Şu sıralar HBO yapımı Chernobyl dizisi sayesinde hepimizin gündeminde olan Çernobil Felaketiyle ilgili her gün bir başka detay öğreniyoruz. BBC de, o dönem küçük olan ya da henüz doğmamış olan ama anne babası felaketten etkilenen yaklaşık 23 bin çocuğun Küba’ya tedavi için gidişini ve orada yaşadıklarını mercek altına alıyor. İşte BBC News’ten Beatriz Díez’in haberinden satır başları…
Çernobil felaketinin ardından Küba Sağlık Bakanlığı çocukların tedavisi için sponsor oldu. Tedavi programı 1990 yılında başladı ve tam 21 yıl sürdü
HBO dizisi Chernıbyl’in ses getirmesinin ardından Mayıs ayında Kübalı ve Ukraynalı yetkililer, o yıllardaki ortaklığı daha küçük çaplı da olsa devam ettirmek istediklerini duyurdu
Havana’nın 30 km doğusunda bulunan sahil kasabası Tarara’ya bir kamp kuruldu. Mart 1990 ve Kasım 2011 arasında kasaba “Çernobil Çocukları” programıyla gelen çocukların evi oldu
Küba resmi istatistiklerine göre bu dönemde programa katılan 26 bin 114 kişiden yüzde 84’ü çocuklardı ve önemli bir bölümü Ukrayna, Rusya ve Beyaz Rusya’dan geliyordu
Kampta çocukların ve refakatçilerin evlerinin yanı sıra iki hastane, bir klinik, okullar, parklar ve bir tiyatro salonu vardı
Kanserden beyin felcine, sindirim bozukluklarından psikolojik rahatsızlıklara pek çok farklı şikayetle gelen hastalar burada tedavi görüyordu. Programda çocuklar dört gruba ayrılıyordu:
-Hastaneye yatırılması gereken ve iyileşene kadar adada kalması gerekenler
-Ciddi sayılmayan ama doktorların gözetimi altında olması gereken sağlık sorunları olup, 60 ve daha fazla gün kalanlar
-Ayakta tedavi edilen ve 45 ila 60 gün kalanlar
-Sağlığı görece daha iyi olan ve 45 ila 60 gün kalanlar
Felaketin ardından Küba’da tedavi gören çocuklarsa orada yaşadıklarını ve tüm hatırladıklarını BBC’ye anlattı
Çocukların bu programa neye göre seçildiği ise belirsizdi. Çocuğunu bu programa gönderebilenler çok şanslı sayılıyordu. Her çocuk mütevazi ailelerden seçilmiyordu
Roman Gerus, burada iyileşen çocuklardan biriydi. Kaza olduğunda henüz doğmamıştı. Ancak ailesi nükleer santrale çok yakın yaşadığı için, 10 yaşlarındayken Vitiligo (akderi) hastalığı baş gösterdi. ama Küba’ya 3 kez tedavi için gitti
Orada yaşadıklarını ise şöyle anlatıyor:
“Biri anneme programdan bahsetmiş. Bedava olduğunu söylediklerinde annem inanamamış. 6 aya yakın bekledikten sonra aniden bir telefon almıştık. Karşıdaki ses iki hafta için yola çıkacağımızı söylüyordu…
“Annem ve babam, Küba çok uzak, ben de çok genç olduğunu için kaygılıydı ama bunu yapmaya karar verdik.”
“Her gidişim, diğerlerinden farklıydı ama her seferinde çok keyif almıştım. O günleri sevgi ile hatırlıyorum ve aileme gösterebilmek için Küba’ya geri dönmeyi istiyorum”
“İki gidişimde de 40’ar gün kaldım. Bu, alçak dozda radyasyon olan insan vücudunun iyileşmesi için gereken süreçti”
“Her birinde 15 çocuğun kaldığı küçük evlerdeydik. Bizim bulunduğumuz yerde özel bir tedavi yoktu ama göz ve diş muayeneleri oluyordu. Muhteşem denizi, gün batımını ve dondurmalarını hatırlıyorum.”
“Ancak ciddi sağlık sorunları olan çocuklar da vardı. Bazılarının vitiligo deri hastalığı olduğu için güneşin altında uzun kollu giyiyorlardı. Küba’nın havası bazılarını tedavi ederken, bazılarının iyileşme sürecini hızlandırmıştı.”
“Bazı ilaçlar aldım ama güneş, en iyi ilaçtı. Çok yüzüyorduk. Sahilde olmak tedavinin bir parçasıydı. Hep gitmek istiyorduk”