Modern yarış motosikletleri 1960’lı yıllarda bizim bildiğimiz tarzda değildi. Eski motosikletler alınıp, üzerlerinde modifikasyonlar yapılıp yarışılırdı. İngiltere’de ortaya çıkan Cafe Racer akımı Motosiklet dünyasının hipster akımı gibiydi. Zamanla motosikletler evrimleşti ama Cafe Racer tarz olarak hala devam ediyor. Peki Cafe Racer nedir? Nasıl ortaya çıktı? İşte tüm bu soruların cevapları listemizde.
1. Rockers akımı ve Cafe Racer’ın doğuşu
Rocker akımı Rock’n Roll karşıt kültürüne gönül vermiş başkaldırıyı destekleyen bir akımdı. 2. Dünya Savaşı’ndaan sonra savaşın yaralarını sarmaya çalışan Avrupa ülkelerinde ortaya çıktı. Zamanla bu akımın izdüşümü niteliğindeki gençler kirli asfhalt üzerinde yarışmaya başladılar.
2. Nedir bu Cafe Racer
Cafe Racer hem motosiklet hemde sürücü tipini tanımlayan bir tabir. Özellikle İngiltere’de gençler hem boy ölçüştürmek hem de sosyalleşmek adına şehrin bir ucundan diğer ucuna motorlarıyla yarışmaya başladılar. Burada amaç saatte 160 km hıza ulaşmak ve bir sonraki durak olan herhangi bir cafeye ulaşmaktı. Yarış sadece şehirdeki cafeler arasındaki mesafelerde yapılırdı. Cafe Racer adı da buradan gelmekteydi.
3. Cafe Racer tarzı
Cafe Racer yarışçıları genellikle deri montlar, kot veya deri pantolonlar, deri çizmeler ve kafalarında kendilerini tanımlayan günümüzde Nazi kaskı olarak tabir edilen yanları açık ve üzerine rüzgardan koruyucu gözlükler bulunan kasklarla yarışırlardı. Cafe Racer motorları ise genellikle yapılan modifikasyonlarla yakıt depoları büyütülmüş, motorun yürümesi için gereken parçalar dışında diğer parçaları sökülen yada daha küçük hale getirilen ve önünde tek bir büyük farı olan motorlardı. Amaç rahatlıktan çok hız yapabilmekti.
4. Cafe Racer yarışlarında mesafe ve süre
Cafe Racer yarışları genellikle kararlaştırılmış iki cafe arasındaki mesafede olurdu. Ancak bazen bu mesafe yarışçılar tarafından 3-5 cafeye bazen de şehrin bir ucundan diğerine yapılırdı. Yarışçılar genellikle süreyi kafalarına takmazdı. Amaç en hızlı şekilde hedefe ulaşmaktı ama bazen gençler takıldıkları cafenin jukebox’unda bir şarkı açıp gaza basar ve o şarkı bitmeden parkuru tamamlayıp cafeye geri dönerlerdi. Bazen ise rekabet kimin en iyi ve hızlı motora sahip olduğu konusunda olduğunda saatte 160 km hıza ilk ulaşan yarışçı kazanmış sayılırdı. Sonrasında yarışçılar bir sonraki cafede oturup muhabbet ederlerdi.
5. Tipik bir Cafe Racer motoru
Tipik bir Cafe Racer motorun genel karakteristik özellikleri arasında, Ace Bar denilen Clubman veya Clip-Ons gidon, tek kişilik kendine has yuvarlak şekilli selesi, içi boş açık egzozlar, daha büyük karbüratörler, büyük yuvarlak tek far, genellikle uzatılmış alüminyum benzin deposunu ve minimum düzeyde tutulan hatta hiç olmayan karenaj (grenaj) olarak sayabiliriz. Motosikletlerin bu şekilde modifiye edilmesi sonradan Café Racer denilen motorların ortaya çıkmasına neden oldu.
6. En favori uğrak yeri: Ace Cafe
O yıllarda Rocker’lar İngiltere’nin London şehrindeki meşhur “Ace Cafe” sinde buluşurlardı. Gençlerin, yarışmak için bulundukları kafeden başlayıp, (Klasik rota olarak Ace Cafe tercih edilirdi) tekrar aynı kafede son bulmasına dayanan yarışlar düzenleniyordu. Ace cafe her zaman yarışçıların ortak buluşma noktasıydı. Daha sonraki yıllarda iflas eden café kapanmış ancak 2001 yılında yeniden hizmete açılmıştır.
7. Günümüzde Cafe Racer
Günümüzde motosiklet firmaları hala Cafe Racer tarzında motorlar üretmektedir. Ancak bu motorlar Cafe Racer yerine StreetFighter olarak adlandırılmaktadır. Hala birçok insan eski motorları hurdalıktan çıkarıp Cafe Racer tarzında yenden restore ederek kullanmaktadır. Dünya Çapında hala ilgi gören Cafe Racer tarzı Ace Cafe’nin 2001’de yeniden açılmasıyla daha da canlanmış ve yavaş yavaş bir trend haline gelmektedir.
Resimde ünlü bir motor firmasının Cafe Racer tarzında ürettiği bir motosikleti görmektesiniz. Teliften başımız belaya girmesin diye ünlü bir motor firması dedik ama siz çaktırmadan benzin deposunun üzerine bakın. 🙂