6 Şubat 2023’te Türkiye tarihinin en büyük felaketlerinden biri yaşandı. Hayatını kaybeden binlerce vatandaşımızın ardından ülkece büyük bir üzüntü ve yas halindeyiz. Evlerini, ailelerini kaybeden afetzedeler hayatlarına devam etmeye çalışıyor. Uzmanlar, böylesine yıkıcı depremlerin ardından felaketi birebir yaşayan kişilerde psikolojik hastalıklar görülebileceğini söylüyor. Bunun nedeni genellikle vücudun kendini koruma isteği. Depremlerin sebep olabileceği psikolojik rahatsızlıkları ve bu konuda neler yapılabileceğini birlikte inceleyelim:
Uzmanlar Depremin Psikolojik Etkisini Anlatıyor: “Çocuklarınızı Deprem Görüntülerinden Uzak Tutun”
Hipervijilans
Kelime olarak ‘aşırı uyarılmışlık’ anlamına gelen Hipervijilans kişinin ortada bir tehdit yokken bile aşırı tetikte olması durumudur. Psikoterapist Carolyn Wagner, büyük depremlerde hayatta kalan kişilerin sürekli bir alarm durumunda olabileceğini belirtiyor. Vücudun kendini korumak için sürekli bir hassasiyet durumunda olduğunu söyleyen Wagner, “Herhangi bir ufak gürültü bile koşup saklanmanıza neden olur” diye ekliyor. Hipervijilans’ın genellikle kendi kendine azalması beklenir. Ancak uzun bir süre devam ediyorsa, bu travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) işareti olabilir.
Anksiyete ve depresyon
ABD’li sosyal hizmet uzmanı ve psikoterapist Nikita Banks, yıkıcı depremler yaşayan kişilerde sıkça kaygı bozukluğu ve depresyon rahatsızlıklarına rastlandığını söylüyor. Bu iki durum genellikle birlikte ortaya çıkıyor ve yorgunluk, uyku sorunu, günlük hayata ilginin azalması, sinir, konsantre olamama gibi semptomlar gösterebiliyor. Bu belirtilerin zaman zaman yaşanması normal olsa da süreklilik durumunda kişilerin tedavi edilmesi gerekiyor. Uzmanlar, ilk afetten sonraki 6 ya da 12 ay sonra bile afetzedelerin normal hayata dönmekte zorlandığını söylüyor.
Zihinsel barikat
Nikita Banks, deprem gibi doğal afetlerden kurtulanların olayı kafalarında yeniden yaşayabileceklerinden bahsediyor. Sosyal hizmet uzmanı, “Normallik duygusunu yeniden kazanmalarına yardımcı olmak için mümkün olan en kısa sürede bir rutine sahip olmalarını sağlamak gerekiyor” diye anlatıyor.
Deprem fobisi
April Anksiyete Ataklarını Yönetme Merkezi direktörü Dr. Craig April, deprem fobisinin yeniden deprem olma olasılığını sürekli düşünme isteği olduğunu söylüyor. Doğal felaketler gibi elimizde olmayan yıkıcı durumlar, insanların bu hissi duymasına neden oluyor.
Travma sonrası stres bozukluğu
Travma sonrası stres bozukluğu ya da TSSB, genellikle savaş, deprem gibi büyük felaketler yaşamış insanlarda ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. En yaygın semptomları yoğun korku, kabus görme, felaketin olduğu ana dönme olarak bilinir. Kendisi de bir deprem atlatmış olan klinik psikoloh Dr. Jana Scrivani, felaketten doğrudan etkilenen kişilerin çoğunun travma sonrası stres bozukluğu yaşayacağını söylüyor. “Çoğunluk iyileşecek ama bazı kişiler iyileşme sürecinin bir yerinde takılıp kalacak ve TSSB ortaya çıkmaya devam edecek.”
Ne yapılabilir?
İtalya Roma Sapienza Üniversitesi’nden Dr. Cristina Marzano iyileşmenin mümkün olduğunu söylüyor. “İyileşme mümkün, ancak mağduru anlayan ve cesaretlendiren arkadaş ve aile desteği çok önemli.” Psikolojik açıdan en riskli grubun çocuklar ve yaşlılar olduğunu söyleyen Marzano travmadan sonra bilişsel-davranışçı terapisi uygulanması gerektiğini vurguluyor.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı depremin gerçekleştiği bölgelere psikososyal destek ekipleri gönderiyor. Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türk Psikologlar Derneği de bölgelere uzmanlar göndermeye başladı.
Deprem Felaketinde Tek Bir Binanın Dahi Yıkılmadığı İlçe: Erzin
Türkiye’de Deprem Riski Düşük Ve Deprem Riski Yüksek Şehirler Hangileri?
Kaynak: 1