Araştırma ve bilimle desteklenen bu tüyoları takip ederseniz daha az çaba ile daha hızlı öğrenebilirsiniz.
İngilizce’de “don’t work hard, work smart” (çok çalışma, akıllı çalış) diye bir söz vardır. Gerek iş yerlerinde gerekse eğitim hayatında, okullarda ‘çok çalışmak’ bir erdem olarak kabul ediliyor ama bu çalışmanın sonucu değerlendirmeden muaf kalabiliyor. Çok çalışmanın başarı getireceği hiçbir zaman garanti değildir ve ‘nasıl’ çalışacağınızı bilmediğiniz sürece çok işe yarar bir çalışma stratejisine sahip olduğunuz söylenemez.
Bjork Learning & Forgetting Lab at UCLA’de (UCLA Bjork Öğrenme ve Unutma Laboratuvarı) çalışan doktora öğrencisi Mikey Garcia “birçok insan iyi öğrendiklerini düşünür ama çoğu zaman öğrenmek için etkili yöntemler kullanmazlar.” diyor. Garcia videosunda araştırma temelli birkaç tavsiye veriyor. Bu tavsiyeleri ders çalışmak dışında herhangi başka bir öğrenme aktivitesi için de takip edebilirsiniz.
1. Öğretmeyi Öğrenin
Daha önce Richard Feynman ve Albert Einstein gibi dâhilerin dünyayı nasıl algıladığına ve bunu bir öğrenme yöntemi olarak nasıl formüle ettiklerine değinmiştik. Öğretmeyi öğrenmek aslında Feynman’ın metodunun da anahtarı denilebilir. Garcia’nın verdiği örnek deneylerden biri şöyle: Bir grup öğrenciye bir sınava çalışmaları için notlar veriliyor, aynı kâğıtlar ikinci bir gruba da veriliyor ve konuyu başkalarına öğretmek için çalışmaları isteniyor. Ancak iki grup da aynı sınava giriyor ve bilin bakalım hangi grup yüksek performans gösteriyor? İkinci grup.
Bir dahaki sefere bir şeyler öğrenmek zorunda kalırsanız sadece malzemeyi tekrar tekrar okuyup ezberlemeye çalışmayın. Bir arkadaşanıza veya aileden konu hakkında hiçbir fikri olmayan birine öğretmek için konuyu anlamaya çalışın.
2. Geçmişe Dönerek Hatırlayın
Garcia “Ders bittiğinde, öğrencilerime dersten 10 dakika sonra boş bir kağıt parçası alıp o günkü dersle ilgili hatırladıkları her şeyi yazmalarını söylerim. Aynı gece yine başka bir boş kağıt parçası alıp bir kez daha hatırladıkları her şeyi yazmalarını isterim. Bu, öğrencilerin ders çalışmak için yaptıkları çoğu şeyden daha büyük bir etkiye sahip olacak” diyor.
3. Kendinizi Sınayın
Bilişsel bilime (cognitive science) göre öğrenmenin amacı sınavları geçmek değildir ve sınavlar öğrenme aracı kabul edilmez. Bunlar, sadece kendini sınama aracıdır. Bir sınava çalışmak için eski sınavlar çözülebilir veya test pratiği yapılabilir. Bununla birlikte, laboratuvar çalışanı Veronica Yan’a göre ders kitabınızı açamıyorsanız en azından alt başlıklara, dipnotlara bakın ve hangi bölümün hangi bilgileri içerdiğini öğrenmeye çalışın.
Alternatif olarak öğrenmeniz gereken, kafa karışıklığı yaşadığınız ve odaklanmanız gereken konuları tespit etmek için sınavda hangi soruların çıkabileceğini hayal etmeye çalışabilirsiniz.
4. Çalışmayı Yayın
Sınav öncesi uzun saatler çalışarak konuları ezberlemek sınavlardan iyi notlar almak için kısa vadede bir şeyleri hatırlamanıza yardımcı olabilir. Öte yandan lisede bu şekilde çalışan birçok öğrenci üniversiteye başladıktan sonra öğrendiği her şeyi çabucak unuttuğunu acı bir şekilde fark ediyor. Garcia “Eğer dört saatlik bir çalışma gerekiyorsa bir günde dört saat çalışmak yerine dört gün boyunca her günün bir saatini kullanmanız daha etkili” diyor. Bir saatlik çalışmayı iyi planlanmış 15’er dakikalık dilimlere ayırmak bile mümkün.
5. Tek Konuya Odaklanmayın
Bir kavram veya bölümü öğrendiğinize emin olana kadar başka bir konuya atlamak sezgisel olarak doğru gelebilir ancak bilim biraz karıştırmanın daha iyi olduğunu söylüyor. Farklı konular arasında gidip gelmek, fikirler arasındaki bağlantıları daha rahat kurarak hatırlamanıza yardımcı olur.
6. Farklı Mekânlarda Çalışın
Kütüphanenin veya en yakınınızdaki üçüncü dalga kahvecinin bir köşesini ikinci evinizi yapmayı bırakın. Bu mekânlara uğramıyorsanız, listenize alabilirsiniz. Laboratuardaki başka bir araştırmacı Nicholas Sonderstrom “Öğrenme bilimi çalıştığınız mekânları çeşitlendirmeniz gerektiğini söylüyor” diyor. Görünüşe göre farklı çevresel etkenleri öğrenmeye çalıştığınız materyalle ilişkilendirmek daha sonra bu bilgilerin hatırlanmasını kolaylaştırıyor.
7. Kartı Hemen Çevirmeyin
Terminoloji ve kelime haznesini geliştirmek için yabancı dil çalışırken hazırladığınız kartlarda yazan kelimelerin anlamlarını (ya da anlamlardan kelimeleri) hatırlayamadığınız zaman hemen kartın diğer yüzünü çevirmeyin. Garcia “Hatırlamak için kendinizi olabildiğince zorlayın, o kelimeyle ilgili diğer konuları hatırlamaya çalışın” diye tavsiye veriyor. Bazı araştırmalar bir şeyi anımsamaya çalıştıktan sonra cevabı öğrenmenin o şeyin ileride daha rahat hatırlanabildiğini gösteriyor.
Vize ve final zamanları yaklaşırken bu yazıya tekrar göz atmak isteyen öğrencilere, şiddetle yazıyı Yer İşaretleri’ne (Bookmark) kaydetmelerini tavsiye ediyoruz.
Kaynak: 7 Pro Study Tips That Will Make You Feel Like a Genius