1985 yılında ilk kez Speed B. Leas tarafından öne sürülen çatışma tipleri tam olarak 5 seviyede değerlendiriliyor. Lyssa Adkins’in Coaching Agile Teams kitabında da çevik koçların kullanabileceği bir çatı olarak dile getirilen 5 seviyelik çatışmayı tanıma/görebilme ve her bir seviye için bir takım başa çıkma yöntemleri öneriliyor.
Aslına bakacak olursanız sadece çevik takımlarda yaşanan çatışmalarda değil, hepimizin gündelik hayatta yaşayabileceği olası tartışma/anlaşamama ortamlarını tanıma ve bu ortamlar için çözüm önerilerini tarama açısından da bahsi geçen çatı gayet faydalı. Gelin 5 Seviyeden oluşan bu çatıyı hep birlikte tanıyalım ve hayatımızı biraz daha kolaylaştıralım.
Seviye 1: Problem Çözme (Problem To Solve)
Tahmin edeceğiniz üzere burası en düşük seviye çatışmaların yer aldığı bölüm. Ortada bir fikir ayrılığı olmakla birlikte taraflar birbirleriyle ortak bir payda üzerinden konuşmayı başarabiliyor. Tamamen olağan ve güvenli bir tartışma ortamı mevcut. Farklı görüşler savunuluyor olmasına rağmen kişiler arası kullanılan dil açık ve kibar. Bir bilgi paylaşımı ve iş birliği havası var. “Seni anlıyorum, ama bence şu gerçeği unutuyorsun…”, “Seninle aynı fikirde değilim, çünkü şöyle bir durum var…”
Ne yapmalı?
Durum zaten güzel bir seviyede aslında. Bu ortam, kazan-kazan (win-win) bir durum yaratma şansımız olan bir ortam. Gerçek bir uzlaşma hali eşliğinde çatışmayı gayet verimli bir tartışma haline çevirmek öneriliyor. Tabii ki objektif duruş, herkesin fikrini aktif dinlemek, kişilerin anlaşıldığından emin olmak her aşamada önemli.
Seviye 2: Anlaşmazlık (Disagreement)
Burada işler biraz kızışıyor. Bu çatışma ortamında konu yerini biraz da kişiselleştirmelere bırakıyor. Dolayısıyla daha bir tetikte olma hali, korunmacı bir tavır söz konusu. Daha da doğrusu karakteristiğimiz, kişiliğimiz burada en az problemi çözmek kadar önemli. Kişiler arası kullanılan dil ise şakayla karışık, hatta bazen doğrudan dokundurma kıvamlarına gelebiliyor. “Geçen sefer de aynı şey oldu ve sen yine böyle davrandın!”, “Ben şunu hiç bir zaman böyle yapmadım, ama sen şöylesin…”
Ne yapmalı?
Destekleyici bir tavırla iş birliği içinde devam etmek ve kişileri problemi çözmeye teşvik etmek öneriliyor. Güçlü sorular (Powerfull Questions) sormak bir çözüm olabilir. Burada önemli olan güven ortamının korunmasını sağlamak ve böylelikle bir sonraki çatışma seviyesine geçişi önlemek ve aynı zamanda yavaştan ilk seviyeye dönüşü sağlamak.
Seviye 3: Yarışma (Contest)
İşte sahi sahi bir çatışmanın içindeyiz, haydi bakalım. Burası nasıl bir yer? Burada artık mesele sadece korunmacı davranmak değil, artık haklı çıkmanın da epey önemi var. Kişisel sözlü saldırıların tam anlamıyla başladığı yerdeyiz. Haliyle çatışmayı yaratan gerçek konudan bir hayli uzaklaşmış noktadayız. Bir sebepten yola çıkarak çok daha farklı ve geniş konulara girmişiz. Dert problemin çözülmesi değil, neredeyse sadece haklı çıkmak olmuş. Genellemeler yapılmaya başlanmış: “Zaten hep böyle yapıyorsun!”, “Neyi tartışıyoruz şuan?”
Ne yapmalı?
Bu yarışma hali için önerilenlerden bazıları: Gerçekleri tekrar hatırlatmak üzere veri toplamak; konu üzerine, kişisel değerlere girmeden müzakere etmek ve bilgi paylaşımına teşvik etmek; ya da bu rekabete katılıp gerçekten tartışmaya girme hali. Yalnız bu rekabete kaptırıp problemi çözme hali kısa vadede işe yarar gözükse de uzun vadede etkilerinin zararlı olabileceğine dair uyarıları da gözardı etmemek gerek ?
Seviye 4: Haçlı Seferi (Crusade)
Kritik bir noktaya geldik. Artık bir gruplaşma hali var ve kullanılan dil gayet ideolojik. “Daha çok insanı kendi tarafımıza çekmemiz lazım.”, “Onlar yanlış!” Dolayısıyla artık mesele kişisel değil, haklı çıkmak değil, problemin kendisi hiç değil. Mesele onlar ve biz meselesi olmuş. Artık taraflar birbirlerinin fikirlerinin değişebileceğine inanmıyor.
Ne yapmalı?
Haçlı Seferi Çatışma Seviyesi için önerilen, taraflar sakinleşip çatışmanın seviyesi düşüne kadar arabuluculuk yapmak ve sağlıklı müzakere ortamını tekrar yaratmaya çalışmak (shuttle diplomacy, mekik diplomasisi). Bir çeşit moderatörlük aslında. Tartışma programlarında yükselen tansiyonun reklama girmeden çözülebildiği anlar gibi düşünebiliriz.
Seviye 5: Dünya Savaşı (World War)
Anlatmaya gerek var mı? “Ya onlar, ya biz”, “Yok edin!!!”, “Dünya gücümüzü görecek”, “Bu bir daha asla yaşanmayacak!” Evet, garip bir hal aldık şuan. Resmen savaş halindeyiz. Tehlikeli bir noktadayız. Artık anlam aranmıyor. İş gerçekten çığırından çıkmış.
Ne yapmalı?
Bu tip bir çatışmada ilk yapılması gereken tarafların fiziksel olarak incinmemesini sağlamaktan ibaret. Sakin olmak, soğuk kanlı davranmak lazım. Ortada çözülecek bir durum zaten kalmamış. Sadece tehlikeyi atlatmak ve güvenli bir şekilde tarafların uzaklaşmasını sağlamak gerek.