Şehirler kültür, sanat, ticaret, eğitim, sağlık gibi alanların en büyük merkezi. Dolayısıyla küçük bir yerleşim yerine kıyasla daha çabuk kirletilebiliyor ve enerji tüketimini daha fazla gerçekleştiriyor. Tüketimin toplumlar üzerindeki maymun iştahı ve sanayileşmenin tavan yapması, her geçen gün doğal şehir kavramına biraz daha yaklaşmamızı sağlıyor. Dünya üzerinde bu alanda, şehirlerinin yaşam fonksiyonlarını dizayn eden uygulamaları kullanmaya başlayan en önemli 5 ülke var. Umuyoruz ki bu şehirler yaptıkları çevre ve doğa dostu çalışmalarla diğer şehirlere de örnek olurlar.
1. Kopenhag, Danimarka
Danimarka Hükümeti, 2009 yılında aldığı bir kararla 2025 yılında başkent ”Kopenhag”ın dünyanın ilk karbon nötr başkenti olmasını amaçlıyor. Yeni ve doğa dostu bir ısınma sistemi ile bunu başarmayı hedefleyen Danimarka Hükümeti, eski nesil ısıtma sistemlerine oranla, %70 oranında ısı enerjisinden tasarruf ediyor. Kopenhag, geçtiğimiz yıllarda bisiklet otobanları da kurarak, şehrin %45’ini bisiklet kullanmaya teşvik edip hem tasarruf hem de sağlık açısından önemli bir adım attı. Motorlu araçların toplu taşıma ağlarında da benzer uygulamalar gerçekleştirildi. Bisiklet otobanları ve toplu ulaşım ağları, hem sera gazı salımını azaltıyor hem de şehirlilerin sağlığına pozitif etki yapıyor.
2. San Francisco, Kaliforniya, ABD
Geliştirdiği enerji verimliliği, tasarruflu enerji kullanımı, ulaşım planlama teknolojileri ile San Francisco; sürdürülebilir ve temiz enerji konularında oldukça önemli çalışmalar yapan bir şehir. Şehrin ulaşım ağında elektrikli hibrid otobüsleri, sıfır emisyon üreten hafif trenler kullanılarak doğaya ve enerji tasarrufuna katkı sağlanıyor. Bununla beraber kuraklık yaşayan Kaliforniya eyaletinde bulunan şehir, su kullanımını da ülke ortalamasının neredeyse yarısına azaltmış durumda. 2020 yılında sıfır atık üreten bir şehir olmayı hedefleyen San Francisco, bu ve benzeri geri dönüşüm, tüketim azaltma ve sürdürlebilir gıda gelişmeleri ile oldukça yol almış durumda.
3. Vancouver, Kanada
İklim değişikliğine karşı yürüttüğü çalışmalarla adından bahseden Vancouver şehrinin de 2020 için hedefleri büyük. 1990 yılında Kuzey Amerika’da iklim değişikliğine karşı uygulanması için bir rapor hazırlayan Vancouver, 2020 yılı için de çevreci işler oluşturacak, kamusal sera gazlarını azaltacak ve şehirde çevreci binaların sayısını artıracak bir planı uygulamakta. 2050 yılında %100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi planlayan Vancouver; bunu ısınma, soğutma ve ulaşım için de gerçekleştirmeyi hedefliyor.
4. Stockholm, İsveç
2010 yılında ”Avrupa Yeşil Başkenti” seçilen İsveç başkenti, 2050 yılına kadar fosil yakıt kullanımını bırakmış olmayı hedefliyor. Petrol kullanmayı bırakıp bölgesel ısınmaya geçen Stockholm, emisyonları azaltmak için şehirdeki tüm binaların kullanabileceği bir merkezi sistem kurmaya çalışıyor. İsveç’in sera gazı salınımının azalmasında en büyük etken olarak gösterilen bu sistem ile günümüzde, şehirdeki binaların %80’inin su ve ısınma ihtiyacı bu merkezi sistem tarafından karşılanıyor.
5. Singapur, Singapur
Ülkesiyle aynı adı paylaşan başkent Singapur Asya’nın en çevreci şehirlerinden biri. 2030 yılına kadar enerji verimliliğini %35’e çıkarmayı ve şehirdeki binalarının tamamının yeşil sertifika almasını hedefliyor. Ulaşımda da revizyonlar gerçekleştirmeyi planlayan şehir, sahip olunan otomobil sayısına da sınır getirdi. Singapur’un en büyük hedeflerinden biri de, bisiklet kullanımını yaygınlaştırmayı hedefleyerek sera gazı salınımını büyük oranda engellemek.