Pyotr Ilyiç Çaykovski! Günümüz klasik müzik repertuarındaki en popüler müzikallerin sihirli bestekarı. Kuğu Gölü, Uyuyan Güzel, Fındıkkıran gibi klasik müzik ile ilgisi olmayanların dahi bildiği eserlere imza atmıştır. Ancak dahi sanatçının özel hayatı eserleri kadar başarılı değildir. Rus bestekarın acı dolu, sıradışı hayatını sizin için derledik.
Çaykovski 7 Mayıs 1840’da Ural dağlarında bir maden kenti olan Votkinsk’te doğar. Babasının ikinci evliliğinden olan, 6 çocuktan ikincisidir.
Henüz dört yaşındayken ağabeyine piyano dersi vermek için tutulan Fransız dadıdan nota öğrenmeye başlar.
Babası, Çaykovski’nin müzik yeteneğini çok küçük yaşlarında fark etmişse de, nevrotik eğilimli bir çocuk olduğundan, bu yeteneğini doğrudan desteklemez.
Çaykovski 1850’de Petersburg’daki Hukuk Okulu’na yazılır. Hiçbir ilgisi olmamasına rağmen babasının zoruyla bu bölümü bitirmek zorunda kalır.
Henüz 14 yaşındayken aşırı bağlı olduğu annesini koleradan kaybeder. Hali hazırda hassas bir çocuk olan Çaykovski, derin bir depresyon dönemine girer. Bu acılı dönemde kısa bir vals besteler.
Son derece içine kapanık biri Çaykovski, aynı zamanda toplum baskısından çekinen gizli bir eşcinseldir.
21 yaşına geldiğinde içindeki müzik tutkusuna dur diyemez ve Saint-Petersburg Müzik Akademisi’nde eğitim görmeye başlar.
Daha sonra Moskova Konservatuvarı’nda müzik öğretmenliğine başlayan sanatçı, burada çalıştığı süre boyunca birçok büyük esere imza atar.
Bestecilik, eleştirmenlik ve akademisyenlik derken, yoğun stresi sonucunda 1875 yılında tekrar derin bir depresyon geçirir.
Eşcinsel eğiliminin dedikoduya yol açmasını önlemek için 1877’de bir öğrencisiyle evlenir. Dokuz hafta süren evliliği, çevresi tarafından büyük bir hata olarak nitelendirilir. Bunun sonucunda Çaykovski, başarısız bir intihar girişimde bulunur.
Daha sonra Moskova’yı terk eden besteci, 11 çocuklu Nadezhda von Meck ile tanışır. Birbirlerini hiç görmeden tam 13 yıl durmadan mektuplaşırlar. Nadezhda’dan aldığı maddi destek sayesinde birçok beste yapar.
Çocukları çok seven ama hiçbir zaman baba olmayacağını düşünen Çaykovski inzivaya çekilerek içine kapanır. Hayatının son yılları huzursuzluk içinde geçer.
Çaykovski, beklenmedik bir zamanda arkasında yüzlerce eser bırakarak 6 Kasım 1893 günü hayata gözlerini yumar. Rivayete göre, kaynamamış su içerek intihar ederek tıpkı annesi gibi koleradan ölür.
Sanatçının ölmeden hemen önce bestelediği senfonisiyle listeyi bitiriyoruz.