Denizin altında bir “jakuzi” olduğunu söylesek ne düşünürdünüz? Rahatlatıcı bir köpük banyosu, masaj etkisi yapan dalgalar, belki biraz sıcak su? Eh, ne yazık ki bu “Ölüm Jakuzisi” tam tersine, adı gibi ölümcül ve oldukça sıra dışı bir yer! Derin deniz araştırma gemisi EV Nautilus, okyanusun 1.000 metre altındaki bu benzersiz doğa harikasını keşfetti. Daha önce Hawaii açıklarında, okyanusun dibinde yer alan ve “Atlantis’e giden sarı tuğla yol” olarak adlandırılan ilginç jeolojik oluşumu keşfeden ekip, şimdi de bilim insanlarını bile hayrete düşüren tuhaf bir ekosistemin kapısını araladı. Ancak, burayı ilginç kılan şey sadece derinliği değil—içindeki yaşam (veya ölümü çağrıştıran atmosferi)!
Jakuzi adını duyunca aklınıza lüks bir spa geldiyse sizi hayal kırıklığına uğratacağız. Çünkü bu jakuziye girerseniz çıkamayabilirsiniz!
Çünkü “Ölüm Jakuzisi”, aslında deniz tabanında bulunan ölümcül bir tuzlu su havuzu. Burası, etrafındaki okyanus suyundan tamamen izole, aşırı derecede tuzlu ve adeta bir zehir çukuru gibi işliyor. İçine giren hemen hemen hiçbir canlı sağ kalamıyor!
Bu doğa harikasının kökeni ise tam 140 milyon yıl öncesine, yani dinozorların dünyada hüküm sürdüğü Jura Dönemi’ne kadar uzanıyor. Yani bir nevi tarih öncesinden kalma ölüm kapanı!
“Ölüm Jakuzisi”nin hikayesi, EV Nautilus adlı keşif gemisinin 2014 yılında Meksika Körfezi’nde yaptığı araştırmalarla başladı
Denizin yaklaşık 1000 metre altına gönderilen robot denizaltılar, okyanus tabanında bir şeyin parladığını fark etti. Evet, bildiğiniz suyun içinde bir başka su kütlesi vardı! Ama burası bildiğiniz bir göl gibi değildi; etrafındaki okyanus suyuyla karışmayan, kendi kendine var olan bir ölüm çukuru gibiydi. 2015’te araştırmacılar geri döndü ve bu gizemli havuzu daha yakından inceledi. İşte o zaman “Ölüm Jakuzisi” adıyla bilinen bu korkutucu tuzlu su havuzu, tüm dünyanın dikkatini çekti.
“Ölüm Jakuzisi”nin içindeki tuz oranı o kadar yüksek ki buraya giren herhangi bir canlı için tam anlamıyla bir felaket yaratıyor!
Normal deniz suyuna kıyasla tuz yoğunluğu 4-5 kat daha fazla ve bu da oksijenin neredeyse tamamen tükenmesine neden oluyor. Yani bir balık ya da herhangi bir deniz canlısı yanlışlıkla buraya düşerse, oksijensizlikten ve aşırı tuzdan dolayı kısa sürede ölüyor. Burası bir nevi deniz altındaki ölüm bataklığı! Ayrıca burası etrafındaki okyanus suyuna göre çok daha sıcak. İşte bu yüzden “jakuzi” benzetmesi yapılıyor.
Şaşırtıcı ama bazı canlılar burayı seviyor!
Mesela midyeler! Özel bir tür midye, bu ölümcül ortamın hemen dışına yerleşmiş ve burada gelişen bakterilerle simbiyotik bir ilişki kurmuş durumda. Ama dikkat! Midyeler bile buranın içine girmiyor, sadece kenarlarında takılıyor. Çünkü bir adım içeri girseler, onlar için de kaçış yok!
Her yer ölüm saçarken nasıl olur da bazı mikroorganizmalar burada yaşayabilir, değil mi? İşte burada “ekstremofiller” sahneye çıkıyor! Ekstremofiller, dünyada en zor koşullarda bile yaşamayı başaran mikroorganizmalar. Aşırı sıcaklarda, dondurucu soğuklarda, asidik ortamlarda veya oksijensiz yerlerde bile hayatta kalabiliyorlar. İşte Ölüm Jakuzisi’nde de bazı özel bakteriler ve mikroplar bu zorlu şartlara uyum sağlamış durumda.
Bilim insanları, bu ekstrem canlıları inceleyerek uzaydaki olası yaşam formları hakkında ipuçları elde etmeyi umuyor. Çünkü böylesine zorlu koşullarda hayatta kalabilen mikroplar, Mars, Europa (Jüpiter’in uydusu) veya diğer gezegenlerde de benzer yaşam formlarının bulunabileceğine dair umut veriyor! Yani, Ölüm Jakuzisi sadece ölümcül bir doğa harikası değil, aynı zamanda astrobiyoloji için bir laboratuvar niteliğinde!
Şimdi aklınıza “Ee, havuz ne kadar büyük ki?” sorusu gelmiş olabilir. Yanıt verelim:
Çapı yaklaşık 30 metre
Derinliği ise 4 metre
Bu, bir yüzme havuzu boyutlarında gibi görünse de etkisi yüzme havuzundan çok daha ürkütücü!
Burası sadece “korkutucu” değil, aynı zamanda bilim dünyası için inanılmaz derecede önemli bir keşif
Çünkü “Ölüm Jakuzisi” gibi tuzlu su havuzları, dünyadaki yaşamın nasıl başladığını anlamamıza ve hatta başka gezegenlerde yaşam olup olmadığını araştırmamıza yardımcı olabilir! Örneğin, Jüpiter’in Europa adlı uydusunda benzer aşırı tuzlu ortamlar bulunabileceği düşünülüyor. Yani burası, Dünya’daki yaşamın sınırlarını görmek ve uzayda yaşam olup olmadığını keşfetmek için mükemmel bir doğal laboratuvar!
Ölüm Jakuzisi sadece Meksika Körfezi’nde bulunmuyor!
İşte bu tuhaf havuzların görüldüğü diğer yerler:
Kızıldeniz: En fazla tuzlu su havuzuna sahip bölge! Bugüne kadar 25 tane keşfedildi.
Akdeniz: Bu havuzların oluşumu, Zanclean Megasel adı verilen jeolojik bir olay sonrası meydana gelen tuz birikintileri sayesinde gerçekleşmiş.
Meksika Körfezi: İşte ünlü “Ölüm Jakuzisi”nin evi!
Bu havuzlar, milyonlarca yıl önce okyanusun bazı kısımlarının ayrılmasıyla oluşmuş ve tuz tektoniği sayesinde bugüne kadar varlıklarını sürdürmüşler.