Çin Halk Cumhuriyeti ile Tayvan arasında, yıllardır devam eden gerilim uzun zaman önce gerçekleşen bir iç çatışmaya ve iktidar mücadelesine dayanıyor! 1949 yılında Çin; Çin Halk Cumhuriyeti ve Çin Cumhuriyeti (Tayvan) olarak ikiye ayrıldı. O günden beri Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan’ı eninde sonunda geri dönecek “ayrılıkçı bir eyalet” olarak görüyor! Bu yüzden Çin Halk Cumhuriyeti’nin bazı liderleri, “silah kullanma pahasına” Tayvan’ı yeniden Çin ana karası ile birleştirme sözü veriyor! Ancak “Çin Cumhuriyeti’nin” yaygın adıyla Tayvan’ın, Çin Halk Cumhuriyeti’ne dönmek veya birleşmek gibi bir düşüncesi yok! Hatta Tayvan, kurulduğu günden beri “gerçek Çin’in kendisi olduğunu” iddia ediyor.
Kısacası, Çin Halk Cumhuriyeti ile Çin Cumhuriyeti arasındaki tuhaf, sert ve tarihsel husumet yıllardır devam ediyor. 3 Ağustos 2022’de ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Tayvan ziyareti, ABD’nin Çin Halk Cumhuriyeti ile arasındaki gerilimi daha da tırmandırdı! Çin Halk Cumhuriyeti’nin bu ziyarete verdiği karşılık ise, daha çok Tayvan işgalini andıran bir askeri tatbikat oldu! Peki, Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan arasında bitmeyen husumetin sebebi neydi? Tayvan, gerçekten “gerçek Çin” olabilir mi? İşte, iki ülke arasındaki tarihsel husumet hakkında bilmeniz gerekenler…
Çin Halk Cumhuriyeti ile Tayvan arasındaki gerilimin tarihi, Çin’deki Qing hanedanının sona ermesine kadar uzanıyor
17. yüzyılda bir Hollanda kolonisi olan Tayvan, 1683-1895 yılları arasında Qing hanedanının kontrolüne geçiyor. Bu süre zarfında çok sayıda Çinli göçmen, Tayvan Adası’na yerleşiyor! Ancak 1894-95 yılındaki Japon-Çin savaşının ardından, Tayvan’ın kontrolü, II. Dünya Savaşı’na kadar Japonya’ya bırakılıyor. Bu arada 1911 yılında Qinq hanedanın dağılması, Tayvan ile Çin Halk Cumhuriyeti arasında yıllarca sürecek husumetin başlamasına neden oluyor.
Hanedanın dağılması Çin’de siyasal bölünmeye neden oldu
Daha sonra Tayvan’ı yani Çin Cumhuriyeti’ni kuracak olan “Çin Milliyetçi Partisi” ve daha sonra Çin Halk Cumhuriyeti’ni kuracak olan “Çin Komünist Partisi” siyasal birliği sağlamak için ittifak içerisine girdiler! Ancak bu ittifak pek uzun ömürlü olmadı! 1927’de Çin İç Savaşı patlak verdi! Bu savaşın iki kutbunda Çin Milliyetçi Partisi ile Çin Komünist Partisi yer alıyordu! 1930’ların başında, Çin Milliyetçi Partisi Çin’in kontrolünü büyük oranda eline geçirmişti.
Milliyetçiler, 1945 yılında yeniden Çin Cumhuriyeti’nin yönetimine geçti
Çünkü Japonya, teslim olmuştu! Tayvan’ın yeniden Çin Cumhuriyeti’ne katılması, milliyetçiler ile komünistler arasındaki savaşın tekrar alevlenmesine neden oldu! Sovyetler Birliği tarafından desteklenen Çin Komünist Partisi, bu seferki savaştan galip ayrıldı! Bunun üzerine ana karadaki milliyetçilerin ve Çin Milliyetçi Partisi’nin lideri konumundaki General Chiang Kai-shek, 1,5 milyon destekçisi ile birlikte Tayvan’a çekilmek zorunda kaldı! Ana karadaki komünistler, Mao Zedong önderliğinde Çin Halk Cumhuriyeti’ni kurdular! Tayvan’a çekilen milliyetçiler ise adada Çin Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan ettiler. Üstelik Çin Cumhuriyeti, kendisini gerçek Çin olarak görüyordu. Hatta Çin ana karasını işgal etmeyi planlıyorlardı. Böylece Çin Halk Cumhuriyeti ve Çin Cumhuriyeti adıyla, gerçek Çin olduğunu iddia eden iki farklı devlet ortaya çıktı.
Uluslararası dünyanın değişken “Tek Çin” politikası
Başta ABD olmak üzere, pek çok ülke Tayvan’ı resmi olarak tanıdı. Hatta Tayvan, Birleşmiş Milletler’in kuruluşunda yer aldı ve uzun yıllar birliğin üyesi olmayı sürdürdü! ABD’nin öncülüğündeki Batı dünyası, Tayvan’ın gerçek Çin olduğunu kabul etmişti! Ancak zamanla dengeler değişti! Bazı devletler, Tayvan’ın Çin ana karasındaki milyonlarca insanı temsil etmediğini ifade ediyordu! Bunun yanında, Mao Zedong’un ölümüyle, Çin Halk Cumhuriyeti Batı’ya açılan bir toplum haline geldi. Dünya sahnesindeki en önemli ekonomik güç olma yolunda ilerliyordu. Bütün bunların sonucunda, 1971 yılında BM’nin kararı ile Çin’in başkenti, Pekin’e taşındı! Yani artık Batı dünyası için gerçek Çin Tayvan değil, Çin Halk Cumhuriyeti idi. 1979 yılında ABD ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki gelişen diplomatik ve ekonomik ilişkiler sonucunda ABD “Tek Çin” politikasını kabul etti! Buna göre, yalnızca bir tane Çin vardı ve Tayvan Çin’in bir parçasıydı! Artık, Tayvan’ı resmi olarak tanıyan yalnızca birkaç ülke kalmıştı.
Zaman içerisinde Tayvan ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ilişkilerde de ilerleme oldu!
1879 yılında, Tayvan’daki iktidar değişikliği daha fazla demokrasi imkanı ortaya çıkardı. Böylece Tayvan ile Çin arasındaki ilişkilerde de gözle görülür bir iyileşme meydana geldi. Tayvan’da, Çin’e yatırım yapılmasını ve Çin’in ziyaret edilmesini engelleyen katı kurallar yumuşatıldı. Çin ile Tayvan arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkiler kısa sürede önemli bir noktaya ulaştı. Hatta Tayvan 1991 yılında Çin Halk Cumhuriyeti ile aralarındaki savaşın sona erdiğini ilan etti! Elbette, iki ülke arasındaki olumlu rüzgarların Çin Halk Cumhuriyeti’nde de yansımaları oldu. Çin Halk Cumhuriyeti, Tayvan’a “bir ülke, iki sistem” teklifini iletti. Buna göre Tayvan Pekin yöntemine girmeyi kabul ederse, önemli ölçüde özerklik içeren bir statüye sahip olacaktı. Fakat bu teklif Tayvan tarafından kabul edilmedi.
İlerleyen yıllarda, iki ülke arasındaki gerilim zaman zaman arttı, zaman zaman da azaldı. Bazen Çin, zor kullanma yolunu seçti. Bazen ABD’nin müdahalesi Çin’in geri adım atmasına neden oldu. Ancak 2014 yılı iki ülke için de önemli bir dönüm noktası oldu…
Tayvan’ın ekonomik olarak Çin’e artan bağımlılığı büyük bir protestoya neden oldu!
Böylece Tayvan’da Çin karşıtı bir hükümet rekor oyla iş başına geldi! Tayvan’daki Çin karşıtı protestolar Tayvan hükümeti için de belirleyici bir unsur oldu! Husumet devam edecekti. Bugün, Batı’nın Tayvan’dan ziyade Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkisi var. Yani, ABD’nin Tek Çin politikası halen geçerli! Ancak Çin’in Tayvan’ı ana karaya katma düşüncesi de devam ediyor. Çinli politikacılar, zaman zaman bunun için silah kullanabileceklerini bile açıklamaktan çekinmiyorlar. Ancak ABD ile Çin arasında da yıllardır süren bir gerilim var. Bu nedenle ABD, herhangi bir olumsuz durumda, Tayvan’ın yanında yer almaktan çekinmiyor. Böylece Tayvan, Çin ve Batı arasındaki ilişkiler gergin fakat öngörülemez bir şekilde ilerlemeye devam ediyor.
İlginizi çekebilir:
Kaynak: 1