“Büyük Şehir Parıltısı”, insanlar daha küçük bir şehirden ayrılıp daha büyük bir şehre taşındığında meydana gelen bir olgudur. Değişim genellikle hem fiziksel hem de zihinseldir. Bu durumun herkesin başına geleceğini söylemek mümkün değil ve bu asla şehirlerin, küçük yerleşim bölgeleri ya da kasabalardan daha iyi olduğu anlamına gelmiyor. Ancak bu durumu yaşayan kişilerdeki değişiklik gerçekten dikkat çekici ve sizlerle paylaşmak istiyoruz.
işte, “Tebdil-i mekanda ferahlık vardır.” deyişini örnekleyecek derecede etkili değişim fotoğrafları!
1. Mutluluk yüzünüzden okunur.
“Salt Lake City’de büyüdüm ve her zaman şehir ve insanların beni boğduğunu hissettim. Şimdi 21 yaşındayım ve Portland, Oregon’da yaşıyorum. Özgür hissediyorum.”
2. Kendinizi bulur, özgürce yaşarsınız.
“İncil kemerinin tokası” olarak adlandırılan Batı Teksas’ta büyüdüm. Evet, nişanlımla Dallas/Fort Worth bölgesine taşınana kadar insanlara trans olduğumu söylemedim. Verdiğim en iyi karar!”
3. Kendinizi sevmeye başlarsınız.
“Bir şehre taşınmak ve gerçekten kendim olmak, yeni ve daha mutlu bir insana dönüşmeme izin verdi.”
4. Benliğinizi aşabilirsiniz.
“Üniversite için Washington’daki daha küçük bir kasabadan Seattle’a taşındım. Seattle, o kadar büyük ve benzersiz karakterlerle doludur ki ilk kez kimsenin beni izlemediğini hissettim. Bununla birlikte her yerde şapşalık edebilmek, istediğini giymek ve gerçek benliğimden daha fazlası olabilmek için bana güven verdi.”
5. Bir kraliçeye dönüşebilirsiniz.
“21 yaşına geldiğimde küçük memleketim Iowa’dan Dallas, Teksas’a taşındım. Büyük bir şehirde yaşamak beni, mısır tarlasındaki emo çocuklarından beton ormanın “yaaasss kraliçesi”ne dönüştürdü.”
6. Kim olduğunuzu bulabilirsiniz.
“Üniversite için Illinois’ten ayrıldım ve bu hayatımın en iyi kararıydı. Daha büyük bir şehre taşınmak, ortaya çıkacak güveni bulmamı, kendimi profesyonelce zorlamamı, kişisel tarzımı geliştirmemi ve hayal edebileceğimden daha fazla fırsat yakalamamı sağladı.”
7. Hayatınızın aşkıyla tanışabilirsiniz.
“6.000 nüfuslu bir şehirden 1.5 milyon nüfuslu bir şehre gittim. Aileme daha yakın yaşıyorum, yedi yıl boyunca bekar kaldıktan sonra hayatımın aşkıyla birlikteyim ve yaklaşık 20 kilo verdim. Her şey yoluna girer!”
8. Bambaşka biri olabilirsiniz.
“Üniversiteye gitmek için 2014 yılında Bay Area’ya taşındım ve o zamandan beri buradayım. Evet, şimdi daha az “doğal” oldum ancak kendimi asla böyle otantik hissetmemiştim.”
9. Aydınlanmalar yaşarsınız.
“Özel bir Hıristiyan lisesinden büyük bir devlet okuluna gittikten sonra, saçını kesmek ve burnunu delmek gibi şeyler yapmanın uygun sorun olmadığını anladım. Kendimle çok daha mutluyum ve gerçekten kendime geldim.”
10. Bir kaşif oluverirsiniz.
“Küçük bir şehir olan Oklahoma’dan Philadelphia Pennsylvania’ya taşındım. Hiçbir zaman uyum sağlayamadım ve kimseyle ortak bir beklentim olmadığından kendi içime sıkışmış hissettim. Taşındığımda, gerçek benliğimi gösterebildim. Çok harika arkadaşlar edindim. Aslında insanlarla takılmak için evimde olmamaktan zevk alıyorum. Bir sürü yeni yer keşfettim. Berbat olan tek şey doğu sahili KIŞLARI.”
11. Kendiniz olmanın mutluluğunu yaşarsınız.
“Rio de Janeiro’nun banliyölerinde fakir, kırsal ve küçük bir kasabada büyüdüm. 14 yaşımdan beri kızlarla birlikte oluyorum ama bu küçük ve muhafazakar yerde sırrımı kimse öğrenmedi. Geçen sene okulu bıraktıktan sonra her şeyi geride bırakıp São Paulo’ya taşınmaya karar verdim. São Paulo, dünyanın en büyük şehirlerinden biri. Hayatta kalmak, kira ödemek, zihinsel olarak sağlıklı kalmak için çok uğraştım ama nihaayet ben kendimim! Bu şehirde en iyi arkadaşlarımı buldum; kendi ülkem ve kültürüm hakkında çok şey öğrendim. Bu deneyimi gezegendeki herhangi bir altın külçesine değişmem.”
12. Bir taşınma ve 15 kilo vermek…
13. Cesaret kazanırsınız.
“Küçük bir kasabadan büyük şehre ve geçen 10 yıl! Vahşi ve çılgın bir tarzım edinmedim ama büyüdüm, kaşlarımı yapmayı öğrendim ve gerçekten işe yarayan bir saç modeli ve gözlük buldum! Artı sonunda istediğim hızmayı taktım! Bulunduğum yerde kalsaydım, kendime bu şekilde bakma konusunda güvenim asla olmazdı!”
14. Bambaşka biri olarak doğduğunuz yere geri dönersiniz.
“Kuzey Carolina banliyöleri vs. doğduğum yere, Kaliforniya’ya dönmek.”
15. Harika insanlar tanırsınız.
“Kendi kabuğumda oldukça beceriksiz, aptal ve rahatsızdım. İki yıl önce Pennsylvania banliyölerinden Washington DC’ye taşındım. Hala beceriksiz ve aptalım ama bana çok fazla sevgi ve güven veren gerçekten harika insanlarla tanıştım.”
16. Güçlenirsiniz.
“Banliyölerde ‘sessiz kibar kız’ olarak büyüdüm. Bu ‘utangaç ve güvensiz’ demenin kısaltmasıydı. Aşırı jöleli buklelerim, iki yana ayrılmış kahkülümle kendimi bulmam kesinlikle Philadelphia’ya taşınmadan önce değildi. 12 yıl sonra kendime güvenerek büyümeme izin verdiği şehir ve buradaki deneyimlerim için mutluyum. Bugün daha çabuk toparlanan bir kadınım!”
17. Tanınmaz hale gelebilirsiniz.
“Los Angeles’a 18 yaşımda ve 100 kiloyu geçtikten sonra taşındım. Hayatım iyiye doğru değişti. Ortaya çıkmaktan bahsettim mi?”