Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ayak basmasıyla başlayan Kurtuluş Savaşı sırasında binlerce insanımızı kaybettik. Anadolu insanı, kanlı çarpışmaların ve ağır bir yoksulluğun altında tarifi zor acılara göğüs germek durumunda kaldı. Fakat neticede Türk milletinin bu kahramanca mücadelesi, tarihte benzeri bulunmayan şanlı bir zaferle sona erdi. Mustafa Kemal önderliğinde birleşen Türk milleti, kendi makûs talihini yine kendisi değiştirdi. Yüzlerce yıldır üzerinde yaşadığı Anadolu topraklarını yeniden, hür ve bağımsız bir vatan haline getirdi. Ancak asıl savaş yeni başlıyordu! Türk milleti ağır bedeller ödeyerek, canı pahasına kazandığı bağımsızlık savaşının ardından, “az zamanda çok ve büyük işler yapmıştı.” Şüphesiz bu işlerin en büyüğü ise 100. yaşını kutlamaya hazırlandığımız “temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti idi. Bu büyük eser, 29 Ekim 1923’te Türkiye Millet Meclisindeki gerçekleşen bir anayasa değişikliği ile ilan edildi. Bundan böyle yeni Türkiye devletinin yönetim biçimi cumhuriyetti. Elbette yalnızca Anadolu coğrafyasının değil, bütün bir bölge tarihinin bu en önemli atılımı, cumhuriyetin ilanı, yerli ve yabancı basında da geniş bir yer bulmuş, tüm dünyada büyük bir yankı uyandırmıştı. Detaylara birlikte bakalım.
29 Ekim 1923 Pazartesi günü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi İsmet İnönü başkanlığında, meclis tarihindeki en önemli oturum için toplandı
Oturumda bir anayasa değişikliği teklifi görüşülecekti. Fakat bu teklif, daha öncekilerden hayli farklıydı.
Teklifin giriş bölümünde “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Ulusal işlerin fiili idarenin yönetim şekli halka dayanmaktadır. Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.” ifadesi yer alıyordu
Teklifi sunan Anayasa Komisyonu adına söz alan Yunus Nadi Bey, cumhuriyet rejiminin ilanının gereklerine değinen bir konuşma yaptı
Daha sonra kürsüye çıkan Vasıf Bey, cumhuriyetin faziletleri üzerine bir konuşma gerçekleştirdi. Meclisteki konuşmaların ardından anayasa değişikliği teklifinin oylanmasına geçildi.
Cumhuriyetin ilanı hakkındaki bu tarihi anayasa değişikliği teklifi, 158 üyenin tamamının oyuyla kabul edildi
Cumhuriyet, resmi olarak ilan edilmişti. Yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk mebusları olarak tarihe geçen üyelerin ağızlarından yaşasın cumhuriyet sloganları dökülüyor, meclis koridorlarını şiddetli bir alkış sesi dolduruyordu.
Cumhuriyetin ilan edilmesinin ardından, cumhurbaşkanı seçimine geçildi. Mustafa Kemal Atatürk, 158 üyenin tamamının oyuyla Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçildi
Gazi, cumhurbaşkanı olarak yaptığı ilk konuşmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin, dünya devletleri arasında tuttuğu yere layık olduğunu eserleriyle ispat edeceğini söylüyor, “Bu yüksek rejimi yaratan Türk milletinin son dört yıl içinde kazandığı zafer, bundan sonra da birkaç misli olmak üzere kendini gösterecektir.” ifadelerini kullanıyordu. Cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı, ilk konuşmasını “Daima milletin sevgi ve güvenine dayanarak hep birlikte ileri gideceğiz. Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır.” sözleri ile bitiriyordu.
29 Ekim 1923 Pazartesi günü Türkiye Büyük Millet Meclisindeki tam uzlaşı ile cumhuriyetin ilanı gerçekleşmiş, hemen ardından Mustafa Kemal Atatürk, Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçilmişti
Cumhuriyetin ilanı karşısındaki heyecan ve mutluluk meclis koridorlarından Ankara sokaklarına, oradan da tüm Türkiye’ye yayılmıştı
Elbette bu tarihi an dönemin yerli ve yabancı gazetelerinin ve basın organlarının birinci gündem maddesiydi
30 Ekim 1923 sabahı hem Türkiye’deki hem de yurt dışındaki gazeteler, okuyucularına bu tarihi olayın detaylarını aktarıyordu
Yayın hayatına Milli Mücadele döneminde başlayan Hakimiyet-i Milliye gazetesi, cumhuriyetin ilanını tam sayfa olarak okuyucularına aktardı
İlk cumhurbaşkanının fotoğrafı ile birlikte devletin yeni yönetim şeklinin cumhuriyet olduğunu okuyucularına aktaran gazete, “Gazi Mustafa Kemal Paşa, dün gece 9’a çeyrek kala oy birliğiyle cumhurbaşkanı seçildi.” ifadesine yer veriyordu.
Milli Mücadele yanlısı gazetelerden İkdam ve İleri de ilk sayfasını cumhuriyetin ilanına ayırmıştı
Cumhuriyetin ilanı “Halk Fırkası toplantısında Gazi Paşa’nın önerisi kabul edildi, devletin şekli Cumhuriyet oldu.” ifadesiyle okuyuculara aktarılıyordu.
Vakit gazetesi 30 Ekim 1923 tarihli sayısında cumhuriyet coşkusuna geniş bir veriyordu
Gazete, bu tarihi olayı “Birinci reis-i cumhurumuz Mustafa Kemal Paşa’dır. İlk başvekaleti de İsmet Paşa yapacaktır.” ifadesiyle manşetine taşımıştı.
Yunus Nadi’nin kurduğu Yenigün gazetesi de cumhuriyetin ilanını manşetine taşıyan gazetelerden biriydi
Açık Söz gazetesi 30 Ekim sabahı “Büyük Millet Meclisi şekli hükümetimizin Cumhuriyet olarak ilanına karar verdi. Gazi Paşa Hazretleri müttefikan reisi Cumhurdur.” manşeti ile okuyucularının karşısına çıktı
Türkiye’nin ilk resmi haber ajansı olan Anadolu Ajansı ise cumhuriyetin ilanını Fransızca bir bültenle tüm dünyaya duyuruyordu
Bültende cumhuriyetin ilan edilme sürecine ve Atatürk’ün cumhurbaşkanı seçildikten sonraki konuşmasına yer verilmişti.
Yabancı basın da Türkiye’de cumhuriyetin ilanına büyük bir ilgi gösteriyordu
30 Ekim 1923 tarihli New York Times gazetesi “Ankara oyları Türkiye’yi Cumhuriyet yaptı; Kemal Paşa ilk cumhurbaşkanı seçildi.” başlığıyla yayımlandı
The Evening Star isimli Amerikan gazetesi de Türkiye’de cumhuriyet ilan edildiğini ve Atatürk’ün cumhurbaşkanı seçildiğini yazıyordu
İngiltere merkezli The Daily News gazetesi 31 Ekim 1923 tarihli baskısında yer alan haberde “Yeni Türkiye” başlığına yer vermişti
Ayrıca gazetenin ilgili haberinde, Türkiye’de cumhuriyetin ilan edilmesinin detaylarına da yer veriliyordu.
Bir başka İngiliz gazetesi Nottingham Journal, “Türkiye Bir Cumhuriyet” başlığıyla okuyucularına seslendi
Gazete, yeni rejimin Ankara’da büyük çaplı etkinliklerle kutlandığını yazıyordu. Benzer şekilde The Guardian da cumhuriyetin ilanına geniş yer ayırmıştı.
Fransa’nın en önemli gazetelerinden Le Figaro da yeni cumhuriyetin doğuşuna kayıtsız kalmadı
“Ankara meclisi cumhuriyet ilan etti.” girişiyle başlayan haberde Mustafa Kemal’in alkışlar eşliğinde cumhurbaşkanı seçildiği, İsmet Paşa’nın da hükümeti kurmakla görevlendirildiği bilgisi yer alıyordu.
Kaynak: 1