Dünyada kötü şeyler her dönem yaşansa da, vicdanlı ve cesur insanların varlığı sayesinde iyiliğe olan inanç asla tükenmedi. 2. Dünya Savaşı sırasında Litvanya’nın Kaunas şehrindeki Japon Konsolosluğu’nda görevli Japon bir diplomat olan Chiune Sugihara da bu inancı taşımamızı doğrulayan bir geçmişe sahip. Filmlere konu olan Schindler başta olmak üzere, 669 çocuğun kurtarılmasını sağlayan Sir Nicholas Winton gibi özverili ve vicdanlarıyla hareket eden kişiler savaşlardaki mağdurlar için önemli işler gerçekleştirdi. Schindler kadar popüler olmayan, “Japon Schindler” olarak kendisinden bahsedilen, savaşlarda şimdiye dek en çok hayat kurtaran kişi olan Chiune Sugihara bu isimlerden biri.
İkinci Dünya Savaşı’nın patlak vermek üzere olduğu 1939 yılında diplomat olarak çalışan tecrübeli Sugihara, Litvanya’nın Kaunas şehrinin Japon Konsolosluğu baş konsolosu görevine getirildi.
Sugihara’nın öncelikli görevi sınırlardaki Sovyet ve Nazi birliklerinin konuşlandırılması hakkında bilgi toplamak ve kritik bölgeyi analiz etmekti.
Özellikle çevrede büyük korku ve tehlike saçan Nazi birliklerinin rotasını Sovyetler’e çevirip çevirmeyeceğiyle ilgili Japonya Sugihara’dan net bilgiler bekliyordu.
Bölgede Nazi tehlikesine karşın Sovyetler Birliği daha erken davranıp 1940 yılında Litvanya’yı işgal etti.
Fakat batıdan doğuya yayılan Nazi saldırılarından kaçan Polonya’daki Yahudiler Litvanya’ya kaçtı, arkalarından buralara kadar onları takip edecek Nazi ordusuyla beraber…
Burada sıkışıp kalan yahudiler umutsuzca daha güvenli bir ülkeye geçiş yapmak için vize aradı.
Herkeste korku hakimdi, kimse vize vermeye niyetli değildi, durum gergin ve Kaunas mültecilerle dolup taşıyordu…
Sovyetler topraklarından çıkmak gerekiyordu çünkü korkunç Nazilerin oraları da ele geçirmeleri zor görünmüyordu.
Mülteci krizi baş konsolos olarak görev yapmakta olan Sugihara’ya da yansıdı.
Umutsuz Polonya’lı Yahudilerin tek kurtulma şansı doğuya kaçmak için Sugihara’dan alabilecekleri geçiş vizesiydi.
Mağdur Yahudiler Japon transit vizesini vererek onlara yardım etmesi için Sugihara’ya yalvarıyordu.
Yahudilerin Japon vizesi olsaydı, Sovyetler Birliği’nden çıkış vizesi alarak bölgeden kaçmaları kolay olacaktı.
Sugihara böyle bir durumda vicdanıyla hareket etmek istemesine karşın durumu Japonya’daki üstlerine bildirip izin istemek zorundaydı.
Çektiği telgraflara gelen yanıtlar olumsuzdu. Japon Dışişleri Bakanlığına üç kez durumu aktardı fakat her seferinde olumsuz yanıtlar aldı.
Böylesine korkunç bir durumun içerisinde yer almaktan ötürü Sugihara, insanları göz göre göre ölüme terk edecek olmaktan ötürü huzursuzdu.
Ülkesinde, durumunun öneminden haberdar olan, olmayan tüm yetkililerinin emirlerine karşı tek başına hareket etmeye karar verdi.
Boş vize formları aldı ve Litvanya’daki yahudiler için Japonya’ya 10 günlük transit vizeler vermeye başladı.
Ayrıca Japon vizesi olan kişilerin Trans Sibirya Demiryolunun kullanarak Japonya’ya ulaşabilmeleri için Sovyetler Birliği temsilcileriyle temasa geçti.
O zamanki bilet fiyatının beş katı bedel ödenmesine karşın insanlar bölgeden çıkarıldı.
Sugihara üstleri durumun farkında olmadan her gün vize üretmeye devam etti.
Onu tanıyan ve Kaunas’tan ayrıldıklarını görenlerden biri, otelinden tren istasyonuna giderken ayak üstü bile insanlara vize yazdığına tanık oldu.
Görevden ayrıldığı son gün olan 4 Eylül 1940’ta bile trene binip ayrılacakken, tren istasyonundaki son anlarında bile halka tamamlanmış vize formlarını aceleyle yazıp verdi.
Artık zor durumdaki insanlara yardımcı olamayacağını bildiği için son bir iyilik olarak, sahte vize yapmaları için kullanılan resmi konsolosluk mührünü ve imzasını taşıyan boş bir kağıt yaprağını Yahudilere teslim etti ve öyle ayrıldı.
Büyük acılara ve çok sayıda can kaybına neden olan bu korkunç savaş 1945’te son buldu. Milyonlarca insan ya savaş sırasında ya da toplama kamplarında öldü.
Neyse ki, korku döneminde bile Sugihara gibi insanlar binlerce hayat kurtarmayı ve sonraki nesillerin geleceğini garantilemeyi başardı.
Sugihara’nın “yaşam vizesi” ile kurtarmayı başardığı kişi sayısı hakkında çeşitli tahminler var, bu tahminler 6 bin ile 10 bin kişi olduğu yönünde.
Attığı cesur ve insani sorumluluk sebebiyle bugün onun kurtardığı 40.000’den fazla torun yaşıyor.
Kaunas’daki Japon Konsolosluğu kapatıldıktan sonra Sugihara Rusya’nın Kaliningrad şehrine atandı. Daha sonra Prag ve son olarak da 1942-1944 yılları arasında Bükreş’te görevlendirildi.
Üstelik bu süre boyunca amirleri emirlere karşı çıktığını asla unutmadı.
Savaş sona erdi ve Sovyetler o dönemde Sugihara’nın hizmet verdiği Romanya’ya girdi. Tutuklandı ve ailesiyle birlikte sürgüne gönderildi.
18 ay tutuklu kaldıktan sonra 1947’de serbest bırakıldıktan bir yıl sonra evine döndü ve çeşitli bahanelerle baskıyla görevinden istifa etmesi istendi.
Ailesi ve yakın arkadaşları Sugihara’nın istifaya zorlanmasının asıl gerekçesinin Litvanya’da üstlerinin emirlerini dinlememesi olduğunu düşünüyor.
Kaynak; 1, 2, 3, 4, 5,