Ünlü belgeselci ve doğa fotoğrafçısı Cemal Gülas. Yeri geldiğinde mağaraların derinliklerinde, yeri geldiğinde suyun içinde ve bazen kayaların tepesinde gördüğümüz, gerçek bir doğa insanı. Kaçkar Dağlarının eteklerinde, Rize Çamlıhemşin’de bir yavru ayı ile yolu kesişir Gülas’ın. Gerçek bir dostluk hikayesi başlar ikili arasında. Hüzünlü bir hikayedir bu; Cemal Gülas ve Datvi’nin Hikayesi…
Cemal Gülas, kariyerinde birçok ses getiren sergi, kitap ve belgesele imza atmıştır.
Bir serüven gibi geçen yıllarından sonra, memleketi olan Rize Çamlıhemşin’e yerleşmeye karar verir. Burada ”İn” adını verdiği, doğa ile iç içe bulunan evinde yaşamaktadır.
Gülas, Datvi ile burada karşılaşır. Datvi, annesi avcılar tarafından öldürülmüş üç aylık bir boz ayı yavrusudur.
Bir süreliğine Rize Valiliği’nin sahip çıktığı Datvi, Bursa Karacabey’deki ayı rehabilitasyon merkezine gönderilip, kısırlaştırılmak üzereyken Cemal Gülas tarafından alındı.
Cemal Gülas, Datvi’yi doğal ortamında büyütmeye kararlıydı. Tıpkı bir anne gibi onunla ilgilendi.
Datvi, Gülas ile beraber kendi doğal ortamında ve özgürce yaşıyordu. 14 aylıkken 110 kiloya ulaşmıştı. Burada yeni dostlar edindi.(Kangal Pars) 🙂
“Büyüdüğünde tehlike oluşturabileceği” ve ”insana fazla alıştığı” gerekçeleriyle Datvi, Cemal Gülas’dan alınarak, Bursa’daki dansçı ayıların tecrit edildiği Karacabey Ayı Rehabilitasyon Merkezi’ne götürüldü.
Datvi, yıllardır tekrar özgür olacağı günü bekliyor.
Gülas, Datvi ve başka Datvi’lerin tecrit edileceği değil; gerçekten rehabilite edilip, tekrar doğaya dönebilecekleri bir merkez kurmak için çabalarını sürdürüyor.
Yaşama dair içimize umut veren, Cemal Gülas gibi insanların artması dileğiyle!