Bilim her geçen gün imza attığı başarılı çalışmalarıyla ağzımızı açıkta bırakıyor. Dünyanın iki büyük üniversitelerinden MIT ile Harvard’tan ortaklaşa kurulan bir ekip şeker hastalarına müjde olabilecek bir çalışmaya start verdi. İşin en ilginç detayı ise; çalışma bir hap veya tıbbi bir uygulamayı içermiyor. Çalışma bir dövme üzerinden yürütülüyor. Şeker hastalığının o anki seviyesine göre renk değiştirecek dövme, hastalık hakkında anlık durum verecek. Başta Harvard’dan Türk bilim insanı Ali Yetişen olmak üzere, şeker hastalarına çare olmaya çalışan tüm bilim insanlarını kutluyoruz.
Antropologlar tarih boyunca dövmelerin tıbbi kullanımlarını incelediler.
Dr. Lars Krutak farklı coğrafyalara gerçekleştirmiş olduğu seyahatlerinde belirli hastalıkları hafifletmek için uygulanan bazı kabile dövmelerini keşfetti.
Ancak bu yeni çalışma, biyoteknolojinin geleneksel dövme mürekkebini dönüştürmek için kullanıldığı ilk çalışma olarak kayıtlara geçecek.
Yıllar boyunca pek çok bilim adamı, tıbbi problemleri izlemek için bir yöntem olarak insan vücudunu dokunmatik ekrana nasıl çevireceğini düşündü, ancak bugüne kadar kimse bu mütevazi dövmenin çözüm sağlayabileceğini düşünmemişti.
Dünyanın en büyük üniversitelerinden MIT(Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) ile Harvard’tan bir grup öğrencinin ortak çalışması sonucu oldukça yararlı bir dövme yapıldı.
Bu çalışma, kan şekeri seviyelerine tepki olarak renk değiştirme yeteneğine sahip dünyanın ilk hassas dövmesini ortaya çıkardı.
MIT’nin araştırmacıları Katia Vega, Xin Liu, Viirj Kan, Nick Barry ve Harvard’ın Tıp Fakültesi araştırmacıları Nan Jiang ve Türk bilim insanı Ali Yetişen’den oluşan ekip şeker hastalığı için büyük bir başarıya imza atıyor.
Dermal Abyss ismine sahip proje, sağlık durumuna göre değişen renkler sayesinde şeker hastalığının kontrolünü sağlayacak.
Ekip, bu çalışmayla diyabet hastalarının işini oldukça kolaylaştıracak.
Yapılan dövme sayesinde, Tip 1 ve 2 seviyelerindeki diyabet hastaları için kan şekerinin günlük kontrolü ve seviyesi anbean gözlenebilecek.
Şeker hastaları normalde parmaktan kan vererek yahut insulin gibi çeşitli iğneler kullanarak hastalıklarının seviyesini kontrol altına alabiliyorken bu yeni çalışma hastalığın durumunu daha kısa bir zamanda, anlık olarak ortaya koyabilecek.
Çalışmayı yürüten ekip, vücut sıvısında üç adet biyokimyasala tepki veren dört biyosensörü(biyolojik bir olayı sinyale dönüştürmek) araştırdı.
Vücuttaki bölmelere doğrudan erişim sağlar ve iç metabolik(kan şekeri yüksekliği gibi risk doğuran hareketler) süreçleri bir dövme şeklinde yansıtır.
pH sensörü mor ve pembe renk arasında değişir; glikoz sensörü mavi ile kahverengi arasında değişir; Ve sodyum ve bir ikinci pH sensörü, UV ışığı altında daha yüksek bir yoğunlukta ışık yapar. Başka bir deyişle, çok fazla sodyum yeşil renge dönüşür. Mor ve pembe renk, pH seviyesindeki değişikliği gösterir.
Kaynak; 1