Teknolojik gelişmelerin her geçen gün daha detaylı bir çalışma disiplinine kavuşuyor olması, gelişen dünyanın kaçınılmaz sonucudur. Temelde yaşamsal ihtiyaçlarımızın en doğru şekillerde karşılanması amacına hizmet etmesi düşüncesinden yola çıkan bilim, bu noktada kendini var etmek için pek çok faktörle ortak çalışmalar yürütmektedir. Söz konusu hizmetin ihtiyaç olarak var olması ise zaman kavramının en doğru şekilde kullanılması amacıyla doğrudan ilişkilidir. Arz-talep dengesinin kendi yoğunluğunu yarattığı bir çağda zaman, mekanı ve insanı temelden etkileyen ana faktör olarak hayatımızın merkezindedir.
Yazmak ve okumak, bir insan düşünün sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. İçindeki zaman ve yaşanmışlık yazıyı etkileyen en önemli faktördür. Ancak bilim insanları son zamanlarda geliştirdikleri bir teknolojile okuma eylemine yeni bir soluk getirdiler.
Disney’in yeni dönem senaryolarını okuyup kaliteleri hakkında karar vermesi planlanan yapay zekâ motorlarının çalışmaları tamamlandı
Söz konusu motorların gelecekte Disney’in en güzel ve kaliteli uyku vakti hikâyelerini seçmesi planlanıyor
İnsanların öğrenme sistemlerini taklit ederek tasarlanan yapay sinir ağları, geniş kitlelere hitap ettiği düşünülen başarılı hikâyelerin ortak noktalarını tespit etmeyi başardı
Disney Research ve Boston Massachusetts Üniversitesi tarafından geliştirilen sistem, bir hikâyenin ne kadar başarılı olduğunu ya da bir grup hikâye arasından en iyisinin hangisi olduğunu belirleyebiliyor
Disney Research araştırmacısı Boyang Albert Li, çalışmalarıyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“Yapay sinir ağlarımız hikâyelerin popülaritesini tahmin etme konusunda bazı başarılar elde etti. Şimdilik bu yapay zekâyı bir hikâye yarışmasında jüri olarak kullanamayabilirsiniz ancak gelecekteki araştırmalar için oldukça faydalı olacaktır.”
Sistem için gerekli olan veri, soru-cevap sitesi Quora üzerinden temin edildi ve hikâye formatındaki 28 bin 320 yanıt arasından en çok oy alanlar sistem tarafından en başarılı hikâyeler olarak belirlendi
Sistem üzerindeki asıl test ise yapay zekâ motorlarının daha önce hiç görmedikleri hikâyeleri öğrendikleri bilgileri kullanarak incelemeleriydi
Yapay zekâ sistemi bu testte bir önceki testlere oranda yüzde 18 daha başarılı oldu
Bu da demek oluyor ki gelecek yıllarda yapay zekâlar tıpkı insanlar gibi karar verebilecek ve bu kararların uygulanması için çalışabilecekler
Disney Research Başkan Yardımcısı Markus Gross, çalışmalarıyla ilgili olarak şunları söyledi:
“Hikâye kalitesini tahmin edebilmek, hem hikâye üretimine hem de hikâyeyi anlamaya etki edebilir. Kaliteyi belirlemek için yapay zekânın metni bir şekilde anlayabiliyor olması gerekli. Eğer yapay zekâ, hikâye üretecekse, ürettiği hikâyenin kalitesini de anlayabiliyor olması gerekir.”
Yapılan çalışmalar gösteriyor ki, gelecek yıllarda insanların hayal gücüne rakip pek çok yapay zekâ oldukça önemli işlere imza atacak
Kaynak: 1