Uluslarası şirket sahiplerinin yaptıkları milyon dolarlık bağışları duymaya çok alıştık. Bill Gates, Mike Bloomberg, Mark Zuckerberg ve bunlar gibi birçok ünlü isim, kendi isimleriyle hayır kurumları kuruyor, her yıl milyonlarca dolar değerinde bağışlar yapıyorlar. Dileriz bu bağışlar gerçekten ihtiyacı olan insanların hayatlarını kolaylaştırıyordur.
Elbette bu tarz bağışların artarak devam etmesini isteriz ancak verilen rakamları duyunca insan ister istemez kendi yapabileceği yardımın değerini sorguluyor. Çok doğru bir yaklaşım olmadığını bilsek de ‘’Benim yapacağım üç kuruşluk yardım neyi değiştirebilir ki?’’ dediğinizi duyar gibiyim.
Zengin yazlıkçıları ve zor geçinen işçi sınıfıyla meşhur Connecticut kasabasındaki yardım organizasyonu, bağışlarınızla ilgili fikirlerinizi değiştirebilir.
Amerika’daki küçük bir kasabada düzenledikleri KentPresents festivali ile bağış topluyorlar
The New York Times‘ın haberine göre bu yıl dördüncüsü düzenlenen festivalin kapasitesi her yıl artıyor. Yardımlarını geçtiğimiz yıla kıyasla %25 arttıran organizasyon, katılımcı kitlesini büyüterek daha büyük rakamlara ulaşmayı amaçlıyor.
Daha önce milyon dolarlık bağışlar yapan Donna ve Benjamin Rosen, her bütçeden bağışları topladıkları organizasyonu büyütmeye çalışıyor
Farklı bütçelerde yardımlar yapacak katılımcıları küçük gruplar halinde birleştirerek hem motivasyonu sağlıyor hem de herkese yaptıkları bağışın değerli olduğunu hissettiriyorlar.
Festivale konuşmacı olarak ünlü isimleri davet ediyor, bu sayede gazetecilerin, akademisyenlerin, entellektüellerin, sanatçıların katılımını sağlıyorlar
Küresel ilişkiler, görsel sanatlar ve bunun gibi birçok alanda konuşmalar düzenlenen organizasyon, bu sayede ilgi görmeye devam ediyor.
Her katılımcı yaptığı bağışın değerini hissedebiliyor
Yapılan yardımların ihtiyacı olan küçük kuruluşlara ulaştığını bilmek ve bu kuruluşların eksiklerini gideriyor olmak tüm yardımseverler için en büyük motivasyon. Bağış yapan herkese el yazısı ile yazılmış birer mektup gönderdiklerini ve teşekkür ettiklerini belirten Benjamin Rosen, bu yardım metodunun, ”Bağış çekinize bir basamak daha ekleyemez misiniz?” şeklinde mektup gönderen kuruluşlardan çok daha samimi olduğunu dile getiriyor.
Yapılan bağışların büyük bir yüzdesi, küçük miktarda bağış yapan yardımseverlerin cebinden çıkıyor
Giving USA, 2017 yılında Amerika’da 400 milyar doların üzerinde bağış yapıldığını açıkladı. Bunun 67 milyar dolarlık kısmı, Bill Gates, Mike Bloomberg gibi hayırsever iş insanlarının dernekleri tarafından yapıldı. Bu rakamlar, küçük hayırseverlerin yaptıkları yardımların boyutunu ölçmeye dair de fikir veriyor.
Topladıkları bağışları küçük yerel yardım kuruluşlarına dağıtıyorlar
Örneğin evsizlere duş, temiz giysi gibi basit sosyal yardımlar sunan ancak borçlarını ödeyemediği için kapanma eşiğine gelen ‘‘The Gathering Place in Torrington’’ derneğine yaptıkları 4000 dolarlık yardım, derneği ayakta tutmaya yetmiş. Başka bir örnek ise gönüllü bir itfaiye kuruluşuna aldıkları 1000 dolarlık gaz dedektörü. Bu dedektör sayesinde belki de ileride onlarca kişinin hayatı kurtulacak.
Aynı zamanda bu yardım kuruluşlarına organizasyonel anlamda destek veriyor, bütçenin doğru kullanılmasını sağlıyorlar
Farklı sektörlerde tecrübeye sahip birçok yöneticisi olan organizasyon, bu bilgi birikimini de destekledikleri yardım kuruluşlarıyla paylaşıyor. Küçük kuruluşların yönetimsel anlamda zorluklar yaşadığını bildiklerinden dolayı şirketlere yönetimsel anlamda destek oluyor, eksiklerini gideriyorlar. Organizasyonun yöneticilerinden Beth Gazley, büyük miktarlı bağışların küçük dernekler üzerinde çok fazla baskı oluşturduğunu ancak doğru yönetim ve planlama ile bunun üstesinden gelebileceklerini belirtti.
Yardım etmenin, yaraları sarmanın da en az yardım almak kadar mutluluk veren bir şey olduğunu söylememek olmaz. Yalnızca bu his bile sahip olduklarımızı ihtiyacı olanlarla paylaşmak için yeterli bir sebep. Bu tarz organizasyonların dünya genelinde artmasını ve ihtiyacı olan herkese ulaşabilmelerini diliyoruz.