Fransa’daki korkunç saldırı her zaman olduğu gibi toplumu ikiye böldü. Aslında toplum zaten bölük de, bu tip iğrenç olaylarda o bölünmüşlük daha da gözümüze giriyor.
Bölünmüşlükten kasıt iki ayrı dünya görüşünün varlığı değil. O iki görüşün birbirinden nefret eder hale gelmesi. Yoksa zaten istenen şey özgürlük ve çok seslilik. İnsanları köşeye sıkıştırıp nefreti sokağın dili yapanlar utansın diyor ve senelerdir tekrarladığımız yukarıdaki iki paragrafı terk edip asıl meseleye geliyoruz.
Asıl meselemiz dedik çünkü toplum uzun süredir ilk defa bir konu üzerinde hemfikir oldu. “Batı kendine baksıncı” muhafazakarlar ve batının demokrasi adına hangi naneleri yediğinin farkında olan “geziciler”. Bu iki grup da yürüyüşteki liderlerin sadece işlerine geldiğinde samimi olduklarını biliyorlardı. Gerçi bu fikir birliğinin sonucu yine ortak bir noktada buluşamadı. O kısma yazının sonunda değineceğiz.
Şimdi hacker ve aktivizm kavramlarını birleştiren hacktivist grup Anonymous aracılığıyla haberdar olduğumuz Daniel Wickham adlı kullanıcının twitter hesabından, dünya liderlerinin karnelerine bir göz atalım. İşte demokrasi ve basın özgürlüğü yürüyüşünde kol kola yürüyen özgürlük neferlerinin gerçek yüzleri.
Ürdün Kralı Abdullah
Geçen sene Filistinli ünlü gazeteci Mudar Zahran, Kral Abdullah’ın Arap Baharı’ndaki rolü için Obama’dan talepleriyle ilgili bir haberinden sonra 15 yıl ağır hapis cezasıyla yargılandı.
Ahmet Davutoğlu
Çantaya dikkat 🙁
Sevimli ve tanıdık bir sima. Artık hapisteki gazetecileriyle dünyada tam bir marka olmuş ülkemizin sevgili başbakanı Davutoğlu. Yürüyüşe liderlik yapma çabasını ise buradan takip edebilirsiniz.
İsrail Başbakanı Netanyahu
Geçen sene Gazze’de 7 gazetecinin öldürülmesi. Liste gazetecilerle ilgili olduğu için sivilleri hiç yazmıyoruz.
Mısır Dışişleri Bakanı Sameh Shoukry
Al Jazeera muhabirleri ve fotoğrafçı Mahmoud Abou Zied hiçbir suçlama olmadan 500 gün mahkum edildiler. Mısır, savaşa ve Arap Baharı’nın merkezi olmasına rağmen hapisteki gazeteci sayısında Türkiye’yi yakalayabilmiş değil.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov
Kafaya göre hukuk ve medya yaratma sürecindeki ilham kaynağımız Rusya’da gazeteciler herhangi bir bürokratın keyfine göre içeri atılabiliyor; hatta Putin’e doğum günü hediyesi olarak öldürülebiliyor bile. Konuyla ilgili bu listemizde farklı bilgiler bulabilirsiniz.
Bahreyn Dışişleri Bakanı Halid Bin Ahmed
Gazetecilere işkence yapıp, hapis cezası vermekte bir başka dünya markası.
Cezayir Dışişleri Bakanı Lamamra
Gazeteci Abdessami Abdelhai mahkemeye çıkartılmadan 15 ay boyunca hapsedildi ve sonunda açlık grevine başladı.
İngiltere Başbakanı Cameron
Ünlü gazete The Guardian’a yapılan baskılarla listede kendine yer bulmasıyla hak kazandı.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Bin Zayed
Tipi kes
Mısırlı gazeteci Anas Fouda hücre hapsine çarptırıldı. Bu süre zarfında kimseyle görüştürülmedi.
Tunus Başbakanı Jooma
Blogger Yassine Ayari askeri mahkeme kararıyla 3 yıla mahkum edildi.
Gürcistan ve Bulgaristan Başbakanları
İki ülkede de gazetecilere saldırı sıradan olaylar arasında.
Amerika Adalet Bakanı
Ferguson olaylarında tutuklanan Washington Post muhabiri Wesley Lowery en son kayda geçen vaka. Guantanamo Kampı ise bir utanç noktası olarak varlığını sürdürüyor.
Yunanistan Başbakanı Samaras
Geçen yılın protestolarında dövülerek yaralanan iki gazeteciye sınır tanımayan gazetecilerin sayfasından ulaşmak mümkün. Yine de Yunanistan’da hâlâ unutulamayan olay 2008 finansal krizi sonrası çıkan protestolarda polis kurşunuyla vurularak öldürülen 15 yaşındaki Alexandros Grigoropoulos. Ülkede Grigoropoulos ve Berkin çoğunlukla yan yana anılıyor.
Katar Emiri’nin 6. oğlu Al Thani
Yürüyüşe monarşiyle yönetilen Katar’dan 26 yaşındaki bu arkadaş da katılmış. Hükümette ne iş yapar bulamadık. Wikipedi’ye göre Katar Atlı Spor Kulübü’nde kaptanmış. Onun isteğiyle şair Mohamed Rashid 15 yılla yargılandı.
Filistin devlet başkanı Mahmud Abbas
Facebook’ta paylaştığı bir fotoğraftan dolayı gazeteci Mamdouh Hamamreh hapse atıldı.
Slovenya Başbakanı Cerar
Slovenya’da durum ilginç. Burada bir blogger iki gazeteciye hakaret ettiği için 6 ay hapis cazasına çarptırılmış. Slovenya Avrupa Birliği üyesi olduğu için bir blogger ve iki gazeteci arasında geçen bir olay bile titizlikle inceleniyor.
İrlanda Başbakanı Enda Kenny
Milletin derdine bak diyeceğimiz bir Avrupa Birliği ülkesi sorunu daha. İrlanda’nın bu listeye girmesinin sebebi küfür etmeye 25.000 Euro ceza verilecek bir yasa düzenlemesi. Tam derdinizi yiyelim Avrupa durumları.
Polonya Başbakanı Ewa Kopacz
İktidar partisiyle ilgili kimi tapeleri yayınladığı için Wprost adlı derginin merkezine yapılan polis baskını sonucu ilgili kayıtların nerede nasıl yapıldığı ya da bilginin kaynağı soruldu. Gazetecinin haber kaynağının gizli olması durumundan ötürü ortalık ayağa kalktı.
Suudi Arabistan’ın Fransa Büyükelçisi
Resmini bulamadık onun yerine “Free Saudi Liberals blog” adlı sitenin yöneticisi olan Raif Badawi’nin resmini koyduk. Badawi, Suud’ların mezhebi olan vahhabilik ile ilgili yazdığı için 20 hafta boyunca haftada bir olmak üzere 50 kırbaç cezası aldı. Vahhabilik ile ilgili biz bişey yazmayalım merak eden ne menem bir şey olduğunu Google’dan baksın.
Omuz omuza
Yaşanan katliama oh olsun diyenler, sadece islamofobi diyenler, sessiz kalanlar, derinden üzülenler, tüm Müslümanları yok etmek isteyenler, gücü olsa kendininki hariç tüm dinlere savaş açacak olanlar… Tepkiler çeşit çeşit. Hepimiz yukarıdaki liderler ya da bunlara benzeyenler tarafından yönetiliyoruz. Peki liberaller ve köktencilerin(fundamentalistlerin) sonu ne olacak.
Bunu da Slavoj Žižek’in Charlie Hebdo katliamıyla ilgili yazdığı bu yazıya soralım:
Peki liberalizm ve öz değerleri ne olacak: Özgürlük, eşitlik vesaire? Paradoks şu ki liberalizmin kendisi bu değerleri köktenci saldırılara karşı korumaya yetecek kadar güçlü değil. Köktencilik, liberalizmin kusurlarına karşı bir tepkidir – yanlış çarpık bir tepki elbete – ve liberalizm tarafından tekrar tekrar yaratılması bu yüzdendir. Kendisine bırakılsa, liberalizm yavaş yavaş kendi kuyusunu kazacaktır – onun öz değerlerini koruyabilecek tek şey yenilenmiş bir Sol’dur.
Yazının orijinaline buradan tam çevirisine ise buradan ulaşabilirsiniz.