Aralık ayında Çin’in Wuhan kentine ortaya çıkan corona virüsü kısa sürede tüm dünyaya yayıldı ve pandemiye dönüştü. Avrupa başta olmak üzere tüm dünya ülkeleri corona virüsü ile mücadele ediyor. Türkiye’de de ilk corona virüsü vakası bir ay önce görüldü. Corona virüsü ortaya çıkıp yayıldığından beri hayatımız eskisi gibi değil. Günlük yaşantımızda büyük çaplı değişiklikler gerçekleşti, hiç bilmediğimiz bir korkuyu yaşar olduk; hem kendimiz hem de sevdiklerimiz için. Pek çoğumuz da virüs nedeniyle diken üstündeyiz. Her ne kadar tedbirler alıp gönüllü olarak karantinada olsak da; evde kalmamızı gerektiren bu süreç hem fizyolojik hem de psikolojik olarak bizi etkiliyor. Ancak, bu süreci belirli gerçekleri kabullenerek daha az stresli bir hale getirmemiz mümkün.
1. Corona virüsü gerçeğiyle ile daha aylarca yaşayacağız
Corona virüsü için aşı ve ilaç geliştirme çalışmaları devam ediyor. Ancak aşı ve ilaçların piyasaya sürülmesi için gerekli olan prosedürler için zaman gerekli. En iyi ihtimalle bile, corona virüs ile birkaç ay daha yaşamak zorundayız. Bunu kabullenip, gerekli tüm tedbirleri alıp mutlu olmaya çalışmamız gerekiyor. Panik yapmamalı ve zaten zor olan şu süreci daha da zorlaştırmamalıyız.
2. Uzun bir süre daha özgürce dışarı çıkamayacağız
Corona virüsü ile ilgili her gün yeni tedbirler alınıyor. Şu an 20 yaş altındakiler ve 65 yaş üzerindekiler için gönüllü karantina uygulaması var. Ancak önümüzdeki günlerde zorunlu karantina uygulaması da yapılabilir. Zaten hali hazırda bazı köylerde ve beldelerde karantina uygulaması var. Yani birkaç ay daha özgürce dışarı çıkamayacağız. Bunu kabul etmeli ve bu durumun üzerimizde yarattığı stresi azaltmaya çalışmalıyız.
3. Her belirtide panik yapmamayı öğrenmeliyiz
Corona virüsünün belirtileri kişiden kişiye göre değişiklik gösterebiliyor. Elbette ki bilinçli olmalıyız ancak en ufak bir öksürükte ya da baş ağrısında panik yapmamalıyız. Bunun için de bol bol okuyup bilinçlenmek gerek. Eğer corona virüsüne sahip olduğunuzu düşünüyorsanız, panik yapmayın kendinizi izole ederek sağlık kuruluşlarıyla iletişime geçin.
4. Uzun bir süre daha sevdiklerimizle sosyal mesafemizi koruyacağız
Corona virüsü salgınının ne kadar devam edeceği bilinmiyor. Bu süreçte ailelerinden, eşlerinden, sevgililerinden ve arkadaşlarından ayrı kalan çok fazla kişi var. Hatta aynı evde yaşarken bile sevdiklerimizle mesafeli olmak zorundayız. Ne yazık ki bu bir süre daha devam edecek. “Ne zaman geçecek?” diye düşünüp gerilmemeliyiz.
5. Salgından sonra hayat hemen normale dönmeyecek, bunu kabullenmeliyiz
Öncelikle salgın bir anda sona ermeyecek. Çok yüksek ihtimalle Çin’de olduğu gibi azalarak bitecek. Bu nedenle eski hayatımıza dönmemiz de aşama aşama olacak. Bir gün uyandığımızda her şey eskisi gibi olmayacak… Bu zaman alacak bir süreç, kabullenmek gerek.
6. Bu süreçte sürekli depresif olamayız, bu durumu kabullenip pozitif olmaya çalışmalıyız
Her gün pandemiyle karşılaşmadığımız için bu durumdan çok fazla etkilendik ve çoğumuz ne yapacağımızı bilemez bir haldeyiz. Evde kalma stresi, virüs korkusu, geçim sıkıntıları… Üzerimizde çok fazla baskı var ve bu durumda iyi hissetmek, pozitif olmak hiç de kolay değil. Ancak elimizden geldiğince mutlu olmaya çalışmamız gerek. Belki de daha yolun başındayız, bu sürecin ne kadar devam edeceğini bilmiyoruz. Şimdiden depresif bir ruh haline girersek bu süreci atlatmamız oldukça sancılı olabilir. Kendinize bunu yapmayın.
7. Bu virüsün daha binlerce kişiyi enfekte edeceğini kabullenmeliyiz
Virüs ne yazık ki yayılmaya devam ediyor. Dünya genelinde vaka sayısı bir milyonu aştı. Türkiye’de de her gün binlerce yeni vaka tespit ediliyor. Corona virüsü salgını bir süre daha devam edeceği için vaka sayıları da artmaya devam edecek. Tablo daha da kötüleşebilir ancak iyileşebilir de… Önemli olan bunu kabullenmek.
8. Dünyadaki dengeler salgının ardından değişebilir
Pek çok kaynak dünyadaki dengelerin salgının ardından değişebileceğini söylüyor. Evet, özellikle ekonomik anlamda pek çok şey değişecek. Dünya genelinde bir ekonomik kriz söz konusu olabilir. Özellikle turizm sektörü salgın sürecinde büyük darbe aldı. Bunun toparlanması da uzun sürebilir.
9. Sosyal mesafe kuralına salgının ardından da devam edilebilir
Pek çoğumuz salgından sonra da toplu taşıma araçlarında ya da diğer insanlarla olan iletişimlerimizde sosyal mesafe kuralını uygulamaya devam edeceğiz gibi. Çünkü salgının yarattığı korku hemen geçmeyecek.
10. Tokalaşma kültürü yavaş yavaş silinebilir
Tokalaşma nerdeyse dünya genelinde süregelen bir kültür. Ancak salgının ardından bu tip alışkanlıkları bırakacağız gibi görünüyor. Çünkü aslında ister istemez bu durum birçoğumuz için travmatik bir hal aldı.
11. Çok daha temkinli ve titiz bir dünya ortaya çıkabilir
Corona virüsü dünyanın yıllar sonra gördüğü ilk ciddi pandemi. Özellikle teknolojinin ve tıbbın geliştiğini düşündüğümüz şu yıllarda, bu salgın aslında insanoğlu olarak bazı şeyler karşısında ne kadar güçsüz olduğumuzu da görmemizi sağladı. Bu salgının ardından ise bazı şeyleri gözden geçirip, iyileştirmeye çalışacağımız su götürmez bir gerçek.
12. Can kaybı milyonları bulabilir, bunun bilincinde olmalıyız
Şu ana dek dünyada yüz binlerce kişi hayatını kaybetti. Bu sayı milyonları bulabilir. Milyonlarca insan yaşamını kaybedebilir. Şüphesiz bu salgın tarih kitaplarında yer alacak. Ancak onları okuyanlar, salgını yaşayanların nasıl hissettiklerini tam olarak anlayamayacak.
13. Salgın eninde sonuna sona erecek, önlemlerimizi alıp sabretmeliyiz
Evet belki bu bazılarınıza çok uzak gibi geliyor ama salgın eninde sonunda sona erecek. O ana kadar fazla kötümser olmadan, tedbirlerimizi alarak sabretmeliyiz. Virüse size ya da yakınlarınıza da bulaşabilir. Bunun da bilincinde olup elimizden geldiğince kendimizi ve çevremizdekileri korumalıyız.