Her köşesinde ayrı bir tarih barındıran, güzelliği dillere destan İstanbul tarih boyunca topraklarında farklı medeniyetleri ağırladı. Asya ve Avrupa kıtaları arasında köprü olan bu güzel şehirde, tarihi yansıtan birbirinden güzel mimari eserler bulunuyor. Bunlardan biri de Doğan Apartmanı. Muhtemelen birçoğunuz bu apartmanın ismini daha önce duymuşsunuzdur. Peki ama hikayesini biliyor musunuz? İşte tarihe şahit olan, sanata kucak açan; Doğan Apartmanı.
İstanbul’un göbeğindeki eşsiz mimarisi, fotoğrafçıların bir kare almak için çırpındığı bahçesiyle Doğan Apartmanı, şehirde en görkemli yapılardan biri
1894 yılında inşa edilen bu tarihi bina, Belçikalı banker bir aile olan Helbig ailesi tarafından yaptırılıyor. Binanın o zamanki ismi ise; Helbig Apartmanı
Prusyalı ünlü devlet adamı Bismarck, 1860’larda İstanbul’da bulunan temsilcisine bir elçilik binası inşa ettirmek için arsa satın aldırdı. Bugün Doğan Apartmanı’nın da içinde arsadır bu. Yaklaşık bin 700 metrekarelik arsadaki iki katlı bir bina daha sonra Prusya Elçiliği olarak hizmet vermeye başladı. Ancak elçilik daha sonra buradan taşınır ve arsa Helbig ailesi tarafından alındı.
Galata Kulesi’ne çıkarken Serdar-ı Ekrem sokakta yer alan bina inşa edildiği dönemde, seçkin aileleri ağırlamak için kiralık bir konut olarak tasarlandı
İtalyan mimari tarzını yansıtan bina, “U” şeklinde dizayn edildi. 400 metrekarelik bahçesiyle eşsiz bir görünüm sunan binanın en üst katında ise her dairenin kendisine ait olan hizmetçi odaları bulunuyordu
Apartmanın bahçe düzenlemesini ise İngiltere Başkonsolosu Roger Short’un eşi Victoria Short tarafından yapıldı.
4 bloktan oluşan apartmanda her blogun girişi farklı bir yerden. Binada toplam 49 daire bulunuyor
Avlunun sağ köşesinden girilen A Bloğunda her katta üç, onun önündeki B Bloğunda ise tek daire bulunuyor. Sol köşeden girilen D Bloğunda ve onun önündeki C Bloğunda ise her katta ikişer daire yer alıyor.
Apartmanın, dillere destan ve eşsiz manzaraya sahip terasında ise herkesin kullanımına açık ortak bir kütüphane ve spor salonu bulunuyor
Zaman içerisinde birçok kez sahibi ve adı değişen bu tarihi bina, 1919 yılında sahibinin ölmesiyle birlikte açık artırmayla o dönem Osmanlı topraklarında yaşayan Mair de Botton’a satıldı. İsmi ise “Botton Han” olarak değiştirildi
O dönemde binada çok sayıda kiralık dükkan ve işletme bulunuyordu. Ancak bina 1929’da borçlanma nedeniyle ipotek edildi, ardından satıldı. Binanın yeni sahibi; Berlin merkezli Victoria sigorta şirketi oldu
Binanın yeni ismi ise “Victoria Han” oldu. Bu dönemde ise kiracı sayısının azalması ile birlikte apartmanda elektrik, su, havagazı donanımı yaptırıldı, dairelerin mutfak ve banyoları yeniden düzenlendi
1942 yılında bu tarihi bina Kazım Taşkent tarafından satın alındı ve ismi “Doğan Apartmanı” olarak değiştirildi
Yapı Kredi Bankası’nın kurucusu ve siyasetçi olan Kazım Taşkent, apartmana İşviçre Alplerinde kayak yaparken çığ düşmesi sonucu hayatını kaybeden oğlu Doğan’ın ismini verdi
1950’lerden 1970’lere kadar geçen sürede ise Doğan Apartmanı’ndaki daireler tek tek satılarak kişisel mülk oldu
2003’te ise Doğan Apartmanı, “cephe yenileme” kapsamında onarılıp düzenlendi.
Tarih boyunca pek çok önemli ismi ağırlayan Doğan Apartmanı, sanata da daima dost oldu. Türk sinemasının önemli eserlerinden “Eşkıya” ve “Muhsin Bey” gibi unutulmaz filmlerin bazı sahneleri bu apartmanda çekildi
1980’lerin ortasında çevrilen Muhsin Bey filmi, kamuoyunun ilgisini çekti ve 1992’de yabancı bir kiracı (İstanbul apartmanlarında bir ilki gerçekleştirerek) Doğan Apartmanı’nın yapısal tarihini kitaplaştırdı.
Ayrıca Doğan Apartmanı’nın tarihini anlatan belgeseller de çekildi.
Teoman’ın doğup büyüdüğü, Okan Bayülgen’in ise 3 daire sahibi olduğu, pek çok gazetecinin yaşadığı Doğan Apartmanı, İstanbul’un ortasında eşsiz mimarisi ile büyülüyor
Binayı merak edip görmek isteyenlerin ise izin alması gerekiyor.