Geçmişten günümüze baktığımızda, gelişen teknoloji ile birlikte hem hastalık çeşitleri hem de bu hastalıkların tedavi yöntemlerinin arttığını ve sayılamayacak hale geldiğini görmekteyiz. Ama biz bu kez bambaşka bir tedavi yönteminden bahsedeceğiz sizlere. İyi ki o yüzyılda yaşamamışım diyeceğiniz bu yöntem sizi epey korkutabilir ama tamamen gerçektir.
1. Ortaçağ’da garip bir inanış söz konusuydu. Bu inanışa göre 15. yüzyılda insanların aklını kaybetmesinin sebebi kafalarının içinde oluşan bir taştı…
2. Bu taş ” Stone of Madness ” adıyla tarihteki yerini aldı. Yani delilik taşı…
3. İnsanların normale dönmesi için ise o taşın kafalarından çıkarılması gerekiyordu…
4. Söz konusu 15. yüzyıl olduğu için bu inanışın tedavisi de epey ilkel bir yöntemle bulundu…
5. Bu yöntem en eski ruhsal tedavi şekli olan “trepanning” ya da “trepanation” uygulamasının farklı bir çeşidiydi…
6. Trepanation tedavisi “baş ağrıları ve epilepsi” tedavisinde de uygulanmaktaydı ve bu tedaviye göre kafatası silindir bir bıçakla deliniyordu…
7. Aynı zamanda o dönemde bu yöntemin cinleri ve şeytani varlıkları da defettiği düşünülüyordu. Bu sebeple delilik taşı tedavisi de aynı şekilde uygulandı…
8. Delilik taşının tedavi işlemi ressam Hieronymus Bosch tarafından “Deliliğin tarihi” isimli eserinde resmedildi…
Bu resimde ise bu çılgın tedaviye ve o dönemki cahilliğe sağlam bir ironi yer almaktadır. Cerrahi operasyonu yapan kişinin kafasındaki huni onun bir şarlatan olduğuna, bu işlemi izleyen, başının üzerinde kutsal kitap olan kadının da Bosch tarafından o dönemki aptallığın bir tasviri olarak işlenmiştir.
9. Resmin yukarısında ve aşağısında yer alan yazılarda “Efendim, delilik taşlarını çıkarın. Benim adım Kısır Daksund.” yazısı yer alıyor…