Amerika’yı ilk kez motosikletle dolaşan ikiz kardeşlerden biri olan Gussie Van Buren’nın kadın isterse yapabilir sözü bu 9 cesur kaşifin felsefesini yanstıyor. İşte, toplumsal cinsiyet normlarını yıkan, engelleri aşan ve kadınların her erkek kadar uzağa seyahat edebileceklerini kanıtlayan tarihteki en ilham verici kadın kaşifler…
1. Gudrid Thorbjarnardottir: Amerika Kaşifi
Kristof Kolomb’un Amerika’ya ayak basmasından yaklaşık 500 yıl önce “Uzak Gezgin” lakaplı genç İzlandalı kaşif Gudrid Thorbjarnardot Atlantik’e yelken açtı. Karaya varınca ise bir erkek çocuğu doğurdu. Gudrid’in kahramanlıkları iki Viking destanında ölümsüzleştirildi. The Saga of the Grönlanders ve The Saga of Erik the Red destanları bunu konu alıyor. Destanların hayaletler ve ejderhalar da dahil olmak üzere bazı yönleri açıkça kurgusal olsa da birkaç arkeolojik buluntu Gudrid’in keşiflerini destekliyor. 2001 yılında, destanlarda Gudrid’in son evi olarak tanımlanan İzlanda vadisinde eski bir ev keşfedildi. İlginç bir şekilde, gömülü ev İzlanda’daki zamanının diğer yapılarına benzemiyordu.
2. Jeanne Baret: Botanikçi ve Açık Deniz Maceracısı
Sanayi Devrimi’nden önce, çoğu Avrupalı köylü hayatı boyunca çalıştı ve dünyayı gezemeden öldü. 1740’ta Fransa’nın Burgonya kentinde gündelik işçi sınıfında dünyaya gelen Jeanne Baret ise tam bir istisnaydı. Çünkü kendisi dünyanın çevresini dolaşan ilk kadın oldu. Şubat 1767’de Baret, erkek kılığına girerek, Fransız kaşif Louis Antoine de Bougainville’in çevresinde “Kralın Doktor-Botanist ve Doğa Bilimcisi” olarak seçilen Philibert Commerson’ın asistanı olarak L’Étoile gemisine tırmandı. Gerçekte Baret, Commerson’ın sevgilisiydi ve aynı zamanda yetenekli ve bilgili bir botanikçiydi. Commerson’ın sık sık sağlık sorunlarıyla boğuştuğu nedeniyle Baret’nin bir yıldan fazla süren bu girişim sırasında binlerce bitki örneğini kendi başına topladığına inanılıyor. Bougainville’in A Voyage Round the World adlı kitabında ondan bahseden bir cümle yazılmasaydı, Baret’nin olağanüstü denizcilik başarısı asla gün yüzüne çıkamayabilirdi.
3. Sacagawea: Lewis ve Clark’ın Rehberi ve Çevirmeni
19. yüzyılın başlarında Lewis ve Clark’ın Batı Amerika’nın daha önce keşfedilmemiş topraklarına yaptığı keşif çok konuşulmuştu. Fakat tüm bu keşifin arkasında bulunan genç Kızılderili rehber ve tercüman Sacagawea’nın rolünden bahseden yoktu. 1788 veya 1789’da doğan, Kızılderili Shoshone kabilesinin Lemhi grubunun bir üyesi olan Sacagawea, kısa ama değerli bir hayat yaşadı. 12 yaşında rakip Hidatsa kabilesi tarafından yakalandıktan sonra, daha sonra Fransız-Kanadalı kürk tüccarı Toussaint Charbonneau ile evlendi. Çiftin birleşik dil becerileri, Lewis ve Clark için faydalı olacak ve keşif gezicilerinin kabilelerle iletişim kurmasını ve ticaret yapmasını sağlayacaktı. Sacagawea’nın karşılaştıkları Yerli Amerikalılar üzerindeki sakinleştirici güven etkisi o zamanlarda hayati önem taşıyordu.
4. Isabella Bird: Viktorya Dönemi Kaşifi
1831’de İngiltere, Yorkshire County’de doğan Isabella Bird, sayısız çocukluk hastalığı ile baş ediyordu. 1850’de bir omurga ameliyatı geçirdi fakat bu onun hayatını cesur bir şekilde yaşamasına engel değildi. Doktoru tarafından seyahat etmeye teşvik edilen Bird, 1854’te Cunard kraliyet posta vapuruna binerek macerasına başladı. Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’ne yaptığı bu ilk gezi, ömür boyu sürecek bir seyahat aşkının temelini oluşturacaktı. Sonraki yıllarda Bird Hawaii’deki volkanik zirvelere tırmanacak, Tahoe Gölü yakınlarında bir boz ayıyla karşılaşacak, Japonya’daki yerli Ainu kabilesinin üyeleri arasında kalacak, Himalayalar’da kamp kuracak ve İran ve Türkiye’ye kadar seyahat edecekti. Kapsamlı seyahatlerini 10 kitapta toplayan Bird, 1891’de Kraliyet Coğrafya Derneği’nin ilk kadın üyesi oldu.
5. Nellie Bly: Öncü Araştırmacı Muhabir
1887’de doğan Nellie Bly, New York’un korkunçluğu ile ünlü akıl hastanelerinden biri olan Blackwell’s Island Insane Asylum’a kabul edilmek için akıl hastası numarası yaptı. Bly’nin ardından gelen gazete ifşası, Amerikan gazeteciliğinin gidişatını değiştirecek ve şimdi araştırmacı gazetecilik olarak bilinen tamamen yeni, sürükleyici bir habercilik tarzı yaratacaktı. Birkaç yıl sonra, Bly, buharlı gemiden eşeğe kadar her şeyle dünyayı dolaşarak rekor kıran 72 gününe ilişkin bir seyahat macerasıyla yeniden çok konuşulmaya başladı. Güney Çin Denizi’nde muson yağmuruna karşı yelken açtı ve Mısır’daki timsah avcılarından Sri Lanka’daki yılan oynatıcılarına kadar büyüleyici maceralar yaşadı. Jules Verne’in Seksen Günde Devri Alem’de Phileas Fogg’un kurguladığı rekoru kırmakla kalmadı aynı zamanda tarihin en önde gelen gazetecilerinden biri olarak geçmişe izini bıraktı.
6. Harriet Chalmers Adams: Yüzyılın Kaşifi ve Gazetecisi
1875 doğumlu Harriet Chalmers Adams için cesur maceralar erken yaşlarda başladı. Sekiz yaşında, babasıyla at sırtında uçsuz bucaksız Sierra Nevada sıradağlarını gezdi. 1903’te, kocası Franklin Pierce Adams ile birlikte, Orta ve Güney Amerika’da 40.000 mil yol kat edecek, And Dağları’nda 23.000 fit yüksekliğindeki zirvelerde yürüyüşe çıkacak ve Amazon’un vahşi doğasına inecekti. Adams sadece seyahat etmekle kalmadı aynı zamanda National Geographic’te bu seyahatları belgeledi I. Dünya Savaşı’ndaki siperlerden haber yaptı ve gördüğü adaletsizlikleri eleştirdi. 1920’de “Bir kadının erkeklerin seyahat edebildiği her yere ve daha da ötesine gidememesi için hiçbir neden yok” dedi. New York merkezli Kaşifler Kulübü’nden reddedildikten sonra Adams, 1925’te Kadın Coğrafyacılar Derneği’nin kurucu başkanı oldu.
7. Gussie ve Addie Van Buren: Motosikletçi Kız Kardeşler
ABD başkanı Martin Van Buren’in torunları, kız kardeşler Augusta ve Adeline Van Buren, iki solo motosikletle Amerika’yı kıyıdan kıyıya gezen ilk kadınlar oldular. 4 Temmuz 1916’da Brooklyn’den yola çıktıklarında, 2 Eylül’de San Francisco’ya varmadan önce Rocky Dağları’ndaki Pike’s Peak’i herhangi bir motorlu araçla zirveye çıkarak isimlerini duyurdular. O zamanlarda yollarda motosikletle seyahat yolların durumu nedeniyle tehlikeliydi. Kız kardeşler defalarca bisikletlerinden düştüler ve birkaç kez de tutuklandılar. Bunun nedeni ise hızdan değil erkek kıyafeti giymeleri oldu. Bu gezilerin amaçları kadınların yaklaşmakta olan Amerikan I. Dünya Savaşı’na girmesi için askeri sevkıyat binicileri olabileceklerini kanıtlamaktı. Ordu, sonunda Addie’nin bir sevkıyat binicisi olarak başvurusunu reddetmiş olsa da kız kardeşler cesur ve sınırları zorlayan yolculukları sayesinde tarihe geçeceklerdi.
8. Annie Londonderry: Öncü Bisikletçi
Kadın kaşifler listemize Annie Londonderry ile devam ediyoruz. New York World’de 1896’da yapılan bir röportajda kadınların oy hakkını savunan Susan B. Anthony bisiklet sürmeyi şöyle anlattı: “Ne zaman tekerlek üzerinde bir kadın görsem ayakta duruyor ve seviniyorum. Kadınlara özgürlük ve özgüven duygusu veriyor.” İki yıl önce Annie Londonderry olarak bilinen Annie Cohen Kopchovsky, 42 kiloluk Columbia bisikletine tırmandığında ve dünya çapındaki yolculuğuna başlamak için Boston’daki Beacon Street’ten aşağı indiğinde bu duyguyu doruklarda yaşadı. Gezisi sırasında Londonderry olarak bilinen Kopchovsky, kocasını ve üç küçük çocuğunu en azından geçici olarak geride bırakarak toplumsal normları yıktı ve seyahatlerini kendi finanse etti.
9. Valentina Tereshkova: Uzaydaki İlk Kadın
1937’de Rusya’nın Maslennikovo kentinde köylü bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Valentina Vladimirovna Tereshkova, ilk paraşütle atlayışını 22 yaşında yerel bir havacılık kulübünün himayesinde yaptı. Paraşütle atlama becerileri Sovyet uzay programının dikkatini çekti ve Şubat 1962’de Tereshkova, bir Sovyet kozmonotu olmak için yoğun eğitime başlamak üzere seçildi. 16 Haziran 1963’te Vostok 6’da Tereshkova, uzaya giden ilk kadın olarak tarihe geçecekti. 48 yörünge ve 71 saat sonra, şimdiye kadarki en önemli paraşüt atlamasını yaptı ve atmosferine girdikten sonra dünyaya geri döndü.
Kaynak 1