Cildinize iyi bakmak, sadece dış görünüşünüzle ilgili bir mesele değil; aynı zamanda sağlığınıza duyduğunuz saygının da bir göstergesidir. Fakat ne yazık ki pek çok kişi, farkında olmadan yaptığı hatalar nedeniyle cildine zarar veriyor. Ürün seçimi, kullanım sıklığı, saklama koşulları, hatta mevsim geçişlerine karşı duyarsız kalmak bile ciltte uzun vadede istenmeyen etkiler yaratabilir. “İyi bir cilt bakımı” dendiğinde sadece pahalı serumlar, trend olan maskeler ya da estetik görünümler akla gelmemeli. Asıl mesele, doğru bilgiyle, sürdürülebilir ve bilinçli bir rutin oluşturmakta. Bu yazımızda, farkında bile olmadan yaptığınız yaygın cilt bakım hatalarını adım adım ele alacağız. İşte cilt bakımınızın işe yaramamasının sebepleri ve çözümleri…
1. Rutininizde istikrar yok
Cilt bakımında en büyük sihir, düzenli uygulamaktan geçer. Kullandığınız ürünler ne kadar kaliteli olursa olsun, onları arada sırada hatırlayıp uygulamak istediğiniz etkiyi yaratmaz. Mesela, uzun süredir kullandığınız bir nemlendiriciyi aniden bırakmak, cildinizde kuruluk krizine yol açabilir. Ama panik yapmayın! Cilt, genellikle bir ay gibi kısa bir sürede kendini toparlayabilir.
Amerikan Dermatoloji Akademisi, ürünleri belirli bir sırayla kullanmanızı öneriyor:
Temizlik -Tedavi (jeller, serumlar, ilaçlar) – Nemlendirici – Güneş koruyucu – Makyaj. Bu sıraya sadık kalmak, ürünlerden maksimum verimi almanızı sağlar.
2. Ürününüzün tarihi geçti
Rafınızda yıllardır duran o serum hâlâ orada mı? Belki de etkisini çoktan kaybetti! Kozmetik ürünler zamanla bozulabilir; özellikle su ve yağ içeren ürünlerde ayrışmalar başlayabilir. Bu da, cildinize fayda yerine zarar verme riskini doğurur.
FDA’ya göre, bazı ürünler açıldıktan sadece birkaç hafta sonra kullanılmamalı. Özellikle maskara gibi kolayca bakteri üreten ürünleri 3 ayda bir yenilemeniz önerilir. Doğal içerikli ürünler ise bitki özlerinden yapıldıkları için daha çabuk bozulabilir. Bu yüzden, “doğal” etiketi sizi rahatlatmasın – raf ömrünü iyi takip edin!
Dermatolog Dr. Balaraman da uyarıyor: Reçetesiz ürünlerin dayanıklılığı test edilmiyor olabilir. Yani elinizdeki krem kaç yıl dayanır, bunu anlamak zor olabilir. Bu yüzden son kullanma tarihine ve ürünün görünümündeki değişimlere dikkat etmek çok önemli.
3. Ürünlerinizi nerede sakladığınız önemli
Sabah akşam kullandığınız ürünleri banyonuzda, aynanın kenarında saklıyor olabilirsiniz. Ancak uzmanlar bu konuda net konuşuyor: Sıcak, nemli ortamlar ürünlerin yapısını bozabilir! Özellikle sıcak duş sonrası buharla dolan bir banyoda ürünlerin içeriği değişebilir, etkileri azalabilir.
Dr. Jaliman ve Dr. Balaraman’a göre, güneş ışığına maruz kalan ya da araba gibi sıcak ortamlarda bırakılan ürünler, ciltte tahrişe bile neden olabilir. Mesela güneş koruyucular, sıcağa maruz kaldıklarında artık UV ışınlarına karşı etkili olamaz.
Kısacası, ürünlerinizi serin, kuru ve güneş ışığından uzak bir yerde saklamak en doğrusu. Mini bir “güzellik buzdolabı” edinebilir ya da yiyecek saklar gibi özenli davranabilirsiniz!
4. Hava durumu değişince cilt bakımınız da ona ayak uydurmalı
Yaz geldi, sıcaklar bastırdı; cilt terliyor, güneşin altında kavruluyor… İşte tam da bu yüzden yazın bakım rutini değişir. Güneş kremini her 2 saatte bir yenilemeniz gerekiyor. Bu da diğer ürünleri uygulamayı ya da makyajı sabit tutmayı zorlaştırabilir.
Kışa geçtiğimizde ise, soğuk ve kuru hava cildinizi adeta susuz bırakır. Bu dönemde daha yoğun nemlendiricilere ihtiyaç duyarsınız. Ancak bu da, alıştığınız hafif serumlarınızın etkisini bastırabilir veya cilt dengenizi değiştirebilir.
Havanın ne yapacağı belli olmaz, ama siz cildinizin ihtiyacını gözlemleyip esnek davranırsanız, geçici değişiklikler uzun vadede sorun yaratmaz. Unutmayın, önemli olan cildinizi dinlemek ve ona her mevsim neye ihtiyacı varsa onu sunmak. Cilt bakımınızın işe yaramamasının sebepleri yazımıza devam ediyoruz.
5. Kullandığınız ürün kalitesiz olabilir
Cilt bakım ürünü alırken fiyatına göre değil, içeriğine göre seçim yapmalısınız. Çünkü her ürün aynı özenle ve kaliteyle üretilmiyor. Los Angeles’ta görev yapan dermatolog Dr. Tsippora Shainhouse, “Kalitesiz içerikler, cildinizde hiçbir işe yaramayabilir” diyor.
Düşünsenize; içinde güzelim aktif maddeler var ama ürünün ambalajı kalitesiz, mesela açık kavanoz şeklinde. Oksijen girip içeriklerin kimyasını bozuyor. Ya da içerikler cilde etki edecek formda değil. Kısacası, ürün işe yaramıyorsa bu sadece sizin cildinizle ilgili olmayabilir. İçeriğin ta kendisi suçlu olabilir.
6. Aktif madde var ama yeterince yok
Ürün etiketinde “retinol”, “C vitamini” ya da “niasinamid” yazıyor diye hemen heyecanlanmayın. Dr. Shainhouse’a göre, bazı ürünlerde bu içerikler var ama o kadar düşük dozda ki, cilde neredeyse hiç etki etmiyor.
Şöyle düşünün: Bir çorba yapıyorsunuz ama tuzu öyle az koyuyorsunuz ki, yemeğin tadı hiç değişmiyor. İşte bu da öyle! İçindekiler listesini kontrol edin; aktif maddeler ilk 5 sırada değilse, sonuç almanız zor olabilir.
“Ne kadar ürün kullanmalıyım?” sorusu, cilt bakımında en çok kafaları karıştıran şeylerden biri. Fazla ürün, özellikle de yaşlanma karşıtı olanlar, ciltte tahrişe hatta erken yaşlanma görüntüsüne bile yol açabilir. Az kullanırsanız da etkisini göremezsiniz.
Örnek mi? Niasinamid içeren bir serum. Fazla uygularsanız ciltte birikir ve tahriş eder. Az sürerseniz, işe yaramaz. Doz çok önemli! Her ürünün ciltte emilmesi zaman alır, bu yüzden bir ürün sürüp hemen diğerine geçmeyin. Sabırlı olun.
Bazı içerikler (örneğin retinoidler veya akne ilaçları) ciltte kızarıklık ya da renk değişimi yapıyorsa, hemen bırakmayın ama mutlaka bir dermatoloğa danışın. Belki de daha seyrek kullanım yeterlidir.
Ayrıca ürünleri doğru kombinlemek de önemlidir. Mesela, hyaluronik asit cildi nemlendirmek için süperdir ama bazı cilt tiplerinde nemi dışarı çekip kuruluğa da neden olabilir. Bu yüzden nemlendiriciyle birlikte kullanıldığında daha verimli sonuçlar verir.
8. Doğru bilgiyi nereden aldığınıza dikkat edin
İnternette her okuduğunuza inanmayın! Evet, sosyal medyada yüzlerce cilt bakım tüyosu var ama çoğu ne yazık ki uzman olmayan kişilerden geliyor.
Özellikle de rosacea (gül hastalığı) gibi özel bakım gerektiren bir cilt probleminiz varsa, mutlaka bir dermatoloğa danışın. Cildiniz sizin en büyük organınız, ona kulaktan dolma bilgilerle zarar vermeyin.
9. Alternatif ürünler denemekten korkmayın
Cilt bakımınızın işe yaramamasının sebepleri listemizin sonuna geldik. Eğer retinol gibi içerikler cildinize fazla geliyorsa, daha yumuşak alternatifleri var. Mesela bakuchiol! Hem doğal hem de retinolün etkilerini bir nebze taklit edebiliyor.
Niasinamid’e alternatif mi arıyorsunuz? Kuşburnu çekirdeği yağı, yüz asitleri veya çinko içeren ürünler deneyebilirsiniz. Her cilt farklı, bu yüzden en iyi sonucu deneme-yanılma ile bulabilirsiniz.
Salisilik asit akne için popüler ama herkeste işe yaramaz. Onun yerine çay ağacı yağı, kükürt, mavi ışık terapisi gibi yöntemler de kullanılabilir. Ama cildinizde kistik, inatçı sivilceler varsa, mutlaka bir doktora danışın. Belki de antibiyotik ya da özel bir krem sizin için daha uygun olur.
Eğer zaten reçeteli bir ürün kullanıyorsanız ve hâlâ sonuç alamıyorsanız, bir değişiklik zamanı gelmiş olabilir. Doktorunuzla bunu konuşmanız en sağlıklı yol olacaktır.