınan biriydi. Buna benzer bir şakayı bundan beş yıl önce de gerçekleştirmişti. Kendisinin ABD’deki ‘Museum of Hoaxes’ yani ‘Şaka Müzesi’nde hatırı sayılır bir geçmişi var. Vere Cole bir keresinde, sokaktan geçen kel adamlara tiyatro biletleri vermiş ve adamlar “oyuna” gelince kafalarına harfler yansıtmıştı. Bu harfler bir araya geldiğinde uygunsuz bir sözcük beliriyordu.
3. Bu şakada Cole ve beş arkadaşı vardı
Virginia Woolf (o dönemde henüz evli olmadığı için Virginia Stephen olarak biliniyordu), kardeşi Adrian Stephen, Guy Ridley, Anthony Buxton ve sanatçı Duncan Grant. Ciltlerini koyulaştırmışlar ve türban takarak kendilerini Habeşli olarak göstermişlerdi. Gitmeden önce telgrafla ziyaretlerini onaylamışlardı. Kardeşi dışındaki kişiler Woolf’un entellektüel çevresi olan Bloomsbury grubundan arkadaşlarıydı. Sahte sakalları ve bıyıkları düşmesin diye bir şey yememişlerdi. Ziyaretlerinde öyle bir an gelmişti ki Buxton hapşırdıktan sonra sahte bıyığını düşürmek üzereyken durumu zor kurtarmıştı.
4. Woolf, kimliğini açık etmemek için ziyaret boyunca sessiz durmayı tercih etmişti
(Fotoğraf, ikisinin çocukluklarından bir kare) Thoby, çevirmen rolünü üstlenmişti; Şavili-İngilizce arası çeviri yapıyordu. Ayrıca, gemi ekibinden biri ikisinin kuzeniydi.
5. Habeşistan bayrağı yerine Zanzibar bayrağı getirmelerine rağmen gemi ekibi kandırıldıklarını fark etmedi
Bununla da yetinmeyen şaka ekibi, gemideki askerlere sahte askeri rütbeler verip onlarla uydurdukları bir dilde konuşmaya çalıştılar. Zanzibar bayrağı göndere çekildikten sonra ülkenin marşını okudular.
6. Kendilerine ilginç bir şey gösterildiğinde “Bunga! Bunga!” diyorlardı
7. Yaptıkları bu şaka, Woolf’un en büyük romanlarından birine ilham verdi: Orlando
Kitabın ortasında ana karakter Orlando’nun ortada hiçbir sebep yokken cinsiyeti değişiyordu. Woolf’un yaşadığı bu olaydan ilham alması olası gözüküyor; çünkü romanda Orlando, İngiliz bir diplomatken yurtdışı görevlerinin birinde cinsiyet değiştiriyor.
8. Olay, İngiliz basınında da yer aldı ve orduya güveni sorgulattı; fakat şakacılar hiçbir hukuk kuralını çiğnemedikleri için suçlanmadılar
Daily Mirror’da yayınlanan karikatürde Habeşliler İngiliz donanmasını bir daha ziyaret ederse ne olacağı gösteriliyor.