Tren garları daima bize karmaşık duygular yaşatan özel mekanlar olmuştur. Vedalar, buluşmalar, kavuşmalar… sanki her bir tren garında, binlerce hikaye geçiyormuş gibi romantik hislere kapılıyoruz. Ama Muğla’nın güzide ilçesi Dalaman’da bulunan tren garının, tamamen kendine özgü, bambaşka bir hikayesi var.
Belki birçoğumuz bu garın yakınlarından geçmiş ama o ilginç detayı gözümüzden kaçırmışızdır. Dünyada eşi olmayan bir hüzne sahip bu tren garına bugüne kadar hiçbir tren uğramadı. Sebebi de oldukça ilginç. 🙂
Tuhaf hikayenin baş kahramanı Abbas Hilmi Paşa, 1893 yılında Mısır Valisi’ydi. Paşamız, bir gün yatıyla Dalaman yakınlarındaki Sarsala Koyu’na geldiğinde, o dönemlerde bomboş ama verimli bir ova olan Dalaman’a bayıldı. Av meraklısı Paşa, hayvanların rahatça dolaştığı bu ovayı görünce, buraya daha sık gelmeye karar verdi.
Abbas Hilmi Paşa önce Sarsala Koyu’na bir iskeleyle depo yaptırdı. Sonra da bu koydan Dalaman’a kadar ulaşan yolu yaptırdı. Bölgedeki tüm bataklıkları kurutarak yol kenarlarına Mısır’dan özel getirttiği okaliptüs ağaçlarını diktirdi. Mülkiyeti tamamen kendisine aitti ve tüm Dalaman’ın sahibiydi. 1905 yılında burada çalıştırmak için Mısır ve Sudan’dan işçiler bile getirdi.
Koca Dalaman’ın sahibi olan Abbas Hilmi Paşa, hali hazırda bir çiftliğinin de bulunduğu Dalaman’a 1908 yılında, güzelinden bir av köşkü yaptırmaya karar verdi. Bu tarihlerde Paşa’nın bir inşaat projesi daha vardı; valisi olduğu Mısır’ın İskenderiye kentine de bir tren garı yaptıracaktı.
Bu inşaat planlarını hazırlaması için görevlendirilen Fransız’lar, iki farklı projeyi ve malzemeleri yanlış gemilere yükledi. Böylece Tren Garı projesi Dalaman’a, Av Köşkü projesi de İskenderiye’e gitmiş oldu.
Dalaman’daki çalışkan işçiler, zaman kaybetmeden ve yanlışlığın farkında varmadan, köşkün yapılacağı yerde hemen inşaata başladılar. İnşaatı hızlandırmak için, gemiyle gelen işçiler de ekibe katılınca, yoğun çalışmalar sonucu kısa sürede Paşa’yı bekleyen sürpriz hazır hale getirildi.
Ortada bir yanlışlık olduğunun farkında olmayan işçiler, binanın önüne bir bilet gişesi bile kurmuşlardı.
Paşa’nın gördükleri karşısında epey şaşırmış olması muhtemel. Ama bu güzelim binayı yıktırmaya gönlü elvermemiş. Gar, ilginç hikayesiyle birlikte günümüzde de sapasağlam duruyor.
Neticede, av köşkü yerine, hiçbir zaman hiçbir trene ya da raylarına kavuşamayacak Gar Binası yapıldı. Bu sırada Mısır’da gar olması planlanan yere de mis gibi bir av köşkü yapılmıştı.
Dalaman’da 100 yıldan fazla süredir bulunan, özel taşlardan yapılma, yüksek kapılı, görkemli tren garına en yakın raylar 200 km uzaklıkta. Garın çevresinde ise Mısır’dan gelen palmiyeler ona eşlik ediyor.
1928’de devlet tarafından el konulan çiftlik ve tren garı, 1958’e kadar Jandarma Karakolu olarak kullanıldı. Sonra ise Devlet Üretme Çiftliği’ne verildi ve bu sayede bölgenin tarımına önemli katkılar yapıldı.
Yakın bir süre önce restorasyon yapılan bina şu anda Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) hizmet binası olarak hayatına devam ediyor. 🙂