Distopik ve bilim kurgu konularında edebiyat dünyasından birçok etkili kitaplar okuduk, hatta bunların birçoğunu beyaz perdede izleme şansını bile yakaladık. İnsanoğlunun sürekli geleceği kurma hayallerinin sanata yansıması da özellikle bizler için oldukça keyif verici oluyor.
Da Vinci’nin birkaç çizimiyle başlayan geleceği tahmin etme ve kurgulama furyası, 19. yüzyılda yazarlara da bulaşmış durumda. Peki bu yazarlar ne kadar tahminlerini tutturabildi? Tahminlerini tutturmuş başarılı şekilde geleceği öngörmüş 10 yazar ve kitabını sizler için listeledik.
Jules Verne – Yirminci Yüzyılda Paris / 19. Yüzyıl
Geleceği en iyi tahmin eden, özellikleri 20. yüzyılda yaşanan olayları birer birer yazan Jules Verne distopyada sağlam işler çıkartan usta yazarlardan biriydi. Verne henüz ortada hiçbir şey yokken yazmış olduğu Yirminci Yüzyılda Paris kitabında denizaltı, aya yolculuk, roketin bulunması gibi birçok icatı kitabında öngörmüştü. E haliyle 1. ve 2. Dünya Savaşı’ndan sonra Verne’nin tüm yazdıkları birerbir doğrulandı. Verne kitabı 1800’lerin henüz ortalarına gelinmeden yazmıştı.
Jack London – Demir Ökçe / 1910
Edebiyat dünyasına damga vuran yazarlardan olan Jack London, 1910’da bir ütopya belirlemiş ve o ütopyada faşist ve emperyalist güçlerin halka çektirdiği acıları işlemişti. Aradan çok geçmeden Başta Nazi Almanya’sı olmak üzere İtalya ve İspanya gibi ülkelerde kısa da olsa faşizm boy göstermişti. Bazılarımız farkında olmasak da günümüzde hala bu iki düşünce hakimiyetini koruyor.
H. G. Wells – The World Set Free / 1914
I. Dünya Savaşı’nın ısınmaya başladığı zamanlarda bu kitabı yazan H.G. Wells, henüz ortada sadece radyoaktif çalışmaların ismi varken atom bombasını öngörmüş ve bunu kitabında belirtmişti. I. Dünya Savaşı’nda kullanılan silahların en ağırları otomatik tüfekler, bazı tanklar ve zeirli gazlar olsa da 1945’de atom bombası üretildi ve Japonya’yı cehenneme çevirdi.
Aldous Huxley – Cesur Yeni Dünya / 1931
1925’de henüz LSD bile bulunmamışken, Huxley Cesur Yeni Dünya romanını yazıyor. Romanda toplumun gerçeklerinden bıkan ve mutlu olmak isteyen bir toplumun soma adındaki bir uyuşturucuya bağımlılığına dem vuruluyor. Günümüzde yaşanan kötü olaylar sonrasında insanların daha sık uyuşturucuya yönelmesi artık dünyamızın bir gerçeği. Ayrıca şu aralar popüler olan Westworld dizisinde bu güzide distopik romana göndermeler de mevcut.
George Orwell – 1984 / 1949
Listenin olmazsa olmazı kitabına gelelim. Bunu eklemezsek büyük ihtimal ayaklarımızdan tavana asılabiliriz. 1984 her dönemin sıklıkla tercih edilen distopik eseri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde birçok siyasi ve toplumsal olayı dolaylı yoldan bize yıllar önce anlatan Orwell büyük bir alkışı hakediyor.
Ray Bradbury – Fahrenheit 451
Ray Bradbury’nin en ünlü romanlarından olan ve geleceği nakış nakış işlediği distopik eseri yine toplumun bilincine dem vururken ayrıca stereo cihazlara bağlanan insanlara dikkat çekerek walkmen ve kulaklıkla müzik dinleme alışkanlıklarımızı gözler önüne seriyor.
Isaac Asimov – Robot Serisi / 1953
Geleceğe dair yaptığı kehanetlerin çoğunu tutturan Asimov, Robot Serisi kitabıyla da özellikle günümüzde korktuğumuz o robot istilasının aslında ne denli basit ve fiziksel olarak zararsız olacaklarını söylüyor. Asimov, ‘robotlar insanlara zarar veremez, robotlar efendilerine itaat etmek zorundadır, ve bu iki maddeyle çelişmedikleri sürece kendierini koruyabilirler’ Kısaca Cem Yılmaz’ın dediğine geliyoruz; ‘Fişini benim çektiğim makina beni nasıl ele geçirecek?’
Philip K. Dick – Azınlık Raporu / 1956
Steven Spielberg’in 2002’de beyaz perdeye uyarladığı romanda özellikle güvenlik anlamında yapılan birçok teknolojik yeniliği görebilmemiz mümkün. Bunlardan en fazla dikkat çekeni de kuşkusuz göz taraması. Kitapta geçen göz taraması bugün birçok ülkenin havaalanında kullanılmaya başlandı.
Arthur C. Clarke – 2001: Uzay Yolu Macerası / 1968
Kubrick’in filmiyle eş zamanlı olarak yazılan roman her ne kadar uzay konusunu ele alsa da bizlere 1968’de şimdilerde kullandığımız tabletlerin bir benzerini gösteriyorlar. Tutanaklar, raporlar ve birçok bilginin not alınıp saklandığı cihazları bugün tablet bilgisayarlar olarak kullanabiliyoruz.
William Gibson – Neuromancer / 1984
Son olarak Gibson da bu kitabında siber gerçekliği bizlere müjdeliyor. 1980’lerin başında dünyayla tanışan internet henüz birçok kişi tarafından bilinmese de Gibson kitabında siber gerçekliğe kadar anlatmış ve bu gerçeklik karşısında büyülendiğini anlatıyordu.