Deniz ayıları koca cüsselerine rağmen denizlerin en sakin canlılarından biridir. Masumluğu ve dost canlılığıyla aslında vahşi doğada kaybeden olan deniz ayılarının denizdeki bot pervanelerinden aldığı yaralara ve hayatlarına mal olan bu duyarsızlığa doğa fotoğrafçısı Michael Patrick O’Neill ve kardeşi dikkat çekiyor.
Florida’da yüzen fotoğrafçı Michael Patrick O’Neill ve kardeşi, nehirde gövdesinde 4 derin yara izi bulunan 3 yaşında bir deniz ayısına denk geliyor.
Gövdesini baştan sona yaran 4 derin kesik Michael ve kardeşi Joe’yu hayrete düşürüyor. Henüz 3 yaşında olmasına rağmen bu kadar yara almasına şaşıran kardeşler aslında insanlığın yine büyük bir ihmalkarlığını gün yüzüne çıkarıyordu.
“Bu şekilde hayata başlıyor olmak yürek burkuyor. Muhtemelen bot pervanelerine takıldığı zaman kendince yüzüyor ve takılıyordu.”
Neyse ki bu deniz ayısının yaraları onu ölümcül derecede yaralamamıştı ve diğer türdaşlarına göre normal bir hayat sürebiliyordu.
Maalesef diğerleri onun kadar şansı değil. Bu zararsız ve yavaş hareket eden canlılar sıklıkla botlardan dolayı ölümcül yaralar alabiliyor.
Ve bazıları hayatını kaybedebiliyor.
“Deniz ayıları zarif, mükemmel ruhlu ve büyük deniz canlıları fakat ne yazık ki hızlı hareket edemiyorlar.”
Deniz ayılarını koruma kulübündeki araştırmacılardan Jenna Golden, deniz ayılarının birer memeli olduğunu ve sıklıkla su yüzeyine nefes almak için çıktıklarını da belirtiyor. İşte bu sıralarda maalesef fark edilmeyip bot pervaneleri altında kalabiliyorlar ve kaçamıyorlar.
Bu konuda elimizden ne gelir sorusuna ise hız limitine uymak ve dikkatli sürmek cevabı veriliyor. Fakat bu yeterli değil.
Deniz ayıları kıyı sularında yüzmeyi seviyorlar. Florida’nın sahil şeritlerinde deniz ayıları ve diğer canlıları korumak için hız limitleri ve yasalar olsa dahi bunlar yeterli değil.
2016 yılında Florida’da 104 deniz ayısı botlar yüzünden hayatını kaybetti ve bu kayıtlara geçen tarihin en yüksek rakamıydı.
Bu rakam sadece bizim bulabildiklerimiz. Yine botlardan aldıkları ölümcül yaralar ile hayatını kaybeden birçok deniz ayısı olduğunu düşünüyoruz diyor Jenna Golden.
En trajik olanları ise yaşamak için annelerine ihtiyacı olan yavru deniz ayıları.
Eğer bot anneyi yaralar ve öldürürse, ortada kalan yavru deniz ayısı kendi başına yaşayamaz. Eğer anne kurtulmayı başarırsa yavrunun da hayatı kurtulur. Bu yüzden anne deniz ayılarının aldığı yara onların hayatlarına çarpı 2 olarak yansır.
Bazı deniz ayıları onları kurtaran güzel insanlar tarafından hayata döndürülüyor, bazıları ise yaralarıyla yaşamayı zor da olsa öğreniyor.
Bot kazası mağdurları çoğunlukla kuyruklarına darbe alıyorlar ve kurtarma ekibi kuyruğunun 3’te 2’sini kaybedenlere “Kuyruksuz” adını takarak özel ilgi gösteriyor.
Şu anda deniz ayılarının %90’ı bot kazalarından aldıkları yaralarla yaşamaya çalışıyor.
Fakat bu canlılar için tek tehdit botlar da değil, yedikleri yiyecekler de kaybolduğu için yüksek toksin içeren maddelere yönelmek zorunda kalmışlar.
Denizlerde zararlı alglerin çoğalmasıyla birlikte deniz bitkilerinde biriken aşırı toksin, onlarla beslenen deniz ayıları gibi canlıları da yavaş yavaş zehirlemeye başladı.
Bununla birlikte, deniz ayılarının türü de nesli tükenmekle karşı karşıya olanlar arasında yer alıyor.
“Her şey eğitim ve farkındalıkta bitiyor.”
Jenna Golden bu sözüyle aslında birçok konuda ihtiyaç duyduğumuz gerçeği özetliyor.
Kaynak: 1