Ünlü Fransız ressam Claude Monet’nin doğum günü kasımda, ölüm günü de aralıkta. Biz de, özellikle ülkesi Fransa’da hakkında pek çok etkinlik ile anılan bu büyük ressamı size tanıtalım istedik.
Ünlü sanatçıların, özel yaşamları ve çocuklukları hep çok merak edilir. Bu tarz konuları araştırmak ve okumak da bir hayli keyifli doğrusu. 14 Kasım 1840’da dünyaya gelen Monet, 5 Aralık 1926’da hayata veda eder. Şimdi sıra geldi bilinmeyen detaylardan bahsetmeye…
Kumsal ve deniz resimleri eşliğinde huzurlu çocukluk yılları
Sanatçı Oscar-Claude Monet veya Claude Oscar Monet ismiyle de biliniyor. Usta ressam; Adolphe ve Louise-Justine Monet’nin çocuğu olarak Paris’te dünyaya gelir. Dingin bir çocukluk dönemi geçiren Monet, bu yılları La Havre’da kumsal ve deniz resimleri yaparak ün kazanmış olan Jean Boudin’in etkisi altında geçirir.
15 yaşındayken çizdiği karikatürler bir kitapçı vitrininde sergilenir. 16 yaşındayken annesini kaybeder ve teyzesi ile yaşamaya başlar. Sanatçı, 1859’da Paris’e resim eğitimi almaya gider. Burada günlerini resim atölyelerinde, kurslarında geçirerek kendini geliştirir.
Derin dostluklar ve açık hava resimleri
Renoir, A. Sisley, Manet, Courbet gibi sanatçılarla tanışarak onlarla dostluklar kurar. Sanatçılar, dostlukları çerçevesinde resme yeni yaklaşımlar getirmeye başlar. Açık havada çizim, izlenimcilik etkileri, bu küçük grubun en belirgin özellikleridir. Işığın açık havada yarattığı etkiyi, parçalanmış renkler ve seri fırça darbeleriyle aktardılar resme.
Aşk mı para mı ikilemi
1866’da bir sergide Parisli sanatseverlerle buluşan “Camille” ya da “Yeşil Elbiseli Kadın” (La Femme à la Robe Verte) ismiyle bilinen eseri ressama büyük bir ün kazandırır. Bu dönemde ailesi sanatçıya para problemlerini halletmesi için yardım etmeye başlar. Ancak Monet’in güzel model Camille olan ilişkisi bu düzenli para yardımını sarsacaktır. Monet’nin ailesi, para yardımını keser ve sanatçıdan Camille ile olan ilişkisini sonlandırmasını ister. Ancak çok geçtir; Jean isimli ilk çocukları dünyaya gelmiştir bile.
Fransa-Prusya Savaşı ve Londra’ya kaçış
Monet 1870’te Fransa-Prusya Savaşı’ndan kaçmak için Londra’ya gider. O sıralarda J.M.W. Turner’le John Constable‘ın eserlerini görür; Pissarro ve Sisley ile buluşur. Ertesi yıl Fransa’ya geri döner ve daha düzenli bir hayata adım atar. Seine Nehri üzerinde Argenteuil’de küçük bir ev kiralar ve altı yıl boyunca Camille ile bu evde yaşar.
İzlenimcilik terimi nasıl doğdu?
Monet denildiğinde aklımıza ilk gelen terim; “izlenimcilik” oluyor. Bu ifadenin doğuşu ise enteresan bir hikâyeye dayanıyor. Monet Fransa’ya döndükten sonra, doğduğu şehir Le Havre’da bir manzara resmi yapar. “Impression, Soleil Levant” (İzlenim: Gün Doğumu) isimli bu resim, 1874 yılında ilk empresyonist sergide yer alır. Resmi gören sanat eleştirmeni Louis Leroy, resmin adından yola çıkarak “izlenimcilik” (empresyonizm) terimini aşağılamak amacıyla kullanır. Böylece akımın adı konur.
Hayatı resmine de yansıyor
1874 yılında Manet, Degas, Renoir, Cezanne, Pissarro, Sisley ile beraber, büyük bir heyecan ile açtıkları sergi başarısız olur. Bu durum sanatçının ekonomik durumunun iyice kötüleşmesine sebep olur. Manet’den ekonomik olarak destek alan ressamın ruh hâli çizgilerine de yansır; kasvetli ve karanlık ifadelere bürünür.
Camille ölüyor… Ve resim dolu yıllar
Tüberküloz olan Camille, ikinci çocukları Michel’in doğumu sonrasında iyice hâlsiz düşer. Hastalıktan kurtulamayan Camille 1879’de vefat eder. Usta ressam eşini ölüm yatağında dâhi resmeder. Monet bu ölüm üzerine fazlasıyla sarsılır ve sadece resme odaklanır.
Mantık çerçevesinde bir ilişki
Monet, 1876’da Ernest and Alice Hoschedé çifti ile tanışır. İş adamı ve koleksiyoner Ernest Hoschedé, evi için dekoratif paneller sipariş eder. 1877’de Hoschedé’in iflas etmesi, empresyonist sanatçılar için -ama özellikle Monet için- büyük bir yıkım olur.
Monet ailesi, Camille ölmeden önce, Ernest ve Alice Hoschedé çiftinin evine yaz boyu beraber kalmak üzere gelir. Monet, hasta eşi ve çocuklar, burada tahminlerinden uzun süre kalır. Sanatçı, eşi öldükten sonra da çift ile yaşamaya devam eder. Alice, altı çocuğuyla birlikte Monet’in çocukları Jean ve Michael’e de bakar. Ernest Hoschedé 1891’de ölür. Alice Hoschedé ve Monet, Temmuz 1892’de evlenir.
Akdeniz kıyısına seyahatler ve yeni teknik denemesi
Monet tek başına, bazen de Renoir‘la birlikte sık sık güneye gider. Bu gezintilerde gün boyu resim yapar. Akdeniz kıyılarındaki resimleriyle alıcıların da ilgisini çekmeyi başarır ve ekonomik durumu biraz düzelir. Hatta durumunun iyileşmesi sonucu nihayet bir ev sahibi olur. Değişik bir teknik dener ve günün farklı saatlerinde, aynı açı ile aynı manzarayı resmeder.
Daha yakından tanımak için: “Monet: Shadow and Light”
http://www.youtube.com/watch?v=dqZ4dRotQ1I
Monet’in zorlu hayat hikâyesi ve özel hayatına yakından şahit olabilmek için “Monet: Shadow and Light” isimli filmi izlemenizi öneririz. David Devine yönetmenliğindeki filmde ünlü sanatçıyı başarılı oyunculuğuyla Stuart Hughes canlandırıyor.
2013’te Türkiye’deydi
Dünyaca ünlü ressam 9 Ekim-6 Ocak 2013 tarihleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi’nde sanatseverlerle buluşmuştu. Çiçek ve doğa temalı tabloların yer aldığı sergi; “Belki de ressam olmayı çiçeklere borçluyum.” sözlerinin sahibi Monet’nin olgunluk dönemindeki sanatsal üretiminin ana temasını oluşturan Giverny Bahçesi’ne yoğunlaştı.