İngiliz pop müzik sanatçısı Boy George, 1998 yılında bir konseri için prova yaparken yaklaşık 30 kilogramlık bir disko topu aniden yere düştü. Devasa top sanatçının yüzünü sıyırarak onu yere devirdi. Boy George’un ölüme yakın olan bu deneyimi, disko toplarının tehlikesini ilk defa gündeme getirdi. Yine de bu ışıltılı top, o dönemde eğlence kavramının sembolü olarak kabul ediliyordu. Peki disko topu nasıl ortaya çıktı hiç düşündünüz mü?
Disko topunun ilk kez bir partide kullanılması 1897 yılına kadar geriye uzanıyor
Massachusetts’te bir elektrikçi sendikasının yayını olan Electrical Worker’ın bir sayısında sendikanın yıllık partisinden bir görüntü dikkatleri üzerine çekiyor. Fotoğrafta mekanın dekorasyonu paylaşılırken aynalı bir topun salonun tavanından sarktığı görülüyor. Bu top büyük olasılıkla sadece o parti için özel olarak yaptırılmıştı. Çünkü o döneme ait başka hiçbir görselde disko topu bulunmuyor.
Disko topu 1917 yılında Louis Bernard’ın girişimleriyle ticari bir ürüne dönüştü
Disko topları 1920’li yıllarda Bernard’ın Cincinnati merkezli şirketi Stephens and Woeste tarafından satışa sunuldu. İlk disko topları ortalama 70 santimetre çapındaydı. Eğlence mekanlarının büyük rağbet ettiği bu ürün, 1200’den fazla küçük ayna parçacıklarıyla kaplanmıştı. Dönemin dans salonlarında flaş lambaları, sis makineleri ya da parlama çubukları yoktu. Atmosfer daha sade olduğu için reflektörler dans salonlarına mükemmel bir şekilde uyum sağlıyordu.
1970’li yıllarda disko müzik tarzı önce Amerika’da ardından tüm dünya genelinde popüler olmaya başladı
1977 yılında Saturday Night Fever filminin yayınlanması ve New York’ta Studio 54 gibi ünlü gece kulüplerinin açılması bu tarzın hızla benimsenmesini sağladı. Saturday Night Fever filminin ardından bir anda 20.000 disko kulübü açıldı. Donna Summer, Bee Gees, ABBA ve Gloria Gaynor gibi sanatçı ve gruplar şarkılarıyla insanları büyülerken disko müzik de zirve noktasına ulaşmıştı. Disko müziğiyle dans etmek çok kolaydı. Bu nedenle insanlar disko müziğini, yeni bir kaçış yolu olarak gördü. Kalabalığın üzerinde parıldayan top ise mekanın atmosferini komple değiştiren mükemmel bir aksesuardı. Müziğin ritmine kendini kaptıran genç yetişkinler hayatın bütün dertlerini unutuyordu.
1970’li yıllarda Amerika’daki disko toplarının %90’ını Omega National Products üretiyordu
Fabrikada 25 kişi çalışıyordu ve her gün elle 25 disko topu üretiliyordu. Bugün olduğu gibi o dönemde de disko topları çok pahalıydı. Ancak kulüpler, disko topunu harika bir dekor olarak gördükleri için topun fiyatını hiç umursamıyordu.
2000’li yıllara kadar popülerliğini devam ettiren disko, milenyumla birlikte yerini trance, tekno ve house’a bıraktı
Disco’nun tarih sahnesinden silinmesi yavaş gerçekleşti. Artık tavana asılan parlak toplar insanların gözlerini kamaştırmıyordu. Öyle ki 1983 yılında Saturday Night Fever’ın devam filmi çekildiğinde görünürde bir disko topu dahi yoktu. Günümüzde Omega hala disko topu üretmeye devam ediyor. Ancak bu sefer 25 çalışanla değil sadece bir çalışanla yoluna devam ediyor. Bazı kulüplerde hala görmeye devam etsek de disko topu modası geçmiş bir sembol olarak tarihteki yerini çoktan aldı.