Dayısının bakla tarlasında karga kovalayan Mustafa, üzerine aldığı tüm sorumluluk alanlarında en hızlı şekilde koşmuş ve türlü tehlikelere, ihanetlere, bilumum zorluklara karşın Türkiye Cumhuriyeti’ni var etmeyi başarmıştı. İş Bankası ise Cumhuriyet’in kurulmasını takiben ekonomik alandaki bağımsızlıkla birlikte güçlü kalabilmenin kalelerinden biri olması adına bizzat Atatürk’ün ortak olmasıyla hayata geçen bir girişim olarak tarihteki yerini almıştı. Atatürk’ün vefatının ardından vasiyeti gereği İş Bankası bünyesinde bulunan hisseleri CHP kontrolüne bırakılmıştı. CHP tarafından görevlendirilen temsilciler aracılığıyla hisselerden doğan gelirin Türk Dil Kurumuna ile Türk Tarih Kurumuna ulaştırılması düşünülmüştü.
Yer yer gündeme gelen ve son 1 yıla aşkın bir süredir rafa kaldırılmaması için özel gösterilen “Türkiye İş Bankasındaki CHP hisselerinin Hazine”ye devredilmesi için çalışmalar hız kazandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili olarak kurmaylarına “Hazırlayın, bir an önce getirin” talimatı ile önemli virajlardan birine girildi.
İş Bankası bünyesindeki hisselere dair tarafların farklı yaklaşımları ve doğan sorulara yanıtları
CHP’nin İş Bankasındaki hisselerine dair “Siyasi Partiler Kanunu’na aykırı mı? Hükümetin bu adımı hukuksuz mu yoksa haklı sebeplere mi dayanıyor? O meşhur hisseler CHP’nin kasasına gelir olarak mı dönüyor?” gibi sorular yeniden kafaları karıştırmaya başladı.
İş Bankası sorumluluğundaki CHP hisselerinin Hazineye devrine ilişkin gelişmeler
Son günlerdeki gelişmelerden başlamak gerekirse, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında toplanan AK Parti MKYK (Merkez Karar ve Yönetim Kurulu) toplantısında Erdoğan’ın konuyla ilgili “en ciddi adım” olarak nitelendirilen talimatından bahsetmeliyiz.
Toplantıda Ak Parti Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli tarafından gerçekleştirilen sunum sonrası basına yansıyan “İş Bankasındaki CHP hisselerinin devri” haberleriyle yeni bir tartışmanın fitili ateşlendi.
CHP cevap vermekte gecikmedi: “İş Bankası için gerekirse AİHM’e gideriz”
Ak Parti tarafından gerçekleştirilen bu girişim, CHP kanadında kısa sürede karşılık buldu. CHP’nin hukukçu isimlerinden Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, konuya dair getirdiği açıklamada hükümetin gündem saptırma amacı taşıdığını belirtmekle birlikte Anayasa’nın ilgili maddelerinde bulunan miras ile mülkiyet haklarının mutlak haklara dahil olduğunu dolayısıyla söz konusu bir değişikliğin yasal olmayacağını belirtti. Tezcan ayrıca bu hakların devredilemeyeceğini de sözlerine ekledi.
İnsan Hakları Sözleşmesi’ne de dikkat eden Tezcan; “Ben kanun çıkardım, miras bırakılan bir şeyi de alıyorum’ diyemezsiniz. Miras ve mülkiyet hakkı temel haklardandır, dokunulamaz devredilemez haklar arasındadır… İkincisi miras ve mülkiyet hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin, evrensel hukukun güvencesi altındadır, onlara hiçbir şekilde müdahale edilemez.”
Bu sebeplerden dolayı darbeler sonrası yaşanan ara rejim dönemlerinde ilgili hisselerin alınması halinde bile sonrasında işleyen yargı süreçlerinde iade yapıldığını belirten Tezcan, konunun somut bir niteliğe kavuşması halinde yeniden yargıdan döneceğini, bunun da gerçekleşmemesi durumunda partisinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi seçeneğinin masaya yatırılacağını söyledi.
İş Bankası bünyesinde bulunan hisselerden CHP gelir elde ediyor mu?
CHP Milletvekili Tezcan, açıklamasının devamında partinin İş Bankasındaki hisselerinden gelir elde etmediğini savundu.
Ak Parti tarafından hazırlanan bu taslak nedeniyle Atatürk’ün mirasına dair algı operasyonunun yürütüldüğü öne süren Tezcan sözlerinin devamında; algı operasyonunun yapılmasıyla ortaya çıkan bir yanlış anlamanın olduğunu ve bu yanlış anlamayla birlikte CHP’nin İş Bankası bünyesinde bulunan hisselerinden gelir sağladığını ancak durumun böyle olmadığını açıkladı ve ekledi; “… İnsanlar sanıyor ki, CHP buradan ticaret yapan iş adamı gibi. CHP’nin pozisyonu burada herhangi bir kazanç elde eden, gelir elde eden bir temsilci değil, Atatürk’ün emanetini temsil ediyor ve oradan elde edilen gelirlerin Atatürk’ün iradesine uygun harcanmasına bekçilik yapıyor…
Ötesinde CHP’nin kasasına giren bir kuruş yok. Vasiyetnamede de böyle bir hüküm yok.”
CHP hisseleri ve Siyasi Partiler Kanunu
Ak Parti tarafından öne sürülen; “CHP’nin İş Bankasında bulunan hisselerinin 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet ettiği” savı var. Adı geçen kanunun 67. maddesi açık. Madde, siyasi partilerin ticari faaliyette bulunmasını net bir şekilde yasaklıyor. Ak Parti’nin ortaya attığı sav, CHP tarafından reddediliyor.
Yine Tezcan konuyla ilgili söz konusu durumun ticaret hukukundan müstesna hükümler olduğunun altını çiziyor.
“…Ticraret yapmıyor ki, vasiyetnameden kaynaklanan koruma ve gözetme görevini yerine getiriyor. Bunların hepsi toplumun dikkatlerini başka yöne çevirmeye, imkan bulurlarsa da intikam almaya yönelik adımlar.” söyleminde bulunan Tezcan, “Atatürk’ün siyasi mirasıyla kavga edenler, şimdi de şahsi mirasıyla kavga etmek peşindeler. Ama biz her alanda ve platformda mücadele edeceğiz.” diyor.
İş Bankası sorumluluğunda bulunan CHP hisseleri için Anayasa’nın 35. maddesi işaret ediliyor
#İşBankası hisselerinin Hazine’ye devri; Anayasa Mde 35 (mülkiyet+miras hakkının) ihlali olur. 1963’te denendi, AYM iptal etti. Atamızın mirasına saygı gösterilmeli! Ayrıca, güveni zedeleyeceği için Ekonomiye etkisi olumsuz olur. Ayrıntılı hukuki görüşüm: https://t.co/g0Up29ZaB4 pic.twitter.com/iIZUArClLD
— Av. Ece Güner (@AvEceGuner) February 13, 2020
Konuyla ilgili açıklamada bulunan isimlerden biri de avukat Ece Güner oldu. Güner, taslağın yasalaşması halinde Anayasa’nın 35. maddesine aykırılık doğacağı görüşünde.
Kendisine ait sosyal medya hesabında ayrıntılı açıklamada bulunan Güner, sadece hukuksal sakatlığın değil, aynı zamanda güven sorununun ortaya çıkması nedeniyle olumsuz ekonomik neticelerin oluşacağı endişesini paylaştı ve konunun Anayasa Mahkemesinden döneceği öngörüsünde bulundu.
Anayasa’nın mülkiyet hakkını açıklayan söz konusu 35. maddesi ise; “Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz.” ifadelerini içeriyor.
İş Bankası hisseleri için hükümetin uygulayacağı olası formül
Konunun Ak Parti kanadı ise kolları sıvadı. Muhtemel formül üzerinde çalışan Canikli, partisinin 17 Şubat Pazartesi günü gerçekleştirilecek MKYK toplantısı için bir sunum daha yapacak. Bu sunumda öne sürülecek olası formüldeki önemli nokta ilgili hisselerin CHP’den alınıp Hazine kontrolüne bırakılması. Öte yandan CHP’nin hisseler için kontrolün sağlanması adına görevlendirilen temsilcilerinin görevinden alınması ve Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumuna gelir sağlayacak farklı bir seçeneğin oluşturulması da taslakta yer alacak formülün detayları olarak değerlendiriliyor.
İş Bankası bünyesindeki CHP hisselerinin devri Ak Parti için yeni bir konu değil
İş Bankasındaki CHP hisselerinin partiden alınma çabaları yeni değil. Konuyla ilgili ilk girişimler on yıllar öncesine dayanıyor. Demokrat Parti yıllarına dayanan girişimler olduğu gibi avukat Ece Güner’in belirttiği üzere 1963 yılındaki deneme sonrası AYM’nin kararı var. CHP bu karar sayesinde hisselerine yeniden kavuşmuştu.
Ardından 12 Eylül sonrası kapatılan siyasi partiler arasında yerini alan CHP, hisselerini bir kez daha kaybetmiş, partilerin kurulması sonrası CHP’nin hukuki arenada talep ettiği hisseler yeniden CHP’nin olmuştu.
İş Bankası bünyesindeki CHP hisseleri, Ak Parti tarafından ciddi biçimde ilk kez 2011 yılında gündeme getirilmişti
Hükümetin konuya dair ilk ciddi adımı 9 yıl önce gerçekleşti.
O dönem Ak Parti kurmaylarından Bülent Gedikli, meşhur CHP hisseleri için “kayyuma devredilsin” talebiyle konuyu tartışmaya açmıştı. Ergenekon dava sürecine denk gelen o günlerde konuyu “Finansal Ergenekon” uzanan bir süreçle özdeşleştirmişti. Gedikli’ye destek kendi partisine mensup Mustafa Elitaş’tan gelmiş ve kendisi de konuya dair; “İş Bankası meselesi siyasi partiler kanuna aykırıdır. Atatürk’ün vasiyetine saygıdan dolayı daha önce dile getirilmemiş bir konu.” söyleminde bulunmuştu.
Konuyla ilgili tartışma bir süre devam etmiş ancak hükümet kanadından bir başka hamle gelmemişti.
İş Bankası konuyla ilgili olarak 5 ay önce web sitesinden açıklama yapmıştı
Türkiye İş Bankası tarafından konuyla ilgili tartışmaların bir kez daha alevlendiği Eylül 2018 tarihinde bir açıklama yapılmış ve bankanın kurumsal yapısıyla birlikte hisse dağılımı anlatılarak konunun siyasi malzeme yapılmayacak kadar önemli olduğunu açıklamıştı. Bankanın söz konusu açıklamasındaki ilgili bölüm: “Türkiye’nin milli sermayesi olarak, üstlendiği sorumluluğun bilincini faaliyetleri ile daima ortaya koyan İş Bankası siyaset malzemesi yapılamayacak önemde bir kuruluş olup, özellikle ülkemizin yoğun ve hassas gündemi içinde tüm değerlendirmelerin bu önem çerçevesinde yapılması milli menfaat meselesidir.”
İş Bankası kuruluşundaki 1 milyon liralık sermaye
Türkiye İş Bankası, Cumhuriyet’in ilanıyla başlayan kuruluş aşamasında ekonomik gelişmenin sağlanması amacıyla düzenlelen İzmir İktisat Kongresi sürecinde alınan “milli bankanın kurulması” kararıyla ve Atatürk’ün ortak olmasıyla Celal Bayar’ın yönetiminde 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruldu. Kuruluşu sağlayan 1 milyon TL’lik sermayenin 250 bin TL’lik kısmı Atatürk tarafından Osmanlı Bankasındaki hesaptan çekildi. Bu miktar, Kurtuluş Savaşı sürecinde Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerden gelen bağış ve yardımları da içeriyor.
Atatürk’ün şahsına bırakıldığı gibi bir yanlışın olduğunu belirten yazar ve akademisyen Erol Mütercimler; “Gelen yardım parasının Atatürk’e verilmesinin nedeni temsil ettiği makamdır. Yani o para şahsına değil, TBMM’ye verilmiştir. Atatürk o dönem önce TBMM Başkanı, ardından da Cumhurbaşkanı olmuştur.” ifadelerini kullandı.
İş Bankası hisse dağılımı
Bankanın sunduğu verilere göre kurumun hisselerinin yüzde 31,79’u halka açık, çoğunluk hissesi olarak dikkat çeken yüzde 40,12’lik dilimin sahibi ise Türkiye İş Bankası Mensupları Munzam Sandık Vakfı. Bu vakıf, bankanın çalışan ve emeklilerine ait bir kuruluş.
Tartışmanın odağında yer alan “Atatürk hisseleri”nin, diğer bir deyişle CHP’nin sahip olduğu hisselerin oranı ise yüzde 28,09’luk bir orana sahip.
Bankanın Türkiye genelindeki 1364‘e ulaşan şube sayısının yanında İngiltere, Bahreyn, KKTC, Irak ve Kosova’da da şube bulunduruyor. Mart 2018 verilerine göre bankanın çalışan sayısı 24 bin 836. Bu sayı, Türkiye’de faaliyet yürüten tüm bankalar arasındaki en yüksek personel sayısını ifade ediyor.
CHP hisselerinin Hazine’ye devri konusunda sosyal medyadaki yorumlar ise şöyle…
Tartışmanın sosyal medya boyutunda ise çoğunlukla kararın olumsuz neticelerinin tartışıldığı göze çarptı.
1.
iş bankası hisselerine müdahale etmek Atatürk’ün vasiyetini yok saymaktır…miras hukuku açısından zaten sakıncalıdır ama bir ülke kurucusunun vasiyetini yok saymak o ülkeye büyük kötülük yapmaktır…Atatürk’ün kendi el yazısı 5 eylül 1938’de hazırladığı vasiyeti pic.twitter.com/49CcIlsEYU
— mustafahos (@mustafahos) February 13, 2020
2.
İş Bankası’na çökmeye çalışmalarının sebebi CHP’nin gelir sağlaması değil. Çünkü onlarda biliyor ki CHP’nin kasasına 1 kuruş girmiyor, %28,9 paydan gelen para Atatürk’ün vasiyetiyle Türk Dil Kurumu’na ve Türk Tarih Kurumu’na gidiyor.
Amaçları ATATÜRK’ün mirasını yok etmek!
— Koza Yardımcı (@KozaYardimci) February 13, 2020
3.
İş Bankası
Kurucu: Mustafa Kemal Atatürk
Kuruluş tarihi: 26 Ağustos 1924
Yönetilen varlıklar: 398,3 milyar ₺ (2018)
CHP hisselerinin hazineye devrinden sonra 100 yıllık bu kuruma elveda diyebiliriz.
Bence amaç hazine kontrolüne alıp sonra özelleştirmek.
Başka kaynak kalmadı !— Hüseyin Çalışkaner (@caliskanerh) February 13, 2020
4.
İş Bankası konusu joker gibi
Siyasette ne zaman gündem sıkışsa ortaya atılıyor
Bitmedi gitti
Alın el koyun bitsinAncak şu unutulmasın!
Miras hukukunu ve #Atatürk’ün vasiyetini yok edenler ve altında imzası olan herkesin #tarihi ve #hukuki sorumluluğu zaman aşımına uğramaz
— Ceyhun İrgil (@ceyhunirgil) February 13, 2020