Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkıp pek çok ülkeye yayılan corona virüsü şu ana kadar 20 binden fazla insanı etkiledi. Milyonlarca insanı da tehdit ediyor. Corona virüsü nedeniyle şu ana dek hayatını kaybedenlerin sayısı 427’ye kişiye ulaştı. Ancak bu rakam giderek artıyor. Hastalığa yakalanan ve tedavi edilen kişi sayısı ise 657. Corona virüsü sebebiyle ölümler şu ana dek Çin dışında yalnızca Hong Kong ve Filipinler’de görüldü. Pek çok kişi corona virüsünden korunma yollarını araştırırken derken tüm dünyada ise bu virüsü durdurmak için tedavi yöntemleri araştırılıyor. Geçtiğimiz günlerde de Tayland’da bir doktor corona virüs taşıyan bir hastayı tedavi ettiğini açıkladı. Peki hızla dünyaya yayılan ve hem sosyal hem ekonomik yaşamı etkileyen bu virüs nasıl ortaya çıktı? İşte corona virüsü hakkında dilden dile dolaşan komplo teorileri.
Aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde bir balık pazarında ortaya çıkan corona virüsü şu an dünyanın pek çok farklı ülkesine yayılmış durumda
Corona virüsünün hayvanlardan insanlara geçtiği daha sonra ise gelişim göstererek insandan insana geçebildiği belirtiliyor
Virüs, şu ana dek pek çok ülkeye yayıldı ve Dünya Sağlık Örgütü “uluslararası acil durum” ilan etti. Virüs nedeniyle yaşanan ölümler her geçen gün artıyor
Dünyayı etkileyen böyle bir salgın hastalıkta bile ne yazık ki sosyal medyada yayılan dezenformasyonların önüne geçilemiyor. Şu ana dek corona virüsü ile ilgili pek çok komplo teorisi ortaya atıldı. İşte onlardan bazıları…
1. Yarasa çorbası teorisi
Corona virüsü ilk duyulduğu andan itibaren, sosyal medyada Çinli bir kadının yarasa çorbası içerken ki videosu viral oldu. Pek çok kişi bu videoyu paylaşarak Çinlilerin yeme alışkanlıklarının bu virüse neden olduğunu savundu. Ancak gerçekte bu videonun kaydedildiği yer Çin değildi. Video, popüler blog yazarı ve seyahat programcısı Vang Mengyun tarafından Batı Pasifik’teki Palau adasında 2016’da çekilmişti.
Bunun üzerine Mengyun özür dileyerek “Sadece oradaki halkın günlük yaşamını göstermek istemiştim” dedi, yarasaların virüs taşıyabileceğini bilmediğini söyledi ve videoyu sildi.
2. “Yılandan bulaştı” teorisi
Özellikle Twitter, Facebook ve Whatsapp başta olmak üzere sosyal medya platformlarından birbirinden farklı teoriler ortaya atıldı. Bunlardan biri de, virüsün Wuhan’daki yılanlardan yayıldığıydı. Hatta yılanın yaşadığı suda bir füze kalıntısı olduğu bile iddia edildi. Çin’deki ölü ve vaka sayısı hakkında da abartılı iddialar sosyal medyada dolaştı.
3. Hastalığı yayan casus teorisi
Virüsle ilgili Twitter’da en çok yayılan teoriler arasında, virüsün bir casus tarafından bilinçli olarak yayıldığıydı. Bu teoride, Çin’deki salgın Kanada’nın Ulusal Mikrobiyoloji Laboratuvarı’nda çalışan bir araştırmacının açığa alınmasıyla ilişkilendiriyordu. Kanada’da geçen yıl yayımlanan bir habere göre; virolog Dr. Şianggou Çu, eşi ve bazı Çinli öğrencilerin kurumla ilişkisi, “laboratuvar politikalarını ihlal” gerekçesiyle kesilmişti. Yayımlanan bir başka haberde ise doktorun, Bilimler Akademisi’ne bağlı Vuhan Ulusal Biyogüvenlik Laboratuvarı’nı yılda iki kere ziyaret ettiği bilgisi yazıyordu.
12 bin retweet ve 13 bin beğeni alan bir tweette, herhangi bir kanıt gösterilmeden Çu ve eşinin bir “casus ekibinin” parçası olduğu, “hastalık yapıcı virüsleri Vuhan’daki tesise gönderdiği” ve eşinin de “corona virüsü araştırmalarında uzmanlaştığı” iddia edildi.
Ancak tweette yer alan iddialar, söz konusu haberlerde kesinlikle geçmiyor.
4. Salgının bilinçli olarak başlatıldığı teorisi
ABD’de virüs taşıyan bir kişinin tespit edilmesinin ardından, Twitter ve Facebook’ta birtakım belgeler yayılmaya başladı. Patent dosyalarını içeren bu belgelerde bazı uzman kişilerin virüsü yıllardır bildiği açıklanıyordu. Bu teoriyi paylaşan ilk kişilerden biri komplo teorisyeni ve YouTube kullanıcısı Jordan Sather’dı.
Binlerce kez retweet edilen uzun bir floodda, 2015’te İngiltere’deki Pirbiright Enstitüsü tarafından yapılan bir patent başvurusuna link verildi. Patent başvurusunun içeriğinde ise corona virüsün zayıf bir versiyonunun solunum hastalıklarına karşı aşı olarak kullanılabileceği vardı. Bu içerik ise Facebook’ta aşı karşıtı gruplarda oldukça fazla paylaşıldı.
Tweet zincirinde; Sather, Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın hem Pirbright’a hem de aşı geliştirme programlarına bağış yaptığı gerçeğini kullanarak bu corona virüsü salgınının bilinçli olarak, bir aşı geliştirilmesi için fon toplanması amacıyla planlı bir şekilde gerçekleştirildiği iddia ediliyor.
Hatta jordan Sather bir tweetinde; “Gates Vakfı yıllar boyunca aşı programlarına ne kadar para verdi? Bu salgın planlı mıydı? Medya kullanılarak korku mu salınıyor” dedi.
Fakat Pirbright’ın patenti yeni corona virüs için değildi. Bu patent kuşlar tarafından taşınan ve yalnızca kanatlıları etkileyen bir bronşit virüsü içindi.
Bill ve Melinda Gates Vakfı’nın bağışı konusuna gelince, Pirbright Sözcüsü Teresa Maughan, Buzfeed’e yaptığı açıklamada bu patentin dahil olduğu projenin Vakıf tarafından fonlanmadığını söyledi.
5. Biyolojik silah teorisi
Corona virüsü ile ilgili ortaya atılan teoriler arasında yer alan bir başka iddia da, Çin’in gizli biyolojik silah programının bir parçası olduğu ve Wuhan Viroloji Enstitüsü’nden dışarı sızarak yayıldığıydı. Bunun sebebinin ise nüfus azaltma politikası olabileceği konuşuldu.
Bu teoriyi destekleyen pek çok kişi vardı ve destekleyenler özellikle Washington Times’ın sıkça paylaşılan iki makalesine atıfta bulundu. Söz konusu makalelerde ise eski bir İsrailli istihbaratçının ifadeleri yer alıyordu. Ancak makalelerde virüsle ilgili herhangi bir kanıt yer almıyordu.
Teoriyle ilgili olarak ise; BBC News, Washington Times’tan konuyla ilgili bir açıklama talep etti.
6. “Bir kişi 14 kişiye bulaştırabiliyor” teorisi
Corona virüsü ile ilgili hem ortaya çıkışına, hem etkilenenlerin sayısına hem de virüsün özelliklerine dair pek çok teori ortaya atıldı. Bu teorilerden biri de şu an bir video. Videonun Hubei eyaletinde yaşayan bir sağlık görevlisi tarafından çekildiği iddia edildi. Ancak videodaki kadın kendisinin bir hemşire olduğuna dair bir bilgi vermedi.
Videodaki kadının bilinmeyen bir yerde koruyucu kıyafetlerle olduğu görülüyor. Şahıs Çin’de 90 bin kişiye virüs bulaştığını söylerken bu sayı 28 Ocak’ta yalnızca 4 bin 500’dü. Videoda ayrıca virüsün mutasyon geçirerek bir kişiden tam 14 kişiye yayıldığı söyleniyor. Ancak görüntülerdeki kadın bunları “bilirkişi” ifadeleriyle anlatmıyor. Bu da onun bir hemşire veya doktor olma ihtimalini son derece azaltıyor.
Koreli bir YouTube kullanıcısı tarafından Korece ve İngilizce altyazılarla yüklenen bu video milyonlarca kişi tarafından izlendi ve sosyal medya platformlarında paylaşıldı. Ancak gerek çekildiği yerin bilinmemesi gerekse kadının üzerindeki kıyafetlerin Hubei’dekilerle uyuşmaması videonun doğruluğunu zedeliyor. Videonun çekildiği yer bilinmiyor olsa da kadının salgınla ilgili kendi görüşlerini paylaşan bir Hubeili olduğu tahmin ediliyor.
Kaynak: 1