İnsanoğlunun iyi ve kötü olarak ikiye ayrıldığını gördüğümüz bu zamanlarda dün yaşanan bir cinayet ile yine kanımız donuyor.
Çevreci kimlikleriyle bilinen ve Finike’deki dağ evleri ile mutlu hayatın sembolü olan çift evinde kanlar içinde ölü bulundu… Emniyet güçleri ise soruşturma başlattı.
Finike ilçesi Alacadağ bölgesinde oturan Ali Ulvi Büyüknohutçu ve eşi Aysin Büyükhonutçu’dan haber alamayan Antalya’daki yakınları, bölgede yaşayan komşularını aradı.
Komşular da ailenin evinden ses gelmeyince mecburen kapıyı kırdılar ve çiftin ölü bedenleriyle karşılaştılar ve yetkilileri aradılar.
Çiftin komşularından Süleyman Dinç, Ali Ulvi Büyüknohutçu’nun evin iç kısmında, eşi Aysin Büyüknohutçu’nun ise evin balkon kapısında kanlar içinde yerde yattığını belirtiyor.
Olay yerine gelen emniyet yetkilileri bu korkunç cinayet üzerine soruşturma başlatıyor.
Peki kimdi bu çevreci çiftimiz ve ne uğruna savaşıyorlardı? Ali Ulvi Büyüknohutçu, Antalya’da 1999 yerel seçimlerinde DSP’nin Kepez Belediye Başkan adaylığının yanı sıra Genç Parti Antalya İl Başkanlığı, DSP İl Başkanlığı gibi görevlerde bulundu.
Tüketiciyi Koruma Derneği(TÜKODER) Genel Başkan Yardımcılığı, Antalya Şube Başkanlığı, Türk Kiracılar Derneği(KİRADER) Genel Başkanlığı görevlerini de yürüttü. Son olarak Taş Ocaklarıyla Mücadele Platformu Sözcülüğü’nü yapıyordu.
Çevreci mücadeleyle tanınan Ali Ulvi Büyüknohutçu, bölgedeki mermer ocaklarına da çeşitli davalar açmıştı. Çift, birçok çevre olayına karşı duyarlıydı. Yaşadıkları dağ evi için ‘Ali Baba’nın çiftliği deniliyordu.
Büyüknohutçu’nun çevrecilik anlamında kazandıkları en büyük başarı çok yakın zamanda gerçekleşmişti. Köylüleri arkasına alan Büyüknohutçu bir mermer ocağının faaliyetini durduran kararın alınmasını sağlamıştı.
Sedir ve kızılçam ormanlarıyla kaplı Kızılcık Yaylası’nda bir mermer ocağı 145 hektarlık alanda faaliyet göstermek istiyordu. “ÇED raporu gerekli değildir” yasasıyla hile yapmak isteyen şirketin foyası Danıştay ve Büyüknohutçu’nun çabaları ile ortaya çıkmıştı.
Büyüknohutçu Antalya’nın doğal güzelliklerini yok eden taş ocaklarına karşı mücadele ediyordu. 2013’te yaptığı konuşmada taş ocağı sahiplerinin kendisine, mermerler ile Abu Dabi Kralı’nın sarayının yapıldığını söylediklerini anlatmıştı.
Büyüknohutçu’nun olaya tepkisi ise oldukça netti; “Finike’nin portakalı, narı, domatesi yok olacak, insanı yok olacak; Abu Dabi Kralı, Yani bir Arap Şeyhi sarayda oturacak. Batsın o sarayınız!”
Bu koca yürekli çiftin ölümü üzerine ailesine ve tüm yakınlarına baş sağlığı diliyoruz.
Kaynak: 1,2,3,4