Kuzey İrlanda’nın kıyısında, Devler Geçidi olarak bilinen oldukça ilginç bir kaya oluşumu bulunuyor. Dünya dışı olarak da anılan bu çeşitli yükseklikteki altıgen taş sütunlar Kuzey Atlantik Okyanusu’ndan yükseliyor ve uçurumun dibine tırmanıyor. Görünümü o kadar tuhaf ki sanki efsanevi bir yaratık onları oraya yerleştirmiş gibi duruyor! İşte Kuzey İrlanda’nın en popüler turistik yerlerinden biri hakkında ilginç gerçekler.
1. Devler Geçidi, yaklaşık 40.000 tane altıgen bazalt sütundan oluşuyor
Geçit’in kendine özgü sütunlarının yaklaşık 60 milyon yıl önce, Avrupa hala Kuzey Amerika’ya bağlıyken oluştuğu tahmin ediliyor. Kara kütleleri ayrılmaya başladığında bu bölgede yarıklar meydana geldi ve volkanik aktiviteden kaynaklanan erimiş lavlar bu çatlaklardan akarak bir lav gölü oluşturdu. Bu göl daha sonra yavaş yavaş soğumaya başladı. Bu soğuma işlemi, lavın büzülmesine ve altıgen taşlardan oluşan sütunlara dönüşmesine neden oldu.
Taşların doğal bir oluşum olduğu ve başlangıçta sanıldığı gibi yapay olarak yontulmadığı uzun zamandır bilinse de sütunları oluşturmak için gereken koşullar daha yeni tespit edildi. 2008 yılında Toronto Üniversitesi Ph.D. öğrencisi Lucas Goehring ve Profesör Stephen Morris, soğutma işlemi ne kadar yavaş olursa, ortaya çıkan sütunların o kadar büyük olacağını keşfetti. On yıl sonra, Liverpool Üniversitesinde Volkanoloji Profesörü olan Yan Lavallée, kayaların kırıldığı sıcaklığı 840–890°C olarak hesapladı.
2. Efsaneye göre Devler Geçidi, adından da anlaşılacağı üzere bir dev tarafından inşa edilmiştir
Geçidin yaratılışının bilimsel açıklamasının yanı sıra, bazı efsaneler taşların bir dev tarafından oraya yerleştirildiğini söylüyor. Efsaneye göre:
Fionn mac Cumhaill, Benandonner adında bir İskoç deviyle kan davası içindeydi. Onunla savaşabilmek için denizin karşısına Devler Geçidi’ni inşa etti. Daha sonra Benandonner’ın kendisinden çok daha büyük olduğunu görünce dehşet içinde kaçtı. Finn’in karısı Oonagh, kocasını bebek kılığına soktu. İskoç dev Benandonner, bunu görünce, güya bebeğin babası olan Finn’in devasa olacağını sanarak İskoçya’ya geri döndü. Takip edilmemek için de geçidin çoğunu yok etti.
3. Devler Geçidi, İrlanda dışında ilk kez 1693’te tanındı
1963 yılında İrlandalı politikacı ve Dublin Trinity College üyesi Sir Richard Bulkeley, Devler Geçidi hakkında bir sunum hazırladı. Sonra, 1739’da Susanna Drury, bu geçidin suluboya resimlerini yapınca, burası turistik bir mekan haline geldi.
1986 yılında UNESCO Dünya Mirası statüsü verildi. Aynı yıl, Geçidi 1961’den beri yöneten National Trust da bölgede bir ziyaretçi merkezi inşa etti; ne yazık ki merkez 2000 yılında yandı ve ancak 2012 yılında yenisi yapıldı.
4. Turistler, Devler Geçidi’nin taşlarını satın alabiliyorlardı
The National Trust’ın bölgeyi satın alıp korumasından önce, geçidin taşları üzerinde ticaret çok yaygındı. Öyle ki, bazı kısımları kelimenin tam anlamıyla turistlere satılıyordu. İskoç yazar Leitch Ritchie, 1830’larda ikonik Kuzey İrlanda dönüm noktasını ziyaret edince bir düzineden fazla kişinin mineralojik örneklerle dolu kutular sunmak için onları takip ettiğini bildirdi.
5. Alana dağılmış başka tuhaf şekilli kayalar da var
Binlerce altıgen taşın yanı sıra, geçidin sahil kısmı etrafında bir dizi benzersiz kayalar da var. Bu kayalardan en bilinenleri, dev efsanesinde anlatılana göre bir deve ve dev Finn’in çizmesidir. Uçurumların dibinde yatan devenin Finn’i taşıyabilecek tek canavar olduğu söylenir. Ayrıca iddiaya göre 93,5 numara olan devasa çizme kaçarken devin ayağından düşmüştür.
6. Led Zeppelin’in 1973 tarihli Houses of the Holy albümünün kapağını Devler Geçidi’nde çekilen fotoğraflar oluşturuyor
Led Zeppelin’in Houses of the Holy albüm kapağı, tuhaf bir manzarada taşların üzerinde sürünen ürkütücü, çıplak, sarışın çocukları gösteriyor.
7. Devler Geçidi birçok filmde yer aldı
Devler Geçidi’nin olağan dışı güzelliği filmlere de konu oldu. Dracula Untold’da bir Transilvanya dağı olarak, Majesteleri’nde (2011) Minotaur’un labirentinin bir parçası olarak ve Hellboy II: The Golden Army’de (2008) gösterildi.
8. Dünyanın her yerinde ve hatta Mars’ta benzer oluşumlar var
İskoçya’nın Staffa Adası’nda denizin üzerinden kısa bir mesafede, Devler Geçidi ile aynı lav akışının yarattığı altıgen kayalardan oluşan bir deniz mağarası var.
Diğer örnekler arasında , Wyoming’deki, 265 metre yükseklikteki sütunlardan oluşan Şeytan Kulesi ve Hong Kong’daki High Island Rezervuarı gösterilebilir.
2007’de Mars’ta tıpkı Dünya’da olduğu gibi lav sütunları tespit edildi.
İlginizi çekebilir:
Kimilerine Göre Ufo Sığınağı Kimilerine Göre Nazi Üssü: Arjantin’in Gizemli Adası El Ojo
Kaynak: 1