Türk Lirası ABD Doları karşısında Temmuz ayından bu yana yatay bir seyir izlemişti. Ancak son aylarda bu durum Türk Lirası’nın değer kaybetmesine dönüştü. Döviz karşısında değer kaybeden Türk Lirası, rekor bir kayıp yaşadı. Dolar son zamanların rekorunu kırdı. Liradaki değer kaybı bir ara yüzde 17 seviyesine ulaştı ve dolar 8,48 TL’ye kadar yükseldi. Peki döviz neden yükseliyor? Dövizde yükseliş devam edecek mi, uzmanlar ne diyor?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Naci Ağbal cuma gecesi Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile görevden alındı ve yerine Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu getirildi
Böylelikle Türkiye’de son iki yılda üç TCMB başkanı değişmiş oldu.
Bu kararın piyasaları nasıl etkileyeceği konusunda ise uzmanların ve analistlerin görüşleri karamsar bir tablo çiziyordu. Nitekim öyle de oldu
Dolar kuru, TL karşısında bir süredir dikey seyrediyordu. Ancak dün gece Dolar/TL kuru rekor kırarak 8,48 ‘e kadar yükseldi. Ekonomi piyasasındaki bu hareketlilik ise gündeme oturdu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cuma akşamı Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı görevden almasının ardından sert bir düşüş yaşayan Türk lirası, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’ın açıklamalarıyla yeniden 8 seviyesinin altına indi
Elvan yaptığı yazılı açıklamada, enflasyonda kalıcı düşüş sağlanan kadar mevcut politikaların süreceği ve serbest piyasa mekanizmalarından taviz verilmeyeceğini söyledi.
Peki dolar neden artıyor, uzmanların bu konudaki görüşü ne? Para piyasası uzmanları TL’deki değer kaybını ve Dolar/TL kurundaki yükselişi birkaç temel nedene bağlıyor;
– Bunlardan ilki, enflasyonun çift haneli rakamlarda olmasına karşın, merkez bankasının faizlerini indirmesi. Bu durum yatırımcıların gözünde TL’nin cazibesini azaltıyor.
– Bir diğer gerekçe ise Merkez Bankası’nın azalan döviz rezervlerinin Türkiye’nin TL’yi destekleme kapasitesine olan güveni azaltması olarak dile getiriliyor.
– Uzmanlara göre bir diğer neden de pandemi nedeniyle ülkeye giren dövizlerin azalması. Pandemi en çok turizm sektörünü vurdu. Türkiye’nin de turizm gelirleri ciddi şekilde azaldı.
Dolar son 6 ay içerisinde nasıl seyretti?
Dolar/TL kuru, Kasım ayı başında 8,57 ile tüm zamanların en yüksek düzeyini gördü. Daha sonra Ağbal’ın TCBM Başkanlığı’na atanması ve kısa bir süre sonra da Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifa etmesi piyasalar tarafından olumlu karşılandı.
Lirada bu dönemde başlayan toparlanma, TCMB’nin üst üste yaptığı faiz artırımlarıyla daha da şiddetlendi ve Şubat ayı sonunda kur, 7’nin altına indi. Ağbal döneminde TCMB gösterge faizi yüzde 10,25’ten yüzde 19 seviyesine kadar yükseltti.
Peki Türk Lirası’ndaki bu değer kaybı nelere sebep oluyor?
Türkiye; gıda, hazır giyim, teknoloji ve daha birçok üründe dışa bağımlı bir ülke. Bu nedenle Türkiye için TL’nin değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerini artırıyor. Bu maliyetlerdeki artış ise market raflarından mağaza vitrinlerine kadar her şeye yansıyor. Sonuç olarak maliyetler ve buna bağlı olarak fiyatlar arttığı halde, vatandaşlarının gelirinin artmaması sürekli olarak bireysel borçlanmaya neden oluyor. Bu borçlarının ödenememesi ise olası bir krizi doğurabilir.
Özellikle enerji ithalatı maliyetlerinin yükselmesi sonucu doğalgaz ve petrol fiyatlarındaki yükseliş, genel üretim maliyetlerini artırıyor. Üretim maliyetlerindeki artış işe TL’deki değer kaybının enflasyonu yükseltmesine yol açıyor. 2018 yılında Türk Lirası, ABD Doları karşısında hızlı değer kaybı yaşamış ve ardından enflasyon yüzde 20’nin üzerine tırmanmıştı.
TL’deki değer kaybının bir diğer etkisi ise TL geliri olan ancak dövizle borçlanan özel sektörde hissediliyor. TL’nin değer kaybetmesi şirketlerin borçlarını ödemesini zorlaştırıyor
Merkez Bankası verilerine göre özel sektörün 12 ay içerisinde geri ödemesi gereken döviz borcu 200 milyar dolar seviyesinde.
Naci Ağbal’ın görevden alınması ve Türk Lirası’nın değer kaybı dünya basınına nasıl yansıdı?
Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Ağbal’ın görevden alınıp Kavcıoğlu’nun göreve getirilmesinin ardından yaptığı ilk açıklamada; piyasa oyuncularının kaygılarını gidermeye çalıştığını ancak Ağbal’ın görevden alınma kararının yatırımcı ve ekonomistlerde Türkiye ekonomisinin gidişatına yönelik endişeler doğurduğunu yazdı.
Kavcıoğlu, Cumartesi günü yaptığı yazılı açıklamada, “enflasyonda kalıcı düşüşü sağlama hedefi doğrultusunda para politikası araçlarının etkin bir şekilde kullanılmaya” devam edileceğini söyledi.
WSJ, Ağbal’ın görevden alınması öncesinde Türk ekonomisinde halihazırda pandemi ve 2018’de yaşanan kur krizinin olumsuz etkilerinin görülmeye devam ettiğini belirtti ve şu yorumları yaptı:
“Yıllarca devam eden öngörülemez politika kararlarının ardından Ağbal’ın dönemi yabancı yatırımcıların yeniden güven duymasını sağladı. Ağbal, geçen yıl faiz oranlarını artırmaya başladıktan sonra yatırımcılar 4,6 milyar dolarlık Türk varlığı alımı gerçekleştirdi. Türkiye, cari açığının finansmanı için dış kaynaklara bağımlı. Bu nedenle, Ağbal’ın görevden alınması yatırımcılar ve ekonomistler tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Merkez Bankası son olarak 18 Mart’ta faizi yüzde 17’den yüzde 19’a yükseltti ve lira değer kazandı. Bu faiz artırımı, Ağbal ile Erdoğan’ın arasının açılmasına neden oldu.”
İngiltere’de yayımlanan Guardian gazetesi ise Erdoğan’ın bu kararıyla küresel yatırımcıları “şoke ettiğini” belirterek, bir uzmanın bu kararı “en az Brexit (İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılması) kadar kötü” sözleriyle yorumladığını yazdı. Guardian, “Erdoğan, geleneksel ekonomi politikalarına karşı çıkıyor ve bugüne kadar defalarca çift hanelere ulaşan enflasyonla mücadele için faiz artırımlarına gidilmesine karşı olduğunu söyledi. Son iki yıl içerisinde üç Merkez Bankası başkanını görevden aldı” dedi.